Emniyet, Yüksekova`daki Olayın Neresinde?
Yüksekova`da Mustazaf Der`e yönelik saldırıyla ilgili çarpıcı noktalar
Açıldığı günden itibaren onlarca kez PKK/BDP yanlılarının taş, molotof, kundaklama, yakma ve silahlı saldırılarına maruz kalan Mustazaf-Der`in Yüksekova Şubesi Dernek Başkanı Abdullatif Durna, sergiledikleri tüm sağduyulu tavırlarına rağmen kendilerine bu haksızlığı yapan faillerin yakalanmaması, olayların aydınlatılmaması ve emniyetin olaylar sırasında sergilediği tutum hakkında sorduğumuz sorulara çarpıcı cevaplar verdi
Saim Yüksek / Hakkari
Merkezi Diyarbakır’da bulunan ve 2004 yılında kurulan Mustazaflar ile Dayanışma Derneği, Doğu ve Güneydoğu’nun yanı sıra ülke genelinde yaptığı hayırlı hizmetler ile bölgenin ve ülkede yaşayan vicdan sahibi tüm insanların teveccühünü kazanan bir kuruluş haline geldi.
Yüksekova’da da önce temsilcilik sonra da şube açan Mustazaf-Der tüm kısıtlı imkanlara rağmen hayır çalışmalarını aralıksız devam etti.
Yaptığı hizmetlere tahammülü olmayan şer odakların hedefi olan Mustazaf-Der Yüksekova Şubesi onlarca kez taş, molotof, kundaklama, yakma ve silahlı saldırılara hedef olurken en son BDP/PKK saldırısında dernek başkan yardımcısı Ubeydullah Durna silahlı saldırı sonucu yaşanımı yitirdi ve sonraki gün de dernek binası ateşe verilerek alt dükkanları yağmalandı.
Dernek Başkanı Abdullatif Durna yapılan her saldırının yapanların yanına adeta kar bırakıldığını, emniyetin olaylardan haberdar olmasına rağmen bu güne kadar önemli bir adım atmayarak olayların bu boyuta gelmesine neden olduğunu söyledi.
‘Öncelikle camia olarak başınız sağolson, Allah rahmet etsin Ubeydullah kardeşimize. Yıllardır bölgede yaşanan en küçük bir hareketlilikte hedef seçilip saldırıya uğruyorsunuz. Bunun neye bağlıyorsunuz?’
İnanın bizde kestiremiyoruz artık. Düşünün bir PKK mensubu dağda öldürülüyor bize saldırılıyor. İmralı’dakinin başı ağrısa, sırtı kaşınsa bize saldırılıyor. Yüksek Seçim Kurulu milletvekili adaylarını veto ediyor bize saldırıyorlar. Kendileri bildiriler dağıtıyor yine bize saldırıyorlar, birileri adam öldürüyor bir yerlere bomba bırakıyor yine bize saldırıyorlar.
ONLARCA KEZ SALDIRIYA UĞRADI
Derneğinize ve dernek gönüllülerinize ne tür saldılar oldu bu güne kadar?
Derneğimiz onlarca kez saldırılara maruz kaldı. Taş, molotof, havai fişek, benzin ve mazotla kundaklama ve yakma, silah saldırı ve yağma bunlardan bazıları. Öte yandan dernek gönüllülerimizin aileleri ölümle tehdit edildi ve edilmeye devam ediliyor. İşyerleri kundaklandı ve yağmalandı. Defalarca yapılan saldırılarda dernek üyelerimiz yaralandı yine de sağduyulu tavrımızdan vazgeçmedik. En sonunda Ubeydullah kardeşimizi şehid ettiler ve daha taziyenin ilk gününde de dernek binamızı ve altındaki işyerlerini yağmalayarak ateşe verdiler.
GÜVENLİK ALMIYOR ALAY EDİYOR
Emniyetin olaylar karşısındaki tutumu çokça tartışıldı ve hala tartışılmaya devam ediyor. Emniyetin Ubeydullah Durna’nın vurulmasından önceki tutumu nasıldı?
Emniyet güçleri kesinlikle yıllardır uğradığımız haksızlığa ve zulme sessiz kaldılar. Küçük bir çocuğu kovalamak için panzerler ta uzak mahallelelere kadar giderken, çarşı merkezinin göbeğinde olan derneğimiz 5 yıla yakındır sürekli saldırıların hedefinde. Bugüne kadar bize yönelik yapılan büyük veya küçük hiçbir saldırı olayı aldınlatılmadı ve faailleri yakalanmadı. Yapılan her saldırının ardında emniyeti görevini icra etmesi konusunda uyardık ama bize kulak asan olmadı. Telefon açıyoruz, bize ve derneğimize yönelik bir saldırı var diyoruz ama telefonun diğer ucundaki adeta bizlerla alay ederek; “Ne Muzder, Mustafalar Der, Orası da nederesi, Yüksekova’da böyle bir yer var mı, Biz kendi güvenliğimizi alamıyoruz, Ne işiniz var ordan, çıkın” diyerek saldırılar bittikten veya büyük zararlar verdikten sonra olay yerine geliyorlardı. Bunu herkes bilsin ki Yüksekovada bize yönelik yapılan saldırılarda emniyet görevini icra etmemiştir. Bakın edememiştir demiyorum, etmemiştir.
EMNİYET HA VAR HA YOK
Son saldırıda dernek yardımcılığını yapan Ubeydullah Durna mücadelenizin bir nişanesi olarak yaşamını yitirdi. İkinci olarak ta emniyetin tavrı bu gelinen noktadan sonra nasıl oldu?
İnanın değişen hiçbirşey olmadı. Sadece olaylara karıştığı iddia edilen 4 kişi gözaltına alındı ve mahkeme sonrasında da iki kişi tutuklandı. Oysa ki o gün derneğimize saldıran ve Ubeydullah Kardeşimizi şehid edenlerin sayısı iki değil yüzlerce kişiydi. Eğer emniyet gerçekten de vatandaşı için ‘güvenlik güçleri’ olsaydı bu olaylar belkide bu aşamaya gelmeyecekti. Kardeşimizi şehit edenler ile polisin arasında belki elli metre vardı yada yoktu ama sonuç görüyorsunuz. Kardeşimiz şehit oldu, dernek binamız yağmalandı ateşe verildi. Derneğin alt katında bulunan işyerleri yağmalandı onlarda ateşe verildi ama emniyetin tutumu aynı. Kesinlikle ilçemizde emniyet vardır ve güvenlikteyiz havasına giremiyoruz. Emniyet bizler için ha var ha yok değişen hiç birşey yok. En azından bunu son olaylarda daha net gördük.
AKILLARA TAKILAN SORULAR
1- Mustazaf-Der yüksekova şubesi BDP/PKK’liler tarafından onlarca kez saldırıya uğramasına rağmen neden bu güne kadar herhangi bir faail yakalayamadı?
2- Yüksekova’da meydana gelen olaylarda Emniyet neden ciddi önlemler almadı?
3- Emniyet Yüksekova’da yaşanan olayların neresinde?