Mayınlı Sahadaki Tarihi Köprüye Koruma
Mardin`in Nusaybin ilçesinde Suriye sınırındaki mayınlı alanda bulunan tarihi Bağdat Köprüsü, ``Korunması Gerekli Taşınmaz Kültürel Varlık`` olarak tescil edildi.
MARDİN - Nusaybin Belediyesi`nin, tarihi Bağdat Köprüsü`nün koruma altına alınması için, Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Müdürlüğü`ne yaptığı başvuru kabul edildi. Koruma Kurulu yaptığı değerlendirmede, köprünün ``Korunması Gerekli Taşınmaz Kültürel Varlık`` olduğunu belirterek, 1. grup yapı olarak tescillenmesine karar verdi.
Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan, yaptığı açıklamada, ilçede kültürel mirasın korunmasına yönelik, projeler hazırladıklarını bölgedeki kültürel varlıkların korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması için, çaba sarf ettiklerini söyledi.
Tescil edilen köprünün Türkiye-Suriye sınırını ayıran dikenli tellerle çevrili mayınlı alanda bulunduğunu bildiren Gökkan, tarihi eserin restorasyonunu önemsediklerini ifade etti.
Köprünün çevresinde gözetleme kulelerinin de bulunduğunu kaydeden Gökkan, şöyle konuştu:
``Başvurumuz ve elimizdeki belgeler üzerine, Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Müdürlüğü köprüyü tescilledi. Ancak köprünün mayınlı sahada bulunması nedeniyle askeriye tel örgü çekmiş, direk dikmiş. Üçüncü ve dördüncü kemer gözleri tamamıyla tahrip edilmiş, yerine betonarme gözler dikilmiştir. Köprünün aslına döndürülmesi için bir an önce etrafındaki mayınların temizlenmesi ve dikenli tellerin kaldırılması gerekiyor.`` Gökkan, köprü civarındaki askeri kulelerin çekilmesiyle, restorasyon çalışmalarına başlayabileceklerini söyledi.
Arkolojik Açıdan Çok Zengin Bir İlçe
Nusaybin Belediyesi`nde çalışan arkeolog Abdurrahman Oruç da, Bağdat Köprüsü`nün bir kısmının Nisibis Höyük sınırları içinde kaldığını belirtti. Başlattıkları Kültür Envanteri Projesi kapsamında, taşınmaz kültür varlıkların tespit ve tescil çalışmalarını aralıksız devam ettiklerini kaydeden Oruç, ilçenin arkeolojik potansiyelinin yüksek olduğunu vurguladı.
Köprünün, ilçenin kültürel tarihi açısından çok önemli olduğunu dile getiren Oruç, şunları söyledi:
``Nusaybin birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Özellikle Roma, Bizans, Eyyubiler ve İslami dönemlerinde, imar faaliyetlerine büyük önem verilmiş ve birçok anıtsal yapı inşa edilmiştir. Bu yapıların önemli bir grubunu oluşturan bu köprü Nusaybin doğusunda günümüze ulaşan yapı kalıntılardan sadece biridir. Bağdat Köprüsü veya 4. Murat Köprüsü olarak da bilinen bu köprü, dönemin mimari özelliklerini üzerinde taşımaktadır. Bağdat Köprüsü, Musul`dan gelen kervanların bu köprüyü kullanarak kente girişi sağlamış oldukları bilinmektedir. Ne yazık ki son zamanlarda tarih ve doğa insanlar tarafından bilinçsiz bir şekilde tahrip edilmektedir. Bu tür tahribatları önlemek için, tüm tarihi ve doğa varlıklara sahip çıkmaya, korumaya çalışmaktayız.``
Oruç, Seyyah İbn-i Cübeyr`in Rıhle eserinde, 12 gözlü olan köprüden bahsettiğini, ``Nehrin üzerinde şehrin güney kapısı bitişi, sert taşlardan inşa edilmiş kemerli bir köprü bulunmaktadır`` şeklinde yazısının yer aldığını aktardı. (Halil Akbalık - İLKHA)