DİYARBAKIR- Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen ve aralarında Albay Cemal Temizöz ile Korucubaşı Kamil Atak`ın da bulunduğu JİTEM elemanlarının yargılandığı JİTEM ana davasının 37`inci duruşması bugün Diyarbakır`da başlarken, kayıp yakınları da adliye önünde bir araya gelip oturma eylemi yaptı. Eylemde İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici ayrıca bir basın açıklaması yaptı.

Davanın görüldüğü Diyarbakır Adliyesi önünde oturma eyleminden önce basına bir açıklama yapan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici davayı faili meçhul ve yargısız infazların davası olarak nitelendirerek, uzun süreden beridir bu coğrafyada faili meçhullerin açığa çıkması faillerin yargılanması için mücadele verdiklerini ama şimdiye kadar herhangi bir adımın atılmadığını belirtti.

Süleyman Demirel ve Mehmet Ağar`da Failli Meçhul Davasında Yargılansın
Kayıp aileleri ve sivil toplum örgütleri ile beraber dikkatleri bu davaya çekmek istediklerini açıklayan Bilici daha sonra açıklamasını şöyle sürdürdü: \" 90`lı yıllarda bu coğrafyada insanlığa karşı işlenmiş suçlar vardır. Bunları kimlerin yaptığı kimlerin eliyle yapıldığı da bellidir. Bugün şu anda yargılanan Cemal Temizöz, Kamil Atak ve ekibi bunun arkasında ki siyasi gücün de yargılanması gerekir. Mehmet Ağar`ların Süleyman Demirel`lerin valilerin de yargılanması gerektiğine inanıyoruz.\"

Soruşturmalar Genişletilmelidir
STK`lar ve kayıp aileleri olarak bu davanın peşini bırakmayacağını söyleyen Bilici, ne zaman ki bu ülkede bu hükümet, bu iktidar, bu devlet geçmişte yaşanan bu vahşetle yüzleştiği andan itibaren bazı şeylerin düzelebileceğine vurgu yaptı. Bilici şöyle devam etti: \"Geçmişte bu bölgede görev yapmış siyasilerin sorumluların hesap sorma noktasına geldiği anda biz o zaman, bu coğrafyada bu ülkede bazı şeylerin düzelebileceğine inanacağız. Biz İnsan Hakları Örgütleri olarak diyoruz ki bu davalar sadece Cemal Temizöz`le sadece Kamil Atak`la sınırlı kalmamalıdır. Bunun gibi yüzlercesi bu coğrafyada tetiği çekmiştir insanları katletmiştir, insanları evlerinde alıp götürüp işkenceyle yargısız infazla kaybettirmiştir. Biraz daha bu çerçevede bakılması soruşturmanın genişletilmesi ve bu davanın bir an önce sonuçlanmasını talep ediyoruz.\"

Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar ise kısa bir açıklama yaparak iki yılla yakın devam etmekte olan davada şunları söyledi : \"Bir kez daha gördük 90`lı yıllarda sistematik bir uygulama var merkezi politik bir karar var arkasında siyasi bir irade var yapılanlar çok yaygın yapılmış. Bu durum uluslararası hukuktaki tanımıyla aslında iç mevzuattaki tanımıyla da insanlığa karşı suçlar tanımına giriyor. Bugün bunun bir halkası burada aydınlatılmaya çalışılıyor.\" (Osman İçli-İLKHA)