Kur`ân Kursları Heyecanı Tüm Güzelliğiyle Devam Ediyor
Yaz Dönemi Kur`ân Kursları 7`den 70`e on binlerce Kur`ân sevdalısının katılımıyla devam ediyor. Her ailenin çocuğunu kurslara göndermesi gerektiğini vurgulayan Kur`ân Kursu hocaları, bunun Allah katında bir sorumluluk olduğunu söyledi
Fırat Arslan / Van
Cami ve Kur’ân Kursları çocuklarla dolup taştı. Camileri dolduran on binlerce çocuk hem Kur’ân-ı Kerim okumayı ve İslami vecibeleri öğreniyor, hem Kur’ân Kursu hocalarının düzenlediği birbirinden güzel etkinlik ve gezi programlarıyla tatilin tadını çıkarıyor, hem de kendilerine sunulan hediyelerle mutluluk yaşıyor.
Cami ve Kur’ân Kursları çocuklarla dolup taştı. Camileri dolduran on binlerce çocuk hem Kur’ân-ı Kerim okumayı ve İslami vecibeleri öğreniyor, hem Kur’ân Kursu hocalarının düzenlediği birbirinden güzel etkinlik ve gezi programlarıyla tatilin tadını çıkarıyor, hem de kendilerine sunulan hediyelerle mutluluk yaşıyor.
Öte yandan çocuklar kendileri gibi Kur’ân Kurslarına yönelen çocuklarla arkadaşlık kurarak daha sağlam bir arkadaşlığın temellerini atıyor.
İlgiden memnun olan Kur’ân Kursu hocaları çocuklarını camiye göndermeyen ailelere de hatırlatmalarda bulunarak, çocukları camiye gönderme sorumluluğundan kaçmamalarını istedi. Van Müftülük Şube Müdürü Yunus Tekin, eğitimin ilk önce ailede başladığını, camilerin de yaygın bir eğitim kurumları olduğunu belirtti.
Tekin, başlatılan Kur’ân kurslarında öğrencilerin sadece Kur’ân öğrenmediğini, bunun yanında Peygamber Efendimizin hayatını, Kur’ân’ın insanlar için biçtiği ahlak modelini ve ibadetleri de öğrendiklerini dile getirdi.
ÇOCUKLARINIZIN EĞİTİMİNE MANİ OLMAYIN
Çocukların Kur’ân kurslarında öğrendiklerinin kendileri için bir temel bilgi oluşturacağını söyleyen Tekin “Okullarında gördükleri din ve Kur’ân derslerine burada öğrendikleri bilgiler yardımcı olacak. Ayrıca burada öğrendikleri bilgiler bundan sonraki hayatlarında da kendilerine devamlı lazım olacak” dedi.
Aileleri çocuklarını sıkmamaları hususunda uyaran Tekin, “Çocuk eve gittiğinde ailesi ona neler öğrendiğini sormalı, çocuklarıyla birlikte ders çalışmalıdırlar. Bu şekilde hem kendi bilgileri tazelenmiş olur hem de çocuklar derslerini pekiştirmiş olurlar” şeklinde konuştu.
Çocukları sokaklarda çalışan ailelere de çağrıda bulunan Tekin, çocukların satıcılık yapmasının onların eğitimine mani olmaması gerektiğinin altını çizerek “Eğer çocuklarının çalışma mecburiyetleri varsa ders saatleri dışında bunu yapsınlar. Çocuklar buradan eğitim aldıkları takdirde kendilerini olumlu yönde etkileyecektir.
Toplumda ve aile içinde huzur olacak. Ailedeki yanlış tavırlar daha az olacak. Bu sebeple herkes çocuğunu camiye göndermelidir” ifadelerini kullandı.
ÇOCUKLAR HAYATI ÖĞRENİYORLAR
Bütün yaş gruplarındaki herkesi camiye kabul ettiklerini dile getiren Ulu Cami İmam-Hatibi Mehmet Salih Tanrıant, “Gelen çocuklar çok küçük de olsa en azından cami atmosferini teneffüs etmeleri bile onlara yeter. Aileler özellikle bu mübarek 3 aylarda çocuklarını camiye göndermeyi ihmal etmesinler” dedi.
Çocukların camiyle buluşmasının üzerlerinde çok büyük olumlu etkilerin olduğunu dile getiren Salih Hoca, “Çocuklar Burada Kur’ân’ın yanında dini ve adabı muaşeret kurallarını da öğreniyorlar.
Toplumun içinde nelerin yapılıp nelerin yapılmayacağını öğreniyorlar. Bizler de kurs hocaları olarak çocuklarla arkadaş gibi oluyoruz. Onların takibatını yapıyoruz. Çocukların anne babalarının telefonlarını alıp çocukları gelmediği takdirde onları arıyoruz” dedi.
EVLERİNİZDE DE CEMAAT OLUN
Kur’ân-ı Kerim’in önemine ve çocuklar üzerindeki etkisine değinen Tillo Camii imam hatibi Nasrullah Yavuz, Kur’ân-ı Kerim’in önemine vurgu yaparak, “Kur’ân, çocukları kötü alışkanlıklardan uzaklaştıran bir kitaptır. Kur’ân’la tanışan bir çocuk kötü hal ve hareketlerini terk etmeye doğru gidecektir.
Eğer çocuk bu yaşta Kur’ân öğrenmez, Sünnet ile iç içe olmazsa bu çocuğun büyüdükten sonra Kur’ân’ı sevmesi, dine yönelmesi, namaz kılması çok daha zor olacaktır. Onun için bu yaştan itibaren çocuklarımıza Kur’ân ve Sünnet’i sevdirmeye gayret göstermeliyiz.
Bu çocukları kötü alışkanlıklardan kurtarmak için, sokakta internet salonlarından uzaklaştırmak için oyun ortamından uzaklaştırmak için de çaba sarf etmeliyiz. Bunun karşılığını da inşallah göreceğiz” dedi.
Anne babalara seslenen Yavuz, “Çocuklarıyla beraber ibadet etsinler. Her anne baba kendi evinde bir cemaat oluşturabilir. Çocuklarını özellikle sabah namazlarına da kaldırsınlar. Evlerini adeta bir mescide, bir cami havasına çevirsinler.
Yapacakları en önemli iş budur. Peygamberimiz bir hadisi şerifinde: ‘Bir anne ve baba çocuklarına güzel ahlaktan daha güzel bir miras bırakamaz’ diye buyurmaktadır” şeklinde konuştu.
TEK ÇARE KUR’ÂN AHLAKINA SARILMAKTIR
Hacı Şaban Şavur Camii İmamı Fahreddin Aslan da Kur’ân-ı Kerim’in önemine ve çocuklar üzerindeki etkisine değinerek, Kur’ân’ın bir hidayet kaynağı olduğunu, Müslüman olarak Kur’ân’ı okuyup ve okutmak, yaşamak ve yaşatmak mecburiyetinde olduğumuzun altını çizdi.
Aslan, Kur’ân’ı güzel bir şekilde öğrenmemiz gerektiğine değinerek, “Daha sonra ailemizi, çocuklarımızı, çevremizi Kur’ân ahlakıyla yetiştirmeye çalışacağız. AllahuTeâlaKur’ânla amel edenleri yüceltir, üstün tutar. Kur’ânı terk edenleri ise alçaltır.
Bugün en büyük sıkıntımız da Kur’âni ahlaka sahip olmayışımızdır. Toplumda sıkıntılar varsa, evlat babasına saygı duymuyorsa, toplumda huzursuzluk kargaşalar meydana geliyorsa bunun nedeni Kur’ân ahlakından uzak oluşumuzdur. Bunların tek reçetesi ancak Kur’ân ahlakına sarılmaktır” dedi.
Çocukların velilere Rabbimiz tarafından bir emanet olduğunu hatırlatan Aslan, “Eğer çocuk toplum içerisinde dinini, peygamberini öğrenmeden büyüyorsa bunun en büyük mesuliyeti evvela babalara daha sonra ise hepimize aittir” ifadelerine yer verdi. Yaşadığımız çağın çocuklar için adeta günaha sürüklenme çağı olduğunu belirten Aslan, “Çocuk rahat bir şekilde hiçbir baskıya gerek kalmadan internetlerde, kafelerde, başka yerlerde günaha sürüklenebilir.
Günaha ulaşma yolları çok basit olmuş; gerek ev, gerek sokak ve okullarda olsun… Sigara içme yaşı çocuklarda 10 yaşına kadar düşmüştür. Bu gençliğimiz açısında büyük bir tehlikedir. Yani, eğer çocuklarımızı Kur’ân ahlakıyla iyi yetiştirirsek, onu sokağa gönderdiğimiz zaman bir korkumuz olmaz” dedi.
ÇOCUKLARINIZI 3 HASLETLE YETİŞTİRİN
Kur’ân kurslarının; öğretici, veli, öğrenci olmak üzere 3 önemli ayağının olduğunu bildiren Aslan, velilerin kursa giden çocuklarını sormada pasif olduklarını belirterek, okula gösterilen önemin aynısının da camiye gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü; “En az haftada bir camiye gelip çocuklarının durumunu sorsunlar. Çocuklarını göndermeye zorlamasınlar, bu işi sevdirmeye çalışsınlar. Camide ne öğrendiklerini sorsunlar...
Çocuk, anne babasını kendi durumunu sormak için geldiğini gördüğü zaman bu onlar için moral ve motive olur. Bu sayede çocuk dersine daha fazla bağlı kalır. Aynı şekilde veli, ilgisiz olduğu zaman bu da çocuğu olumsuz etkiler.”
Bu sevda sınır tanımıyor
A. Hâkim Kurt / Mersin
A. Hâkim Kurt / Mersin
Kur’ân-ı Kerim öğrenme yaşı sınır tanımıyor. Mersin’in Tarsus ilçesi Barbaros Mahalle Camii’ne giden cami cemaatinin tamamına yakını yaşları ilerlemiş olmalarına rağmen büyük bir azimle Kur’ân-ı Kerim okumayı öğrendi.
Kur`an-ı Kerim’i okumayı öğrenen cami cemaatine bu büyük azimlerinden dolayı Tarsus İlçe Müftüsü Abdulkerim Akbaba ve Tarsus İlçe Emniyet Müdürü tarafından başarı belgesi verildi.
Barbaros Mahallesi Camiinde yapılan belge takdim töreninde konuşan, Müftü Abdulkerim Akbaba şunları söyledi; “Hem cami hem de Kur’an Kursuna olan yakınlığınızı ve alakanızı yakından müşahade ettim. Sizlerin bu davranışınızı takdir ediyorum.
Bizi bir arada tutan, birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşamamıza vesile olan Kur`an-ı Kerim`i öğrendiniz, bundan sonra yapmamız gereken okuyup öğrendiklerimizle hayatımızı bağdaştırmak olmalıdır.”