Şükrü Gündüz / İstanbul

Esenler Belediyesi Budistler tarafından katledilen ve evlerini terk etmek zorunda kalan Arakanlı Müslümanları için “Arakan İçin Şimdi Kardeşliğin Tam Zamanı” sloganıyla “Esenlerden her evden Arakan’a bir İftar” kampanyası başlattı. Belediyede düzenlenen basın toplantısında konuşan Esenler Belediye Başkan Tevfik Göksu, geçen yıl Somali için yardım kampanyası düzenlendikleri gibi bu yıl da Arakan için aynı şekilde kampanya başlattıklarını söyledi.

YARDIM KAMPANYASI KADİR GECESİNE KADAR DEVAM EDECEK

Arakan`da iftar sofrası kurmak için şartlar elverişli olmadığı için yardımların, iftariyelik ve gıda yardımı şekilde olacağını belirten Göksu, şöyle konuştu: ``Geçen yıl yaşanan kıtlıktan dolayı Somali’yi sofralarımıza konuk etmiştik bu yıl ise Budistlerin zulmünden kaçıp topraklarını terk eden ve Bangladeş’te mülteci kamplarında Arakanlı kardeşlerimizi sofralarımıza konuk ediyoruz. Bu Ramazan dedik ki galiba bu sene kimseyi konuk etmeden kendi insanlarımız konuk edeceğiz, Esenler’deki yoksullarımızla aynı sofrayı paylaşacağız diye düşünürken yüreğimize bir ateş düştü. Arakan’daki kardeşlerimizin dramı soframıza konuk oldu. Biz Esenler sokaklarında Atışalanı Caddesi’nde kuracağımız 100 bin kişilik büyük iftarı Somali’ye taşıyoruz dediysek, bu sene de aynı iftarı Arakan’a taşıyacağız

Biz, Esenler`de yaşayanlar olarak diyoruz ki; `Esenler`de her evden Arakan`a bir iftar.` Her evden bir iftar girerse 126 bin iftar ediyor. Bu kampanyayı Kadir Gecesi Dörtyol Meydanı`nda yapacağımız `10 bin hatim 100 bin amin` programına kadar devam ettireceğiz. Bir iftar bedelini 5 lira olarak belirledik. Bunu SMS yoluyla da gönderebilirsiniz.``

Göksu, konuşmasının ardından yardım kampanyası için ilk SMS’i atarak Arakan için bağışta bulundu.

ARAKANLI MÜSLÜMANLAR ÇOK ZOR DURUMDA

Arakan’da yaşananlar hakkında bilgi veren İHH Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Oruç, Arakanlı Müslümanların çok zor şartlar altında yaşam mücadelesi vermeye çalıştıklarını söyledi. Oruç, “Yüz yıla yakın bir zamandır Arakan’da devam Budist zulmünün 3 Haziran’da 10 Müslümanın Budistler tarafından parçalanarak şehid edilmesinden sonra tüm zulümlere rağmen bölgede kalmaya devam eden Müslümanlara karşı yeni bir katliam başlatıldı” dedi.

Myanmar’da Budistlerin katliamlarından kaçan Arakanlı Müslümanların Bangladeş’e sığındığını ancak fakir bir ülke olan Bagladeş’in tek başına Arakanlı Müslümanlara yardım etmeye gücünün yetmediğini belirterek şöyle konuştu: “Bangladeş Müslüman çok fakir bir ülke. Türkiye’nin üçte biri büyüklüğünde nüfusu da Türkiye’nin iki katından fazla bir coğrafya. Türkiye kendi sınırında gelen 40 bin Suriyeli mülteci için harcadığı bir günlük tutar Arakanlı 500 bin Müslümana bir ay yeter. Türkiye’nin imkanları olduğu için bunu yapabiliyor. Ama Bangladeş’in böyle bir imkanı yok. Bangladeş’in bu yükünü paylaşmamız gerekiyor. İmkanlarımız neye el veriyorsa gücümüz neyse onlarla paylaşacağız. Sadece Ramazan’da değil Ramazan’dan sonrada yardımlarımız devam edecek”

EVLERİ VE TOPRAKLARI ELLERİNDEN ALINDI

Arakanlı Müslümanların 1942 yılında İngilizler‘in  orayı işgal etmesiyle katliamlara maruz kalmaya başladığını belirten Oruç sözlerini şöyle sürdürdü: “İngiliz işgali devam ederken 150 bin Arakanlı Müslüman katledildi. Bu baskı 1982 yılında en üst düzeye ulaştı. Myanmar yaptığı bir anayasa değişikliğiyle bu bölgede yaşayan Arakanlı Müslümanların tamamının vatandaşlıklarını ellerinden almıştır. Toprakları ve evleri ellerinden alınan Müslümanlar kendi topraklarında kaçak göçmen statüsüne düşmüşler”

ZULMÜN BUDİST VERSİYONU

Programda Arakanla ilgili izlenimlerini paylaşan gazeteci yazar Nevzat Çiçek, “Türkiye’de biz Arakan adını çok geç duyduk. Arakan bir yetim coğrafyasıdır. Orada Müslümanlara zulmün Budist versiyonu yapılıyor. Türkiye’ye Arakanlı Müslümanların uğradığı katliamları gerçek manada anlatabilirsek insanların boğazından lokmaları aşağı inmeyecek. Ben oraya gidip şahit olana kadar bilmiyordum. Bir kilo pirincin yada bir tabak pirincin insan hayatında ne demek olduğunu ya Somali’de ya Arakan’da anlıyorsunuz. Bu kadar zulümle beraber orada binlerce yetim var. Bir anne bize şunu söyledi “Melekte gelse, şeytanda gelse çocuğumu ona vereceğim yeter ki yaşatsınlar.” Dedi.

SAYIN BAŞBAKAN LÜTFEN BİZE YARDIM EDİN

Türkiye’de okuyan Arakanlı üniversite öğrencisi Ömer Tarık Başbakan’a seslenerek “Lütfen bize yardım edin” dedi. Gaziantep’te Üniversite öğrencisi olan Ömer Tarık şöyle konuştu: “

Biz sizin kardeşiniziz bize çok büyük zulümler yapılıyor. Camilerimizi yaktılar, kadın çoluk-çocuk demeden Budistler katliamlar yapıyor. 3 Haziran’da yaşanan olayları protesto eden ve gözaltına 70 bin kişiden haber alınamıyor. Türkiye Başbakanına seslenmek istiyorum bize yardım edin. Biz sadece sizden yiyecek istemiyoruz. Bu sorunun çözülmesi için Türkiye tarafından bir siyasi baskıda oluşturulmasını istiyoruz.

Biz Arakan’da yaşamak istiyoruz. Arakanı boşaltıp orayı Müslümanların yaşamadığı bir toprak haline gelmesini istemiyoruz. İslam ülkeleri bu zulmün durması için girişimlerde bulunsun. Lütfen yardım edin. Hükümet bize yardım etsin. En azından orda insanlarımızı öldürmesinler.