DİYARBAKIR- Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, beraberindeki bir heyet ile dün akşam saatlerinde, iki adet iş makinesinin yakıldığı, Silvan-Batman karayolunun 18. kilometresindeki Dutveren Köyü yakınlarında faaliyet gösteren taş ocağı şantiye alanını ziyaret etti.

 

Saldırıyla ilgili konuşan Vali Toprak, burada yaptığı açıklamada, kamyonun, kepçenin yanması olayını vatandaşa yapılan bir zulüm olarak nitelendirdi. Bin bir zorluk ve sıkıntı içerisinde bir istihdamın sağlanıp, üretim yapıldığını belirten Toprak daha sonra şöyle devam etti: "Yöredeki vatandaşımızı mutlu edecek bir istihdam oluşuyor. Bu saldırıyı düzenleyenler araçları, dolayısıyla insanları suçlu addedip araçları yakarak siyaseti tanzim etme çabası içerisine girdiklerini düşünüyorlar. Ne bu arabanın suç işlemesi mümkündür, ne de vatandaşlarımızın yanlış yapması mümkündür. Çünkü burada insanlarımız ekmek yiyor. 30 kişi bu şantiye binasında çalışıyor. Bir aracın yanması demek 30 kişinin ailelerini göz önünde bulundurursak yaklaşık 300 kişinin ekmeğinin son bulması demektir. Bunu hangi vicdan kabul edebilir. Hangi vicdan kendi adına şu insanları destekleyelim diye yola çıkıp onların ekmeğine mani olup, onlara silah dayayıp zulüm eder. Nerede görülmüş kendi insanına zulüm eden bir davranış, demek ki çok iyi bakmamız lazım. Kim bunları yönetiyor, kimin üzerinden devşirme yapıyor ve nereye varmak istiyor."

 

Bu saldırıyı düzenleyenlerin, silahla bu güzelliklerin devam etmesine engel olacaklarını düşündüklerini ifade eden Toprak, daha sonra şu ifadeleri kaydetti. "Ama sizler de bizler de biliyoruz ki yanılıyorlar ve yanılmaya da devam edecekler. Doğduğu topraklara hizmet etmek amacıyla, kendi insanlarına iş imkânı sağlayacak bu işletmeler için teşekkür etmek varken; bu tehditler, bu şantajlar, bu makinelerde suç aramak, insanlarımızın kendi irade ve yollarını silahla değiştirmek, istifaya zorlamak nasıl bir anlayıştır? 2 gün sonra, bahsettiğimiz art niyetli insanlar, baraj yapımında çalışmaya giden işçi dolu minibüsü taradılar. Bu nasıl bir düşünce yapısıdır. Milletin iradesini silahın gücüyle devşirebileceklerini zannediyorlar. Siyaseti silahın gücüyle devşirebileceklerini zannediyorlar." (Osman İçli-İLKHA)