Haydi, Hep Beraber Camiye!
Hazırlıklar tamamlandı, rahleler çıkarıldı. İkramlar, hediyeler ödüller ve oyunlar… Haydi çocuklar camilerimiz sizi bekliyor. Şimdi hep beraber camileri doldurma zamanı
Emrah Tel / İstanbul
Yaz dönemi Kur’ân Kursları 18 Haziran’da başlıyor. Din görevlileri ve sivil toplum kuruluşları; aileler çocuklar ve camilerde görev yapacak eğitimcilere önemli açıklamalarda bulundu. Her anne babanın çocuğuna karşı görevleri olduğunu hatırlatan Kur’ân Kurslarından sorumlu İstanbul İl Müftü Yardımcısı Kadriye Avcı Erdemli; “Çocuklarımıza Müslüman olmanın gereklerini öğretmek için kurslarımızı hazırladık ve çocuklarımızı bekliyoruz” dedi. Anne ve babaların da vakit namazlarını camide kılmalarının çocuğun camiyi sevmesinde etkili olacağını belirten Cami ve Kuran Kursları Federasyonu Başkanı Recep Kıyak, sözlerini “Ailelerle, şimdi hep beraber el ele camiye diyoruz” şeklinde özetledi. Aileleri özellikle yaz dönemlerinde çocuklarını bekleyen tehlikelere karşı uyaran Kur’ân Nesli Platformu Başkanı M. Ali Altun ise; cami ve Kur’ân Kurslarında alınan eğitimin evde ailelerle beraber uygulanması gerektiğini ifade etti.
Şimdi de sizleri, Kadriye Avcı Erdemli ile yaz dönemi Kur’ân Kursları ile ilgili röportajımızla baş başa bırakıyoruz…
Önümüzdeki günlerde Yaz dönemi Kur’ân Kursları başlıyor. Bu konuda ne tür hazırlıklar yaptınız?
Yaz dönemi kurslarımızda çocuklarımızın cami ile tanışması ve ünsiyet kurmalarını amaçlıyoruz. Bu sebeple gerek müftülüğümüz gerekse cami ve Kur’ân Kurslarımız tüm hazırlıklarını tamamladılar. Cami ve kurslarımızda genel temizlik yapıldı. İmkân olan camilerde yerlere sıra ve tahtalar bırakıldı, kız ve erkek çocuklar için ayrı bölümler hazırlandı, rahleler çıkarılarak temizlendi ve görev yapacak olan personelimiz 5 günlük seminer ile yaz dönemi kurslarımıza hazırlandı. Kurslarımız bu yıl da camilerimiz ile beraber Kur’ân Kurslarımızda da devam edecek. Çünkü mümkün mertebe kurslarımızda yazı tahtası ve sıralar da olsun istiyoruz. Tabi bu kurslarımızın da camiye yakın yerlerde olmalarını istiyoruz. Yani camilerimiz şu anda Yaz Kur’ân Kursları için hazır. İnşaallah, 688 Kur’ân Kursumuz ve 3 bini aşkın camimiz eğitimli personelimizle çocuklarımızı bekliyor.
TÜM HAZIRLIKLAR TAMAM
Cami görevlileri seminerlerde ne tür eğitimler aldı?
Bu seminerlerde çocukların yaş gruplarına göre nasıl yaklaşılması gerektiği, etkin din eğitimi verme gibi bir takım konular anlatılıyor. Kurlu sistemin nasıl uygulanacağı ile ilgili bilgiler veriliyor. Bu sistem velilerden gelen “her yıl çocuğumuzu gönderiyoruz yine baştan alınıyor ve aynı konular işleniyor” şikâyetleri üzerine uygulayacağımız bir sistem. Örneğin İstanbul’da üç haftalık kursu görmüş olan bir çocuk tatile gittiği zaman gittiği yerdeki herhangi bir camide ikinci kurdan başlayabilir. Bu şekilde her kur sonrası çocuğa belge verilecek. Bu sistem çocuk için ayrıca bir motivasyon oluyor, çocuk tekrar baştan başlamayacağını biliyor.
Çocukların camiye devamlılıklarını sağlamak için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Öncelikle belirtmek istiyorum ki her kursta şöyle yapılacak diye standart bir maddemiz yok. İstanbul Müftülüğü olarak bütün camilerde çocuklara şu hediyeyi verin, şunu yapın demek hem doğru değil hem de bununla, yapılacak daha güzel etkinliklerin önünü tıkamış oluruz. Her kursun yöneticisinin kendine ve bölge şartlarına göre çocuğa camiyi sevdirecek çalışmalar yapmasını istiyoruz. Birçok camimizde bu konuda çok güzel çalışmalar yapılıyor. Örneğin cami görevlilerimiz; veliler ve çevredeki esnafların da desteğiyle çocuklara ikramlarda bulunuyor, hediyeler alıyorlar. Bazı camilerimizde de çocukların motivasyonunu arttıracak tiyatro gösterileri, ip atlama, top oynama, gezi programları gibi etkinlikler yapılıyor. Yine çocuklar arası tatlı bir rekabete yol açan sınavlar yapılıyor. Bütün bunlardan çocuğun sıkılmadan Kur’ân’a yönelmesi ve Allah’ın kelamıyla tanışması amaçlanıyor. Buralara gelen çocuklar akşama kadar gitmek istemiyorlar. Bu çocuklar, saatleri kendileri kuruyor ve erkenden hazırlanıp camiye geliyorlar. Çocuklarımız dönem sonunda Kur’ân okumayı öğreniyor, dinini öğreniyor, camiyi seviyor. Yani Peygamber Efendimiz’in ödül yöntemini uyguluyoruz.
ÇOCUKLARIMIZ CAMİLERİ SEVSİNLER İSTİYORUZ
Cami ve kurslarımızda Kur’ân-ı Kerim eğitimi dışında hangi bilgiler veriliyor?
Tüm öğrencilerimize Diyanet İşleri Başkanlığımızın hazırlamış olduğu 3 ciltten oluşan Dinimizi Öğreniyoruz kitabını ve Elif Ba CD’sini ücretsiz olarak dağıtıyoruz. Hocalarımız kurlara göre hazırlanmış bu kitapla daha pratik ve eğlenceli bir şekilde eğitim veriyorlar. Kitapta Hazreti Peygamber (s.a.v)’imizin hayatı, güzel ahlakı ve temel ibadetlerimiz tanıtılıyor, itikat konuları yer alıyor. Bununla beraber adabı muaşeret dersleri veriliyor. Çocuklarımız anne babaya, misafire, akrabaya nasıl davranması gerektiğini öğreniyor. Bununla beraber çocukları camiye alıştırmak, onların camide cemaat olmaya, cemaat olma ruhuna, bilincine eriştirmek için en az bir vakit namazını camide kılmalarına olanak sağlıyoruz. Geçen yıllar da bunlar yapıldı bu sene de devam edecek. Ayrıca kız çocuklarının da bir vakit namazlarını camide kılabilecekleri bir şekilde program yapmaya çalışıyoruz. Kız çocukların da cemaatle namaz kılmayı öğrenmedikleri zaman ileride öğrenmeleri de güçleşiyor. Örneğin namazlarda imama uymayıp kendi başlarına namaz kılan kadınlar görüyoruz. Oysa bunları küçük yaşta öğrenmiş olsa bu sıkıntıları yaşamayacaktır. Kızlarımız cemaat olmayı bilsinler istiyoruz.
Çocuklarını camiye gönderme konusunda ailelere ne tür çağrılarda bulunacaksınız?
Her anne babanın dinen çocuğuna karşı görevleri var. Bunlardan birincisi ona güzel bir isim vermek. O isim öyle bir isim olmalı ki hem karakteri üzerinde olumlu etkiler oluşturabilmeli hem de dinen makbul bir isim olmalı. Ondan sonraki görevi ise çocuğa iyi bir eğitim vermek. Her anne baba çocuğuna Müslüman olmanın gereklerini ya kendisi öğretmeli ya da öğretecek bir kuruma göndermeli. Her aile bu eğitimi verebilecek durumda olmadığı için kurslarımızı hazırladık ve çocuklarımızı bekliyoruz. Çocuklar eğer bu bilgileri öğrenmedikleri takdirde aileler bundan Allah katında sorumlu olacaklardır. Ben velilerden, tatillerini, izinlerini yaz kurslarına göre ayarlamalarını bekliyorum. Anne, baba için bu fedakârlıkları onlara sadakayı cariye olarak geri dönecektir. Öldükten sonra amel defteri kapanmayan üç kişilerden biri salih evlat yetiştiren anne babanın amel defteridir. Özellikle ‘çocuklar yoruldu ve dinlensinler’ anlayışından uzak durmalarını istiyorum. En iyi dinlenme, emin olun ki bir aktiviteden başka bir aktiviteye geçmektir. Nitekim cenabı hak Kur’ân-ı Kerim’de, bir işten boşaldığımız zaman diğerine yönelmemizi emretmiştir. Bu gün dünya bilimsel olarak ta bunu kanıtlamışlar ki beyin ne kadar çok alırsa o kadar çok genişliyor. Ayrıca onları takip etmeli, çocuklarımızın hocalarıyla iletişime geçmeliyiz. Bunları yaparken de çocuğu sıkmadan, bunaltmadan, kötü davranmadan ve korkutmadan yapmalıyız. Kur’ân öğrendiği zaman kazanacağı sevabı, Peygamber Efendimiz’i tanıdığı zaman cennette onunla beraber olabileceğini anlatalım. Ama yapmadığı zaman nasıl bir cezaya muhatap olacağından kesinlikle başlamamamız gerekiyor.
EN AZ BİR NAMAZIMIZI CAMİLERDE KILALIM
Bunu da bilmemiz lazım ki camiye önce baba gitmeli ki çocuğu da gitsin. Cuma namazlarında camilerimiz dolup taşıyor ama vakit namazlarımızda camilere çok gidilmediğini görüyoruz. Dolayısıyla çocuklar da gitmiyorlar. Bu çok üzücü bir durum. Vakit namazlarına kadın-erkek, anne-baba, herkes çocuğunu alıp gelse çocuğu öğrenmiş olacak ve ailesini rol model kabul edecek. Nitekim Efendimiz (s.a.v) ve sahabeler cami ruhunu henüz çocukken almalarını sağlamış. Camiler Allah’ın bütün kullarını cem eden, genç, yaşlı, kadın, erkek, herkesi bir araya getiren ve tek bir hedefe yönlendiren yerdir. Bu da Rabbimizin rızasıdır. İnşaallah yanlışlarımız düzelir ve çocuklarımız camileri cıvıltılarıyla coşturur ve onlara melek sesleri eşlik eder. Camilerimizde çok güzel şeyler çocuklarımızı bekliyor buyursunlar gelsinler.
Çocuk yaşta Kur’ân-ı Kerim eğitiminin öneminden söz edebilir misiniz?
Kur’ân-ı Kerim Allah’ın kelamıdır ve Müslümanların hayat kitabıdır. Bu kitabı tanımak okumak Müslümanlara farzdır. Her ne kadar farzı kifaye de olsa bundan bütün çocukların ve büyüklerin nasiplenmesi lazım. Kur’ân-ı Kerim okunduğu zaman ibadet yapılmış sayılır. Fakat asıl anlamlı olan anlayarak okumaktır. Özellikle küçük yaşta öğrenilen Kur’ân unutulmuyor. O sebeple daha çocuk yaşta surelerin mahreçlerini doğru öğrenmesi kalıcı olur. Ergenlik dönemine yaklaştıkça artık öğrenme de zorlaşıyor. Küçük yaşta Kur’ân öğrenemeyen büyüdükten sonra da zorlanan anne babalara diyorum ki; sizlerin yaşadığı mahrumiyeti bu çocuklar yaşamasın. Çocuk yaşta öğrenmeleri için camilerimiz onları bekliyor. İnşallah velilerimiz de çocuklarımız da güzel bir kurs dönemi geçirirler.
AİLELER ÇOCUKLARINI ALARAK CAMİYE GİTSİNLER
Ailelerden çocuklarını cami ve Kur’ân Kurslarına göndermelerini isteyen Cami Ve Kur’ân Kursları Federasyonu Genel Başkanı Recep Kıyak; “Temennimiz ailelerin çocuklarını 18 Haziran’da başlayacak olan yaz dönemi Kur’ân Kurslarına göndermeleridir. Çünkü çocuklarımızın dini konularda da eğitim görmesi gerekiyor. Türkiye’deki bütün velilerden camilerimize müracaat etmelerini bekliyoruz. Din görevlilerimiz düzenli bir şekilde yaz dönemi boyunca çocuklarımızın en iyi şekilde eğitilmeleri için gerekli eğitimleri aldılar ve camilerimizle beraber onlar da hazırlar” dedi. Velilerin de çocukların eğitimlerine iştirak etmelerinin önemine değinen Kıyak, “Çocukların ve velilerin namazlarının en az bir vaktini camide cemaatle namaz kılarak geçirmeleri çok etkili olur. Bu çocuklarımızı teşvik için çok güzel bir yöntem. Çocukların derslerde aldıkları eğitimi camilerde aileleriyle beraber uygulamalarını istiyoruz. Yani bir çocuğun camide namazı babasıyla veya annesiyle beraber cemaatle kılması çocuk açısından çok güzel bir olay. Şimdi ise tüm aileler beraber el ele camiye diyoruz” ifadelerini kullandı.
SORUMLULUKLARINIZI YERİNE GETİRİN
Çocuklarını manevi yönden geliştirmenin her anne-babanın en elzem görevlerinden olduğunu dile getiren Kur’ân Nesli Platformu Başkanı M. Ali Altun da, “Her anne ve baba çocuğuna Rabbini, Peygamberini, kitabını ve ölümden sonraki hayatı tanıtmak zorundadır. Özü ve fıtratıyla yüzleştirme mecburiyetindedir. Çocuklarımızın geleceğini teminat altına almak ancak rabbimizin kitabı Kur’an-ı Kerim ve yüce Peygamber’imizin sünnetiyle buluşturmakla mümkün olabileceğine inanıyoruz. Bunu yerine getirmek için fırsatları sonuna kadar değerlendirmekle mükellefiz. Yaz döneminin de bu açığı kapatmak için güzel bir fırsat olduğuna inanıyoruz” şeklinde konuştu. Altun, Çocuklarının ahlaki, ibadi ve kültürel yönden gelişmelerini isteyen anne ve babalara şu tavsiyelerde bulundu;
— Yaz dönemi boyunca çocuklarımızı mutlaka denetimimiz altında tutmalı ve onlara güzel bir arkadaş çevresi sağlamalıyız.
— Kur’ân-ı Kerim’i okumamış ya da okuması zayıf olan çocuklarımızı 18.06. 2012 tarihinde 09.00–12.00. saatleri arasında camilerde başlayacak olan Kur’ân Kursları’na göndermeliyiz.
— Çocuğu, öğleden önce camide görmüş olduğu Kur’ân eğitimini pekiştirmek için evde ya da bu işe öncülük edip imkân hazırlayan yerlere yönlendirmeliyiz.
— Çocuk, namazın devamı için sürekli namaza teşvik edilmeli, günün bazı namaz vakitlerini çocukları da yanımıza alıp camiye götürmeli cemaatle namaza alıştırmalıyız.
— Çocuklarımıza okuma alışkanlığını kazandırmak için evde tavsiyeli ve seviyelerine göre roman türünden kitaplar okutmalı ve takibini yapmaya çalışmalıyız.
— Dönem boyunca aile bireylerinin tümüne yönelik İslami sohbetleler ve Kur’ân halkaları oluşturmaya çalışmalıyız.
— Çocuklar olabildiğince televizyondan uzaklaştırılmalı. Ancak, manevi gelişmeye yönelik program yapan televizyonlar seyrettirilmeli. Günün müsait bir saatinde eğitici, öğretici ve manevi içerikli filimler seyrettirmeliyiz.