Sonuçları açısından eski cumhurbaşkanını oldukça rahatsız edebilecek birkaç hukuki dava sırada bekliyor. Bu davalardan özellikle iki tanesi Nicolas Sarkozy`yi düşündürüyor.

İlk dava 2007 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, akli dengesinin yerinde olmadığı söylenen Fransa`nın en zengin kadını, L`Oreal kozmetik dünyasının önemli bir payını elinde tutan Lillian Bettencourt tarafından seçim kampanyasına yapıldığı iddia edilen yüklü miktarda para yardımıyla ilgili.

İkicisi ise 1995 senesinde Edouard Balladur Fransa cumhurbaşkanlığına aday iken, Pakistan`a yapılan denizaltı satışlarında yapılan yolsuzluk sonucu verildiği söylenen illegal komisyonların, paravan şirketler tarafından Balladur`un seçim kampanyasına aktarıldığı iddiası, bu seçimlerde Nicolas Sarkozy Balladur`un seçim kampanyası finans direktörlüğünü yapıyordu.

Nicolas Sarkozy`nin muhtemel 3. büyük adli soruşturması ise bir zamanlar Kaddafili Libya yönetiminden aldığı söylenen illegal yardımlarla ilgili.

Bu adli dosyalarda sadece “ifadesi” alınmak için hakim karşısına çıkması beklenen Nicolas Sarkozy`nin cumhurbaşkanı iken savcılar ve hakimler konusunda “hepsi nohuta benziyor, tat ve kokuları aynı” türünden alaycı karalamalarda eklenince eski cumhurbaşkanının durumu endişe yaratıyor.

Nicolas Sarkozy fan gurubu, savcı ve hakimlerin “tarafsız” davranmaları gerektiği konusundaki dileklerini dile getiriyor.