Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye`nin terörle mücadelede yalnız bırakıldığını söyledi. Erdoğan, "Dini ne olursa olsun biz terörün karşısındayız." dedi.

4. Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı İstanbul`da devam ediyor. Konferansa katılan ülke temsilcilerine TUSKON ve TOBB tarafından öğle yemeği verildi. Erdoğan burada yaptığı konuşmada ülkelerin son yaşanan küresel finans krizinden ders çıkarması gerektiğini dile getirdi. Küresel sorunların güvenlik tedbirleri çözmenin artık geride kaldığını ifade eden Erdoğan, "Bazı ülkelerin nükleer silahlarını, uluslararası sularda korsanlık yapmalarını görmeyenler ama başka bir takım ülkelere benzer konularda baskı uygulayanlar aslında tarafsızlık duygusunu ciddi şekilde tahrip ediyorlar.

Ben burada bir karamsar çizgi çizerek dünyanın en nadide şehirlerinden İstanbul`da iştahınızı kaçırmak istemem, benim amacım gelecekte meydana gelebilecek tehlikeler için dikkatinizi çekmek ve ona göre hareket etmemizi hatırlatmak istiyorum.

Son yaşadığımız küresel finans krizi benim dikkat çekmek istediğim tehlikenin öncü sinyalleridir. Zenginle fakir arasında büyüyen uçurum tüm dünya ülkelerini sarsan bir sonuç doğurmuştur. Küresel sorunları güvenlik tedbirleriyle çözmek geride kalmıştır, bu sorunları demokrasi ve uluslararası dayanışmayla çözmemiz gerektiği bugün açık şekilde ortaya çıkmıştır." diye konuştu.

Dünyadaki terör sorununa da dikkat çeken Erdoğan, "Son olarak ABD, terör örgütü liderlerinin 8 tanesini uyuşturucu madde ticaretine karıştıkları için tüm mal varlıklarını dondurmuştur. Bunlar artık tescilli, şimdi bunların nereden bu parayı kazandıkları, insanlığı uyuşturucu noktasında da ayrıca nasıl tehdit ettikleri ortada. Sadece terörle bu zararı vermiyor, uyuşturucuyla insanların kanına girerek sağlığıyla oynuyor.

11 Eylül saldırısı ABD`ye yönelik değil tüm insanlık adına bir saldırıdır. Biz Türkiye olarak saldırılara bu nazarla bakarken bize yapılan saldırılarda maalesef sessiz kalınmaktadır. Terör nereden gelirse gelsin, karşısında dururuz. Irkı, vatanı ne olursa olsun biz karşısında dururuz. Terörün dini ne olursa olsun biz karşısında dururuz. Biz antisemitizmi insanlık suçu olarak ilan ettik, terörle ve teröristlerle mücadelede tek tek teröristleri hedef almak bir çözüm değildir, terörü doğuran sebeplere de artık yoğunlaşılmalı ve çözüm üretilmelidir. Sorunlar müşterektir, çözümler de müşterek olmalıdır." ifadelerini kullandı.

Bugün İslam dünyasına ve Müslümanlara yönelik toptancı bir önyargı sergilendiğini belirten Erdoğan, ``Terör nereden, kimden gelirse gelsin, karşısında dururuz ve duruyoruz. Terörist ve terör örgütleri arasında, asla ve asla ayrım yapmıyor, terörü bir insanlık suçu olarak görüyoruz. Ancak, bazı teröristler ve terör örgütleri üzerinden, tüm Müslümanları töhmet altında bırakmak, adı Hasan, Ahmet, Mustafa ve benzerleri olan kişilere potansiyel terörist tavrı takınmak, en az ırkçılık kadar, en az anti semitizm kadar tehlikelidir`` diye konuştu.

Son günlerde Mısır`da yaşanan din çatışmalarına da atıfta bulunan Erdoğan, "Biz ırkçılık ve ayrımcılığa karşıyız. Türkiye ve İspanya olarak Medeniyetler İttifakı Projesi bu tehlikeleri benimseyen ve bunlara karşı duran bir çalışmadır. Ortadoğu ve Kuzey Arfika`daki son olaylar karşısında uluslararası toplum başarılı bir sınav verememiştir.

Biz 21. yüzyılın bir içe kapanış bir yalıtım yüzyılı değil bir dayanışma ve paylaşma yüzyılı olmasını arzuluyor ve bunun için mücadele veriyoruz. Ön yargının olmadığı, insan olmanın en üst değer olduğu dünyayı hep birlikte şekillendirebiliriz, dostluk ve dayanışma üzerine yeni bir çağ açarak tarihe isimlerimizi yazdırabiliriz. Türkiye olarak küresel ölçekte sesini duyurmakta zorluk çeken fakat zorda olan ülkelerin sesi olmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

Az gelişmiş ülkelere bundan sonra verilecek destekleri açıklayan Erdoğan, "Türkiye bu 48 ülkenin ihtiyaçlarına göre kullanılmak üzere 2012 yılından itibaren yılda toplam 200 milyon dolarlık bir kaynak tahsis etme hedefi belirlemiştir. Tahsis edilecek bu kaynaktan önümüzdeki 10 yılda bu ülkelere burs sağlanacaktır.

Bunların gerçekleştirilmesini teminen özel sektörümüze her türlü hedefte çalışmaları için kolaylık sağlayacağımızı temin ediyoruz. En az gelişmiş ülkelerdeki kalkınma projesini aktif şekilde takip ederek ticaret ortaklarımızı da geliştirmeyi planlıyoruz. Özel sektör, vakıflar, finansal kuruluşlar ve hükümetlerin dayanışması burada çok çok çaba göstermesi gerekiyor. Altyapının tesisine yönelik adımlar öncelikli olarak yer almalıdır, bu toplantı çok önemli ve hayati bir anlam taşımaktadır. Daha iyi bir dünya için yeni yollar, herkes için sağlık, bu şekilde BM bin yıl hedeflerine ulaşmayı da hedefliyoruz." dedi.