Sünnetten Yüz Çevirmek AKILSIZLIKTIR
Sünnetten Şüz Çevirmek AKILSIZLIKTIR
“Eğer yüz çevirirlerse Allah bana yeter de” ayetindan evvelki olan “Muhakkak ki size resul geldi” âyeti, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın ümmetine karşı kemâl-i şefkat ve nihayet re’fetini gösterdikten sonra, şu “Eğer yüz çevirirlerse” âyetiyle der ki:
“Ey insanlar, ey Müslümanlar! Böyle hadsiz bir şefkatiyle sizi irşad eden ve sizin menfaatiniz için bütün kuvvetini sarf eden ve mânevî yaralarınız için, kemâl-i şefkatle, getirdiği ahkâm ve Sünnet-i Seniyyesiyle tedavi edip merhem vuran şefkatperver bir zâtın bedihî şefkatini inkâr etmek ve gözle görünen re’fetini ittiham etmek derecesinde Onun sünnetinden ve tebliğ ettiği ahkâmdan yüzlerinizi çevirmek ne kadar vicdansızlık, ne kadar akılsızlık olduğunu biliniz.
“Ve ey şefkatli Resul ve ey re’fetli Nebî! Eğer senin bu azîm şefkatini ve büyük re’fetini tanımayıp akılsızlıklarından sana arka verip dinlemeseler, merak etme. Semâvat ve arzın cünudu taht-ı emrinde olan, Arş-ı Azîm-i Muhitin tahtında saltanat-ı rububiyeti hükmeden Zât-ı Zülcelâl Sana kâfidir. Hakikî muti taifeleri Senin etrafına toplattırır, Seni onlara dinlettirir, Senin ahkâmını onlara kabul ettirir.”
(Bediüzzaman Hazretleri)
Sözlük:
RE`FET: Merhamet etmek, acımak.
İRŞAD: Doğru yolu gösterme.
AHKÂM: Hükümler, kanunlar, nizamlar, prensipler.
ŞEFKATPERVER: Şefkat etmeyi seven.
BEDİHÎ: Ap açık, belli.
İTHAM: Suçlama.
AZÎM: Büyük.
CÜNÛD: Ordu.
TAHT-I EMR: Cenâb-ı Hakk`ın zatına özel emri altında olmak.
ARŞ-I AZÎM-İ MUHÎT: Cenâb-ı Allah`ın herşeyi kuşatan büyük arşı.
SALTANAT-I RUBÛBİYET: Allah`ın kâinatı terbiye ve idâre eden saltanatı, hâkimiyeti. MUTÎ: Söz dinleyen, itaat eden.