• DOLAR 32.381
  • EURO 34.775
  • ALTIN 2400.202
  • ...
SON DAKİKA
Esfelden Eşrefe
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Dünyanın her yerinde, nerede belirli bir kesmi yok etme, sindirme ve yahut görmeme harekatı varsa ki her zaman varolagelmiş bir şeydir bu, onlar bu hareketleriyle o kesimi gün yüzüne çıkarmaktan, kamuoyunca görülmelerini sağlamaktan başka hiçbir şeye yaramamıştır.

Günümüzde İslami Stk’lara yapılan baskılar ve baskınlar, zulümler ve sindirme politikalarıyla kamuoyuna; bunların nelerden dolayı, hangi suçları işleyerek bu cezaları aldıklarını paylaşınca bu da halkın güvenlik güçlerine olan güveninin sarsılmasına yol açıyor. Çünkü şuç demek, zarar vermek, yakıp yıkmak, taş üstüne taş koymamaktır. Oysa ki bu camiaların aldıkları cezalar; ya öğrenciye gıda yardımında bulunmak, ya Kutlu Doğum Etkinlikleri düzenlemek ya da fakir ve muhtaç ailelere yardım etmektir.

Sen de bunları suç olarak görüp onları Mekteb-i Zindan’a yerleştireceksin. Hadi! Söyle bakayım. Bunlar mağlubiyetteler mi yoksa muzafferiyetteler mi?

Tarihin eskimiş sayfalarında bu trajikomik sahneler o kadar çok ki… Misal: Üstad Bediüzzaman’ı türlü türlü damgalarla damgalayarak sürgünlere, muhaceratlara, zorluklara ve meşakkatlere düçar etmişlerdi. Onlar bu yaptıklarıyla Üstad’ı ortadan kaldırıp Tarih’in tozlu raflarına koymak istedilerse de bilmiyorlardı ki zaman gelecek o raflarda kendilerine yer arayacak belki de bulamayıp ayaklar altında çiğnenecekler.

Üstad’ı yurdun en ücra yerlerine sürdüler ki onu kimse bilmesin, tanımasın. Ama onların sayesinde Üstad hem kendi döneminde hem de ileriki dönemlerde anılacak biri haline geldi. Üstad’a sen bağisin, teröristsin, anarşistsin gibi damgalar vurdular ama zaman, bu damgalara hakkıyla layık olanların kendilerinin olduğunu gösterdi.

Size soruyoruz: Bu durum Şehid Şeyh Said Hazretleri için de aynı. Bu iki zat kendi dönemlerinin en büyük Mustazaf’larıydılar. Sözde bunlar deliydi(!), akılsızdı(!), mürtecilerdi(!), anarşistlerdi(!). Belki onların vefatı ve şehadetleriyle “Rahat bir nefes alırız” dedi tezgahtarlar. Ama öyle olmadığını gördüler.

Bu azizlerimiz bize yani Mustaz’aflara iki büyük miras bıraktılar. Biri her Mustaz’af’ın arzusu olan Mekteb- i Şehadet yolu diğeri Cennet’in ucuz olmadığını söyleyerek Medreseyi Yusufiye’nin kapılarını açan miraslar oldu.

Binaenaleyh Mustaz’af Esfelden Eşrefe ulaşan kimseye verilen addır…

Müzekker / Kahta - Yaş: 18

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir