VAN - Tüm dünyada ve Türkiye`de kutlanan 14 Haziran dünya gönüllü kan bağışçıları günü nedeniyle görüşlerini aldığımız Kızılay Güneydoğu Van Bölge Kan Merkezi müdürü Dr. İbrahim Çelik gönüllü ve düzenli kan bağışına devamlı ihtiyacın olduğunu belirtti.

Kızılay`ın da kan ihtiyacını karşılamak için gönüllü ve düzenli kan bağışlama yoluna gittiklerini belirten Çelik, artık dünyada kan ihtiyacının replesman yoluyla değil de gönüllü kan bağışıyla karşılandığını ifade etti.

`Amaç Güvenilir Kanı Hastalara Ulaştırmak`
Çelik, "Daha önceleri hastanelerde kan bağışı kabul ediliyordu. Kan ihtiyacı bir hasta olduğu durumda hasta yakınlarından kişiyi getirmeleri isteniyordu. Bu şekilde alınan kan hastaya veriliyordu. Replesman dediğimiz bu kan bağışında bir zorunluluk var. Kişinin hastanede bir hastası var ve mecburen kan bulmak için gidip o kan grubundan birilerini bulmaya çalışıyor" diyerek gönüllü kan bağışına daha çok ihtiyaçlarının olduğunu dile getirdi.

Zorunlu olarak doldurulan kan testlerinin doğruluk payının az olduğunu ifade eden Çelik, "Biz Kızılay olarak aldığımız yöntem ile tamamen gönüllü olarak, ortada herhangi bir hasta olmadan insanlar bize başvuruyor. Bu testler sonucunda aldığımız kanı hastanelere güvenli bir şekilde veriyoruz. Dolayısıyla hastane ihtiyaç olan kanı oradan alıp kullanıyor. Bu şekilde hem hasta mağdur edilmemiş oluyor hem de kan arayışı zahmetine de girilmiyor" ifadelerine yer vererek sağlık bakanlığının kan alma işini Kızılay`a devretmesinin mantığında da güvenilir kanı hastalara ulaştırma amacının yattığını söyledi.

`Kan Sadece Acil Durumlarda Verilen Bir Durum Değil`
Kan verme bilincinin mutlaka topluma yerleştirilmesi gerektiğinin altını çizen Çelik, kan bağışlama işlemlerini gönüllü ve sürekli hale getirmek istediklerini belirterek, "Kan sadece acil durumlarda verilecek bir işlem değil, aslında süreklilik arz ediyor. Toplum arasında kan sadece acil durumlarda verilir gibi bir düşünce yerleşmiş. Hâlbuki trafik kazaları, acil durumlar olabildiği gibi süreklilik arz eden devamlı bir ameliyatta da kan ihtiyacı gerekiyor. Bunun için bizim de elimizde kan stokunun olması lazım. Bunu da ancak insanlarımızı düzenli kan bağışçılar haline gelmelerini sağlayarak yapabiliriz" dedi.

"Her 14 Haziranda Donörlerimizi Ödüllendiriyoruz"
Her yıl tüm Türkiye`de olduğu gibi 14 Haziran `Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü`nde kan bağışında bulunan donörleri bu güne özel olarak ödüllendirildiklerini dile getiren Çelik, "Kızılay olarak düzenli kan bağışçılarına kanının ulaştığı o hastalar adına teşekkürler etmek amacıyla Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları gününde kendilerine madalya takdiminde bulunuyoruz. 10 kan bağışında bulunana bronz madalya, 25 kan bağışında bulunana gümüş madalya, 35 kan bağışında bulunana altın madalya ve 45 kan bağışında bulunana da plaket takdim ediyoruz" dedi.

Çelik Van`da 2007`den beri hizmet ettiklerini, 5 yıllık süre içerisinde çok hızlı mesafe kat ettiklerini belirterek, "2011 yılında 22 bin ünite kan hedefimiz vardı. 23 Ekim depremine kadar yaklaşık 19 bin ünite kana ulaştık. Tabi depremle beraber kan alımını durdurduk. Bu yılda ise hedefimiz 29 bin ünite kan almak. Şu an itibariyle yaklaşık 12 bin ünite kan bağışı elde ettik. Tabi bölgemizde daha sıkıntılar devam ediyor olması ve vatandaşın çoğunun göç etmiş durumda olması nedeniyle biraz hedefin gerisinde kaldık ama mayıs ve haziran ayında çok umutlu bir ivme yakaladık. Umut ediyoruz ki bu yıl ki kan hedefimize ulaşacağız" sözlerine yer verdi.

`Kar Vermek İle Kilo Almak Arasında Bir Bağ Yok`
Daha önce kan bağışında bulunmamış bazı insanların kan verme konusunda önyargılı olduklarını da söyleyen Çelik, "Bazı insanlar; `Acaba kan versem bana bir şey olur mu diyor.` Bazıları da kilo alırım korkusuyla kan vermekten imtina ediyor. Hâlbuki kilo alma ile kan verme arasında herhangi bir bağ gösterilememiş. Bazı insanlar kan verdikten sonra çikolata, tatlı gibi şeyler tüketerek; kan verdim, kanım yerine tekrar gelsin diyerek beslenme alışkanlıkları değiştiriyor. Bundan dolayı da kilo alan insanlar var. Düzenli kan bağışlayıp da hiç kilo almayan insanlarımız var" diyerek kan bağışında bulunmak isteyenlerden de hemen kan almadıklarını belli testlerden geçtikten sonra kan alındığını sözlerine ekledi.

Van devlet tiyatrosu karşısında, Kızılay kan bağış merkezinde hafta içi her gün mesai saatlerinde kan bağışı aldıklarını hatırlatan Çelik, bunun haricinde kan ihtiyacını karşılamak için mobil ekip çalışmalarının da olduğunu belirtti.

Mayıs ve haziran ayında mobil araçlarla Van`da 4 gün boyunca kan bağışı aldıklarını belirten Çelik, "Kan bağış aracı 4 gün van ilimizde kaldı. Haziran ayı içinde bölge olarak en fazla kan bağış aracıyla kan toplayan il Van ilimiz oldu. Biz de bundan çok memnunuz. Eylül ayı içerisinde tekrar kan bağış aracını getirmeyi planlıyoruz" ifadelerine yer verdi.

`Kan Vermek Hem Sağlığımız Hem de Hayat Kurtarma Açısından Çok Önemli`
Çelik, kanın sadece insandan elde edilebildiğini, laboratuar ortamında üretilemediğini kaydederek, "Dolayısıyla kan ihtiyacı olan bir hasta için hayati bir durum. Vücudumuzda kan sürekli üretiliyor. Bizler kan versek de vermesek de kan hücrelerimiz kendini yeniliyor. Dolayısıyla kan vermek hem bizim sağlığımız açısından çok faydalı hem de bir insanın hayatını kurtarması açısından çok önemli. Herkesin bu konuda bir gün muhtaç duruma düşme ihtimali var. Dolayısıyla düzenli bağışlarla ihtiyaç kadar kanın olması gerekiyor ki; ihtiyaç anında insanlara ulaştırılabilsin. Bu yüzden sağlıklı tüm vatandaşlarımızı kan merkezlerimize ve mobil araçlarımıza bekliyoruz" ifadelerini kullandı. (Fırat Arslan - İLKHA)