• DOLAR 34.681
  • EURO 36.722
  • ALTIN 2937.412
  • ...
`Sorunlara Çözüm Bulmak Devletin Görevidir`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ŞANLIURFA - Şanlıurfa E Tipi Kapalı Cezaevi`nde çıkan yangın sonucu 13 mahkûmun hayatını kaybetmesiyle ilgili Şanlıurfa Baro Başkanı Av. İrfan Güven değerlendirmelerde bulundu.

Başta Şanlıurfa Cezaevi olmak üzere bütün cezaevlerinde çok ağır koşulların olduğunu belirten Şanlıurfa Baro Başkanı Av. İrfan Güven "Cezaevi koşulları özellikle Doğu Güneydoğu`da oldukça ağırdır. Kapasitelerin çok üstünde tutuklu ve mahkûm var. Bu Türkiye`nin genel koşulları ile ilgili şuan aşırı bir şekilde güvenlik politikalarına mahkûm olmuş durumda. Bu yönüyle yargı bir kıyım makinesi gibi ha bire tutuklama kararı çıkarıyor. Çok rahat tutuklama kararı çıkarılıyor söyleyebilirim. Buda cezaevinde sayının çok fazla artmasına sebep oluyor. Bazen çok basit suçlardan bile yargıçlar dosyayı iyice incelemeden, ya da en azından duruşmaya kadar tutuklu kaslında ifadesini aldıktan sonra bırakayım yaklaşımıyla, bu genel bir yaklaşımdır. Tutukluyorlar ilk duruşmaya kadar, bazen ilk duruşmada eğer basit bir suçsa bırakılabiliyorlar" dedi.

Türkiye`de Tutuklama Bir İnfaz Rejimi Gibi Kullanılıyor
Türkiye`de tutuklamanın bir infaz rejimi gibi kullanıldığını belirten Güven şöyle devam etti. "Koşullar çok çok ağır. Cezaevinde yatanlar sadece ranzalarda yatırarak bu sorun çözülemez. Elbette bunların sosyal alanların olması lazımdır. Uluslararası standartlar bu konuda. Türkiye`nin taraf olduğu sözleşmeler var. Urfa üzerine gelecek olursak, işkence sayılacak koşullar var. 20-30 hatta 35 kişinin bir koğuşta kaldığını biliyoruz. Bu son 18 kişinin kaldığı koğuşta 13 kişi çok feci bir şekilde yanarak can verdi. Biz bunu daha önceden 2008-2009`da dile getirdik. En son 2011`in dördüncü ayında bundan 15 ay önce dile getirmiştik. Ama kamuoyuna açık şekilde yapılan basın açıklaması sonuç vermedi."

Tarihi Bir Cezaevidir
Urfa`da yaz aylarının çok sıcak geçtiğini ifade eden Güven, Cezaevindeki soğutma sisteminin ise yetersiz olduğuna dikkat çekti. Güven, "Urfa Cezaevi 1972 kurulan bir cezaevi, tarihi bir cezaevi. 1057 kişi var ama buranın kapasitesi 275 kişidir. Sosyal alanlara da ranza atılmış. Dışarıdan algı şu yani bir kodese, bir toplama kampına alamıyorsunuz insanları. Sadece ranza atmakla yere yatak atmakla bu işler çözülmez. Eğer insanları uygun koşullara koyamıyorsan o zaman insanları tutuklamayın. Bunun temel nedeni Türkiye`de hukuk devleti eksikliğinin olmasıdır" dedi.

Bu Ülkenin Kendi İnsanıyla Barışması Lazımdır
Güven, "Elbette şuan lokal olarak cezaevi kapasitesinden bahsediyoruz ama kapasite sorunu değil bu aslında temelde bir hukuk devleti sorunu var. Temel sorun devlet ile yurttaşın barışık olmaması sorunu var. Bu barışıklığı gidermemiz lazım halletmemiz lazım. Bu bazen 28 Şubat`ta insanların inançlarından ve başörtüsünden içeri atılmasından dolayı sonuçlanan bir şey olabiliyor. Bazen şu anda olduğu gibi darbe kültürüyle beslenen insanların, darbe yapmasıyla ilgili içeride yoğun bir sayı olabiliyor. Bazen de Kürt sorunundan dolayı süren yoğun soruşturmalar sonucu neredeyse nefes alamaz duruma gelen bir toplumdan bahsediyoruz. Bu ciddi bir sorun buna acil çözüm getirilmesi lazım elbette bu tek politik değil çeşitli aktörleri var. Bu sorun artık uluslar arası bir sorun haline geldi buna rağmen bu zor koşullarda çözümü bulmak zorundayız. Çözüm bulmak devletin görevidir. Siyaset kurumunun görevidir. Bunu sokakta ki vatandaş çözemez. Bunu tek muhatabı karar alma merciinde olanlardır. Aktörlerdir. Elini kaldırıp karar alabilecek olanlardır. Artık toplum isyan etmiş durumda, anneler daha fazla ağlamamalıdır. Canlar daha fazla yanmamalıdır. Bu ülkenin kendi insanıyla barışması lazımdır" diye konuştu. (Mehmet Demir - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir