• DOLAR 32.507
  • EURO 34.797
  • ALTIN 2444.034
  • ...
VAN - MÜSİAD Van Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Say, 2010 yılında kurulmalarına rağmen depremden dolayı aktif bir çalışma imkânı bulamadıklarını ifade etti. Say, "Depremin etkilerini en aza indirgemek ve istihdam oluşturma adına çalışmalarda bulunacağız. Ticarette ithalat ve ihracata yönelik çalışmalarımızı geliştirmeyi düşünüyoruz. Öncelikle işsizliğin azaltılması ve istihdamın artırılması için girişimlerimiz olacaktır. Van`ın bir sınır ili olması hasebiyle sınır ticaretinin öneminin farkına varılması gerekir. Dolayısıyla sınır ticaretinin bu bölgede geliştirilmesi için İran ve Türkiye merkezi hükümetiyle ve ilgili Bakanlarla bu konuda görüşmelerimiz ve girişimlerimiz olacaktır" diyerek yapacakları çalışmalar hakkında kısa bilgiler verdi.

"Üretime Dayalı Bir Çalışma İçerisine Girmeliyiz"
Van ilinin 6. bölge teşvik illeri kapsamında değerlendirilmesinin Van için büyük bir imkân olduğunu ifade eden Say, Van olarak bununla yetinmeyeceklerini belirterek, "sadece vergi indirimi ya da sigorta prim desteği ile işsizlik çözülmez. Ekonomik istikrar için, ekonomik gelişme için siyasi istikrarın mutlaka sağlanması gerekiyor. Bu gün Van`ın 6. bölgede olması ve destek verilmesinin nedeni zaten bu sıkıntıların oluşmasının önüne geçilemediğinden kaynaklanıyor. Tüketimden ziyade üretime dayalı bir çalışma içerisine girmeliyiz ve bu prensibini benimsiyoruz. Merkezden aldığımız birikimi ve lojistik desteği Van da uygulamayı düşünüyoruz." dedi.

"Sorunun Diz Boyu Olduğu Bir Coğrafyada Yaşıyoruz"
Toplumsal gelişmelere önem verdiklerini ve bu hususta MÜSİAD olarak ilk anayasa çalışmasını yapan kurum olduklarını ifade eden Say, "Huzur ve güven bölgemizin en çok ihtiyacı olan şeydir. 30 yıldır bölgemiz bu sıkıntılar içerisinde yaşıyor. Ve bu sıkıntılar görmezden gelinerek çözülemez. Huzurun ve güvenin oluşması için bu konuda tarafları sağduyuya çağırmaya ve çatışmayla bir yere varılamayacağını söylemeye devam edeceğiz. Sorunun diz boyu olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu konuda söylememiz gerekeni söyleyeceğiz ve hiç kimseden yana taraf olmayacağız. Unutulmaması gerekiyor ki ekonomik istikrar için sosyal hayatımızda da güven olması gerekiyor" dedi.

"Sıkıntılar Bir Türlü Bitirilemiyor"
Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Say`dan Sonra çarpıcı açıklamalarda bulunan Sektör Kurulları ve Teşkilatlanmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Fuat Değer, her projenin başarılı olmasında maddi imkanların etkisinin varlığı gibi Van ya da bölgede yapılan herhangi bir çalışma söz konusu olduğunda da işin ucunun bölgede baş gösteren temel soruna yani Kürt sorununa dayandığını belirterek, "İster buna güvenlik sorunu deyin ister başka bir şey deyin. Neticede bölgenin kalkınmasının önünde büyük bir engeldir ve çözülmesi gerekiyor. Bu sorunun çözülmemesinden kaynaklı birçok sorun vardır ve genel anlamda işler bundan dolayı başarıya ulaşmıyor, insanlar rahat değillerdir ve sıkıntılar bir türlü bitirilemiyor" dedi.

Ruhsat Sorunu Çözülüş Değil
Depremden bu yana Van Belediyesi, Edremit Belediyesi gibi belediyelerin binalara ruhsat verme ile ilgili sorunlar çıkardığını dile getiren Değer, "Ruhsat ile ilgili sorunları halen çözmüş değildir. Sadece Belediyelerden kaynaklanan bir durumda değil bu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da bu konuda üzerine düşeni yapmıyor" diyerek yetkililere göndermede bulundu.

9 Tane Tır Yakıldı
Çevre ve Şehircilik Bakanının bu tavrının kendilerini düşündürdüğünü ve "TOKİ`nin binaları satıldıktan sonramı acaba yerel sektörlere iş verilecek" diye düşündüklerini ifade eden Değer, "Dolayısıyla gerek deprem, gerek Kürt sorunundan kaynaklanan güvenlik sorunu gerekse de TOKİ ile rekabet edememeleri sonucu bu bölgede iş yapanların imkânları dumura uğratıldı. Geçen gün çaldıran yolunda 9 tane tır yakıldı. 10 gün önce Ak Parti Gürpınar ilçe başkanı kaçırıldı. Tüm bunların içerisinde bu bölgenin huzur bulması mümkün değildir. Tüm bu sorunlar karşısında bizler Vanlı iş adamları olarak acınacak haldeyiz" diyerek sitemde bulundu.

"Malumunuz TOKİ Denen Bir Kurum Var"
İnşaat sektöründe çalışan binlerce insanın olduğunu ve inşaat sektöründen beslenen 200`e yakın iş kolunun olduğunu ifade eden Değer, "Ancak bu hususta da Van`da tam bir belirsizlik var. Bunca yapılacak bina olmasına rağmen bu gün Van esnafı iflasın eşiğine gelmiş ve iflasını açıklamayan yüzlerce müteahhit var. Malumunuz TOKİ denen bir kurum var. Kendi başına hareket eden ve kendi başına imar kanunu çıkaran bir kurum. Bu kadar devasa bir güç ortadayken küçük esnafın onlarla rekabet etmesi mümkün değildir" diyerek kendilerine karşı haksız rekabetin olduğunu ifade etti.

"Bu Durum Vanlılara Yapılan Büyük Bir Haksızlıktır"
İnşaat sektörü olarak sadece TOKİ`nin rekabet gücüyle değil aynı zamanda yaşanan siyasi gelişmelerinde kendilerini umutsuzluğa ittiğini ifade eden Değer, çarpıcı bir de iddiayı da dile getirdi. Değer, "23 Ekim günü yaşanan depremden sadece 3 gün sonra Ankara`da ihale usulüyle TOKİ müteahhitlerinin her birine yapımı için 500 -600 tane TOKİ konutu dağıtıldı. Biz bunu o zamanda dile getirdik ama bu güne kadar yalanlanmadı ve dolayısıyla bunlar doğru çıktı. Ve bu TOKİ müteahhitlerinin her birinden 500 - 600 tane konteynır almak suretiyle bu binalar bunlara verilmiş. Bu hususu isterseniz deprem aceleciliği diye yorumlayın isterseniz siyasi ilişkilerden kaynaklanan bir durum deyin. Her halükarda bu durum Vanlılara yapılan büyük bir haksızlıktır" dedi. (Fikret Özkan - İLKHA)