HAFTANIN YAZISI

Elbette bu vurgu hem birey olarak hem ümmet olarak kurtuluş reçetemizdir. Peki, nasıl yapmalı, nerden başlamalı?

Efendimiz’in “Mü’min, Mü’minin aynasıdır” hadisinin başlangıç noktası olduğunu düşünüyorum. Zaten biz müminlerin aynası başta Efendimiz’in kendisidir, onun pak hayatıdır. Nasıl ki sokağa çıkmadan ayna karşısına geçip, kılık kıyafetimize çeki düzen veriyorsak özellikle ahlakımız için de tabir yerindeyse Efendimiz’in karşısına geçmeliyiz. Onu bir ayna olarak görüp, düzeltmeliyiz hayatımızı. Hem o ayna öyle bir ayna ki; ahlaki zayıflığımızı, kişisel zaaflarımızı, ihtiraslarımızı, kirlenmiş duygularımızı, cahili yanlarımızı bire bir görebiliyoruz… Şüphe yok ki Efendimizin ahlakı Kur’andı. O halde bu aynaya bakıp da nasıl değişmiyoruz. Yoksa hikâye diye mi okuyoruz onun hayatını? Eğer böyleyse okuyuşumuz, iflah olmayız ebediyen… Efendimize sevdamızı, sadece etkinliklerde bayrak sallayararak değil, onun hayatını bir ayna olarak görerek gösterebiliriz. Mesela gelecek seneki kutlu doğum etkinliklerinde, bir yıl içinde hayatımızda neleri değiştirdiğimizi yani Efendimiz’e ne kadar benzediğimizi görmeye çalışmalıyız.

Örneğin, Efendimiz büyüklere saygı gösterir, küçüklerini severdi. “Faydasız bilgiden Allah’a sığınırım” diyerek ‘boş olandan’ yüz çevirirdi. Yatsıdan sonra konuşmaz, gecelerini ibadetle geçirirdi. Günahsız olmasına rağmen akşama kadar “tevbe estağfirullah” diyerek Allah’tan mağfiret dilerdi. Adalet için “Fatım’a bile yapsa cezayı uygulardım” demiştir. Az yer, az uyurdu…

Ayrıca ayna hadisinin başka bir boyutu daha vardır. Düzeltmeye aynadan değil kendimizden başlarız. Yani kendimizi düzelterek aynadakini düzeltiriz. Kendimizi düzeltince Mü’min kardeşlerimizi de düzeltmiş oluruz böylelikle toplumsal anlamda sünneti hayata taşımak daha da kolaylaşır, özlemini duyduğumuz günler yakınlaşır. Eğer sünnetten nasiplenmeyeceksek kutlu doğum etkinlikleri kişisel bazda bizim için duygusallık dışında bir anlam ifade etmeyecektir.

Rabbim tüm peygamber sevdalılarına gelecek yılki etkinliklere Efendimiz’e daha bir benzemiş olarak katılmayı nasip etsin. Ve ayaklarımızı bu yolda sabit kılsın.

ALİ ERKAN SEVER / DİYARBAKIR - YAŞ: 23