Birçok hastada titremeli üşüme nöbetleri görülür. Genellikle hastalığın başlarında hafif ve kuru bir öksürük vardır. Diğer belirtiler; nefes daralması, göğüste ağrı ve yaygın kas ağrısıdır. Bu hastalığa yakalananların yaklaşık dörtte birinde bulantı ve kusma, ishal ve karın ağrısı da dahil olmak üzere bağırsak ve sindirim sistemi ile ilgili belirtiler de olabilir. Kişiden kişiye bulaşan bir hastalık değildir. Hastalık mikrobu; su tesisatlarında, soğutma ve havalandırma sistemlerinde çoğalarak insanlara bulaşır" dedi.

KBB Uzmanı Op. Dr. Hüsnü Bozkurt, lejyoner hastalığına yakalanmamak için klimaların ve havalandırma sistemlerinin genel bakım ve temizliklerinin, havuzların ilaçlama ve havalandırma işlemlerinin zamanında yapılmasının önemli olduğunu ifade ederek, "Hastalığın tedavisinde antibiyotiklerden yararlanılır. Tedaviye yanıt genellikle çabuk alınır. Ancak size tanıdık gelen ve daha önce grip ve soğuk algınlığında kullandığınız ilaçları almamalı, çevrenizden gelen ilaç önerilerini umursamamalı ve kışın yakalandığınız gripten kalma ilaçları, doktor önerisi dışında kullanmamalısınız. Yaz aylarında soğuk yiyecek ve buzlu içecekler tüketmek, ıslak mayo ile vakit geçirmek gibi birçok davranış da soğuk algınlığı ve gribe neden olabilir. Yaz mevsiminde, soğuk algınlığından korunmak için ıslak mayo ve havlularla vücut temasınızı kısa tutun. Islak giysilerinizi kuru mayo ya da kıyafetlerle değiştirin.

Deniz ya da havuza girilen günlerde su tüketiminizi artırın. Islak ve terli vücutla, rüzgara ve klimaya doğrudan maruz kalmayın. Soğuk gıdaları ve içecekleri hızlı tüketmeyin. Özellikle dondurmayı ağız boşluğunda eriterek tüketin. Klimanın karşısında uyumayın. Klimanın açık olduğu odada uyumak, ertesi güne boyun tutulması, adale ağrıları, boğaz enfeksiyonu, sinüzit ya da akciğer enfeksiyonuyla uyanmaya neden olabilir" şeklinde konuştu.

Yeni Şafak