• DOLAR 34.573
  • EURO 36.139
  • ALTIN 3012.052
  • ...
  Bitmeyen Vahşet
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

14 Mayıs 1948’de bağımsızlığını ilan eden İsrail, meşru bir devlet olarak değil, gasıp ve işgalci bir devlet olarak kurulmuş oldu. Terör rejiminin Filistin topraklarında kurulmasıyla birlikte başlayan sürgün, katliam ve soykırımda on binlerce Filistinli katledildi.

Yarın siyonist korsan devletin kuruluşunun 63. yılı. Filistin topraklarının işgali ile kurulan zulüm 63 yıldır devam ediyor. 1917 yılında imzalanan ve Osmanlı’dan kopuş anlamına gelen Balfour Deklarasyonu’nun imzalanmasının ardından emperyalist ülkelerin desteğiyle yüz binlerce Yahudi, siyonizm projesi kapsamında İngiliz mandası altındaki Filistin’e göç ettiler.

Göçün ardından çıkan ayaklanmalar 1920’den 47’ye kadar sürdü. 1947’de İngiltere, Filistin sorununun çözümünü Birleşmiş Milletler’e devretti. Birleşmiş Milletler, siyonist projeyi bir adım daha ileri götürerek Filistin’i iki parçaya bölüp yüzde 56.5’inin Yahudilere, yüzde 43.5’ini Araplara vermeyi teklif etti. Siyonizm projesine Filistinliler karşı çıksa da 33 ülkenin oyuyla 1947’de Filistin toprakları Araplar ve Yahudiler arasında bölündü. Siyonistler kararın ardından Filistin’in Arap köylerinde etnik temizlik başlattılar. İsrail bağımsızlığını 14 Mayıs 1948’de ilan etti.

SOYKIRIM HİÇ DURMADI

İsrail meşru bir devlet olarak değil, gasıp ve işgalci bir devlet olarak kurulmuş oldu. Terör rejiminin Filistin topraklarında kurulmasıyla birlikte başlayan sürgün, katliam ve soykırımda on binlerce Filistinli katledildi veya yurdundan edildi; Yüzlerce köy de haritadan silindi. Bu gelişmeleri takip eden bir buçuk yıl içerisinde vatanlarını terk etmek zorunda bırakılan Filistin halkının yerine yaklaşık 650 bin Yahudi yerleştirildi. Vatanlarına geri dönmeye çalışan mültecilere karşı, sınırları ‘serbest atış alanı’ olarak belirleyen ve bu bölgelere binlerce mayın döşeyen İsrail, 1948-1956 yılları arasında yaklaşık 5 bin kişinin memleketine dönmeye çalışırken sınırlarda hayatını kaybetmesine sebep oldu.

ADIM ADIM GENİŞLEYEN İŞGAL

1956 yılında Mısır’a saldırma kararı alan üç ülkeden terör devleti İsrail 29 Ekim’de, Fransa ve İngiltere de 5 Kasım’da Mısır topraklarına saldırdılar. 1967’deki ‘Altı Gün Savaşı’nda da Mısır, Ürdün ve Suriye ağır kayıplar verirken, İsrail; Sina Yarımadası, Golan Tepeleri, Batı Yaka ve Gazze Şeridi’ni işgal ederek topraklarını yaklaşık 3 kat arttırdı. Yom Kippur Savaşında da Siyonist İsrail, Sina Yarımadası ve Golan Tepeleri’ndeki topraklarını genişletti.

SABRA VE ŞATİLLA KATLİAMI

İsrail 1981 yılında Güney Lübnan’ı işgal etti. Her yeri bombalayan İsrail, beş gün içerisinde Beyrut’a ulaştı. Katil Şaron komutasındaki İsrail birliklerinin 10 binden fazla insanı katlettiği bu işgal hareketine Doğu Beyrut’taki Hıristiyanlar da destek verdi. 16 Eylül 1982’de, İsrail tarafından ablukaya alınarak çıkışları tutulan Sabra ve Şatilla kamplarında çoğunluğu kadın ve çocuk olan yaklaşık 3 bin Filistinli mülteci, Hıristiyan Falanjistler tarafından katledildi.

İKİ LİDER DE ŞEHİD EDİLDİ

2000 yılının Ekim ayında Sabra ve Şatilla katliamlarının sorumlusu Ariel Şaron’un Mescidi Aksa’yı ziyaret etme girişimi büyük tepki gördü. Tepkinin ardından el-Aksa İntifadası olarak adlandırılan 2. İntifada başladı. 2004 yılında Filistin’in manevi önderi Şeyh Ahmed Yasin, yanındaki sekiz kişi ile birlikte sabah namazından çıkarken uğradığı saldırıda şehid oldu. Şeyh Ahmed Yasin’in yerine Hamas liderliğine getirilen Abdülaziz el-Rantisi de yaklaşık bir ay sonra benzer bir suikastla katledildi.

GAZZE KATLİAMI

2006 yılında Filistin’de yapılan seçimlerden galip ayrılan taraf Hamas oldu. Siyonist İsrail, Filistin halkının demokratik tercihlerine saygı göstermedi. Yaklaşık iki yıl boyunca Filistin’e karşı siyasi ve ekonomik alanda uygulanan ambargolar milyonlarca insan için bir hayatta kalma sürecine dönüştü. İsrail, bu süreçte özellikle Gazze’yi bir açıkhava hapishanesine dönüştürdü. Bu süreçte Filistin’de işsizlik yüzde 80, fakirlik yüzde 75 ve enflasyon da yüzde 200 oranında arttı. Saldırılarını gün geçtikçe yoğunlaştıran İsrail’in, 27 Aralık 2008’de başlayıp 17 Ocak 2009’a kadar süren hava ve kara saldırısında 1.500 kişi hayatını kaybederken 5.500 kişi de yaralandı. 20 binin üzerinde bina yıkılırken, yüzlerce sanayi tesisi ve işyeri, binlerce dönüm tarım arazisi, okullar, hastaneler ve şehrin tüm yaşam alanları yerle bir edildi.

ANKARA AYAĞA KALKIYOR: 63 yıl önce; Filistin topraklarının işgali ile kurulan zulmü protesto etmek üzere Ankara ayağa kalkacak. Türkiye’de yaşayan Filistinli öğrenciler, Filistin Özgürlük İnisiyatifi, Mazlumder, İHH ve İlkder’in çağrısıyla pazar günü İsrail Büyükelçisi Gaby Levy’in konutu önünde bir araya gelecek olan sağduyulu STK’lar protesto gösterisi yapacak. İsrail’in kuruluşunu ve zulmünü tel’in etmek için Türkçe ve Arapça basın açıklamaları yapılacak.

Yeniakit

Bu haberler de ilginizi çekebilir