`Çol Beyar e, Derew Be Bazar e`
Pkk tarihi, yalanlar, iftiralar, iç infazlar ve düzenbazlıklar tarihidir. Hesaplarına gelmeyen bir değil, yüz değil, binlerce Kürd gencini iftiralarla infaz etmiş ve yalanlarıyla hayatlarını devam ettirmeye çalışmışlardır.
Muhammed Zanyar
Pkk tarihi, yalanlar, iftiralar, iç infazlar ve düzenbazlıklar tarihidir. Hesaplarına gelmeyen bir değil, yüz değil, binlerce Kürd gencini iftiralarla infaz etmiş ve yalanlarıyla hayatlarını devam ettirmeye çalışmışlardır. İç yalanları olağan Kürd gençleriyle sınırlı kalmamış, dönem dönem hareketin vitrininde yer almış onlarca kişiye de (Kani Yılmaz, Mehmet Şener, Hikmet Fidan, Salih Özdemir gibilerine) uygulanmış, bunun neticesinde bu insanlar rahatlıkla infaz edilmişlerdir.
Kendi iç uygulamaları böyle olunca muhalifleriyle ilgili neler yapabileceğini varın siz düşünün. Öyle sanıyorum ki çarkını yalan üzerine kurmuş bir örgütün bu konudaki maharetinin boyutlarını bizim gibi yalanı “Münafıkların alametlerinden biri” sayan bir inanca mensup insanların tahmin etmesi mümkün değildir. Belki de bu yalancılığı 35 yılı aşkın mücadele tecrübesi bulunmasına rağmen bu örgütün akıllanıp iflah olmasına engel teşkil eden hususların başında gelmektedir. Zira Kürdler “Derewîn îflah nabin” (Yalancılar iflah olmaz) demektedirler.
Bu zihniyetin yalan furyasına bir kez daha Gever’de (Yüksekova) yaşanan olaylar dolayısıyla tanıklık etmekteyiz. Bir kez daha yalanlarıyla gerçekleri nasıl tersyüz ettiklerine, Kürdlerin tabiriyle “Bi derewa kêrguh dibe kusî, mar dibe masi” misali halkı aldatmak için gerçeklerin suretini değiştirmek istediklerine şahit olmaktayız. Nasıl olsa “Çol beyar e, derew bê bazar e”…
Son yalanlarına ve gerçeklere özetle bakmak gerekirse;
- Bu camiaya bugüne kadar hiçbir saldırı yapmadıklarını iddia ettiler. Oysa çok değil 20 gün önce, 20 Nisan’da Adana Mustazaf-Der şubesine saldırdılar. YSK`nın BDP`den bazı Milletvekili adaylarının aleyhinde aldığı kararı protesto etmek isteyen bir grup, akşam saatlerinde Seyhan İlçesi Kıbrıs Caddesinde ateş yakarak korsan gösteri yaptı ve ardından Mustazaf-Der Adana Şubesine taşlı – sopalı saldırıda bulundu. Sadece bununla yetinmiş olsalardı neyse… Son 5-6 yıl içerisinde onlarca kez Mustazaf-Der’e ve İslamî derneklere saldırdılar. Diyarbakır, Yüksekova ve Siirt gibi yerlerde Kur’an Kurslarına taşlı – Molotoflu saldırılar gerçekleştirdiler. İslamî kimlikleriyle bilinen kimselerin işyerlerine saldırıp yakmaya kalkıştılar. Bu saldırıların istatistiğini çıkarmak ayrı bir çalışmanın konusunu teşkil ettiğinden birkaç örnekle iktifa ediyoruz.
- Yüksekova’da göstericilere Mustazaf-Der’den çıkan yüzü maskeli bir grubun müdahale ettiğini uydurdular. Gerçekte ise böyle bir şey olmadığı gibi, dernek yöneticisi Ubeydullah DURNA şehid edilene kadar kimse dernekten çıkmamıştır. Öyle bir şey olmuş olsaydı bunun kamera kaydının bulunmaması mümkün olmazdı. Zira şimdiye kadar yaşanan her olaya ilişkin bir kamera kaydının medyaya yansıdığı bilinmektedir.
- Dernekten çıkan sopalı gurubun müdahalesi sonrası Ubeydullah Durna’nın şehid edildiği yalanını uydurdular. Oysa haber ajanslarının da çektiği görüntülerde açıkça Ubeydullah Durna’nın dernek çatısında şehid edildiği görünmektedir. Merdivenle çatıya çıkıp derneği yakmaya kalkışan canilere çatıda müdahale etmek isteyen Ubeydullah Durna açılan ateş sonucu şehid edilmiş, bunun üzerine dernekte bulunanlar ambulans çağırmış ve ellerine aldıkları sopalarla dernek önüne çıkıp, kameralarda da açıkça göründüğü üzere “Ambulans, ambulans” diyerek yaralı arkadaşlarını hastaneye yetiştirmeye çalışmışlardır.
- Pkk’nın Kck adlı paravan örgütü yaptıkları açıklama ile bu katli tasvip etmediklerini olayın komplo olduğunu ve bu camiaya bir düşmanlıklarının bulunmadığı yalanını uydurmuş ancak hemen sonrasında Yüksekova’da bulunan Mustazaf-Der şubesi azgın canilerce yakılmış, bununla yetinilmeyerek derneğe yakın bildikleri kimselerin kapalı dükkânlarını darabaları kırmak suretiyle ateşe vermiş, taziyeye gelenlere taşlı saldırıda bulunmuşlardır. Bu da bahse konu gözü dönmüş İslam düşmanlarının sözlerine ne kadar itibar edilebileceğini tez bir şekilde açıkça ortaya koymuştur.
- Pkk medyası ve avenesi Taziyeye gelen Mustazaf-Der gönüllülerinin esnafa ve kendilerine saldırdığı yalanını uydurmuşlardır. Oysa tüm ajans görüntülerinde de açıkça göründüğü üzere arkadaşları canice ve kalleşçe katledilen Müslüman camia Cuma namazı sonrası tekbir dahi getirmeden, sessizce dernek binasına kadar yürüyerek, ziyarette bulunmuş ve ardından taziye yerine gitmişlerdir. Ancak kancık örgütün gözü dönmüş ayak takımı geride kalanlara saldırmıştır. Kürdlerin örf ve âdetinde yeri olmayan ve insanlıkla bağdaşmayan bu vahşi tavıra rağmen kamera kayıtlarında da açıkça göründüğü üzere Mustazaf-Der yetkilileri taziyeye gelen Müslüman camiayı ısrarla tutmaya ve arabalarına binerek kavgasız bir şekilde taziyelerini yapmaya davet etmiş ve bunda muvaffak da olmuşlardır.
- Selahattin Demirtaş adlı parti yetkilisi Diyarbakır’da kendilerini uyaran STK’lara “Olayları tasvip etmediklerini, provakasyon olduğunu” söylemiş ancak tıpkı 1990’lı yıllarda olduğu gibi Yüksekova’da azgın taraftarlarının arasında birkaç saat önceki söylemleriyle tamamen çelişerek İslamî camianın kullanıldığı yalanına sarılmış, canilerin azgınlıklarına yeşil ışık yakmıştır.
Netice itibariyle pkk-bdp-dtk-kck ve enva-i çeşit isimle anılan şahsiyet, akıl, iz’an ve basiret yoksunu bu çevreden şimdilik insaf ve vicdan sahibi kimsenin ortaya çıkmadığı görülmektedir. Gözlerini yalan ve kan bürümüş bulunan bu örgüt, bırakınız insani ve İslamî ölçüleri gözetmeyi istismar ettiği Kürd halkının hukukuna, sükunetine, birlik ve beraberliğine dahi hiçbir şekilde saygı göstermemekte ve adeta Kürdistan coğrafyasında kaostan, provokasyonlardan ve birakuji’den açıkça nemalanmaktadır. Siyasetçisinden militanına, bunlar için yalanın bini bir para ve “Çol beyar e, derew bê bazar e”… İşte bu yüzden bunların iflah olacakları yok…
Muhammed Zanyar / Kelhaamed