• DOLAR 34.437
  • EURO 36.351
  • ALTIN 2840.248
  • ...
Şimdi  Sınav Zamanı...
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Rabbim, hepimiz için hayırlı kılsın; bizlere fayda sağlayacak başarılar nasip eylesin.

Sınav başlayınca bize düşen, tevekkülden başka bir şey değildir.

Stres ve tevekkül, ters orantılıdır; tevekkül arttıkça Allah’ın yardımıyla, stres azalır.

Biz, ne kadar telaşlanırsak telaşlanalım, vaki olacak olan sadece hakkımızda yazılandır. Bundan ötesi olmaz.

Allah’ın izniyle, bizde bu şuur olduktan sonra sorun yaşamayız. Ama dikkat edin “bilgi” demiyoruz, “şuur” diyoruz. Çünkü hepimiz telaşın bize fayda sağlamayacağını biliriz. Ancak o bilgi, davranışlarımıza yön veren bir şuura (bilince) dönüşmeyince o bilgiden istifade edemiyoruz.

Sınavla ilgili plan sürecimizi çoğumuz bitirmişizdir. Şu andan sonra çok söz, anlamsız gelebilir.

Daha önceki sınavlarda da ifade edildiği üzere “Size düşen planınıza sadık kalmanızdır.”

Çünkü hemen hemen her öğrencinin sınavla ilgili planı, rehberliğin arttığı günümüzde, neredeyse dört dörtlüktür.

O planı bir uygulayabilsek, kesinlikle yetenek ve bilgimizle orantılı bir sınav sonucu elde ederiz.

Sınavda planımızla çatışma nedeni öğrenci dilinde “kendimize hâkim olmama” dediğimiz ve aslında kişinin iş başına geçerken “iç iktidarını kaybetmesidir.” Yani kendisi üzerindeki kontrolü herhangi bir sebeple yitirmesi ve bunun neticesinde iş bittikten sonra yapacağı muhasebede onaylamayacağı, “Yapmamalıydın” diyeceği işler yapmasıdır. Bu açıklama üzerinde siz biraz durun lütfen; ben, bu bağlamda size “kararsızlık” probleminden söz edeyim.

Öncelikle önümüzdeki sınav LYS’dir; dolayısıyla “bilgi” ağırlıklıdır. Bilgi ağırlıklı sınavlarda genellikle “tereddüt, gel-git, kararsızlık” problemi yaşanmaz. Yine de değinmekte yarar var:

Kararsızlığın iki nedeni olabilir:

Bilgi eksikliği: Bir konuyla ilgili “anımsama” kapasiteniz yetersizce bilgiyi karıştırırsınız. Bu durumda en doğru olanı hatırlamaya çalışmaktır. Neticede kararsızlık halini uzatmanın anlamı yok. Ya tercihinizi yapar, doğruya yakın bulduğunuzu seçersiniz ya da boş bırakırsınız. O soruya hak ettiğinden fazla zaman ayırırsanız doğru cevaba ulaşsanız bile sınav bütünlüğü açısından düşünüldüğünde zarardasınız.

Eminim ki bir noktaya takılıp kalmayacak kadar güçlüsünüz.

Özgüven eksikliği: Buna nedensiz kararsızlık diyebiliriz. En kötü boyutu, “Aklıma ne geliyorsa o yanlış, zorla hatırladığım ne varsa o doğrudur” noktasıdır.

Gerçek kesinlikle bunun zıddınadır. Aklınıza hemen gelen, kolay gelen, denebilir ki (yüzde seksen beş) ilk gelen doğru, zorla hatırladığınız ise genellikle yanlıştır. Kendinize yazık etmeyin...

Kararsızlığın bu boyutuna “vesvese” denir; “vesvese” çaresi “Haydi ordan boş yere içime kuşku düşürme” denerek sert bir tavırla kovmak, tabiri caizse “Defol” demek olan bir hastalıktır.

Sınavda iyi bir başarı için kararsızlığınıza vesveseye “Defol!” demeyi başarmalısınız.

Bunu demek, dolayısıyla başarıya ulaşmak, sanıldığı kadar zor değildir. Eminim, bunu yapabilecek kadar bir iç iktidara sahipsiniz.

Allah (cc)’a emanet olunuz...

Abdulkadir Turan/Rehberlik / Doğruhaber

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir