• DOLAR 34.7
  • EURO 36.873
  • ALTIN 2936.575
  • ...
Temel beklentimiz bölgenin kontrolünün Türkiye`de olması
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ANKARA

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, kabine toplantısı sonrasında basın toplantısı düzenledi.

Kalın, yaptığı açıklamada, "Münbiç ve Fırat'ın doğusunda da benzer bir modelin uygulanması için bizim temel beklentimiz, bölgenin kontrolünün Türkiye'de olması." ifadelerini kullandı.

"Türkiye'ye yönelik bir terör riskine müsaade etmeyeceğiz"

Fırat'ın doğusundan Türkiye'ye yönelik tehditlere ilişkin, Kalın, şunları kaydetti:

"Bu bölgeden Türkiye'ye dönük herhangi bir tehdidin, terör riskinin tekrar husule gelmesine asla müsaade etmeyeceğiz."

İhracat rakamları

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, ocak ayı ihracat rakamlarını da değinerek, "Ocak ayı itibariyle ticaret hacmimiz yüzde 6,3'lük bir artış gösterdi ki bu Türk sanayicisinin ve üreticisinin dünya pazarlarına erişiminin ne kadar  güçlendiğini, arttığını bir defa daha gösteriyor." diye konuştu.

"Türkiye bir oldubittiye göz yummayacak"

Doğu Akdeniz'de bir oldubittiye izin verilmeyeceğini vurgulayan Kalın, şunları söyledi:

"Kim tarafından gelirse gelsin özellikle Doğu Akdeniz'de bir oldubittiye Türkiye'nin göz yummayacağını herkesin bilmesi gerekir."

Ekonomiyle ilgili algı operasyonları

Kalın, Türkiye'nin seçim sonrası için IMF ile anlaştığı iddiasının sorulması üzerine, "Bunlar tamamen Türk ekonomisiyle ilgili algıyı bulandırmaya dönük algı operasyonlarıdır. Bu operasyonların nereden yapıldığını da az çok tahmin ediyoruz ve nerelerden geldiğini de görüyoruz. Bunların izlediğimizi de bir kez daha ifade etmek istiyoruz." dedi.

"Pozitif ve iyi niyetli olduklarını göstermektedir"

Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın Türkiye'yi ziyareti öncesi yaptığı açıklamalara ilişkin, Kalın, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yaklaşımlarının pozitif ve iyi niyetli olduğunu göstermektedir. Yarınki görüşmelerin bu çerçevede gerçekleşeceğine inanıyoruz."

"Yol haritasının çoktan hayata geçirilmiş olması gerekirdi"

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Türkiye ile ABD arasındaki Münbiç yol haritası ile ilgili bir soru üzerine, "Yol haritasının çoktan hayata geçirilmiş olması gerekirdi. Oyalama taktiklerinin kimseye bir faydası olmayacaktır." dedi.

Kalın, şöyle devam etti:

"İki müttefik olarak artık yol haritasının ivedilikle, daha fazla gecikme olmadan hayata geçirilmesi hem ikili ilişkilerimiz hem bölgenin güvenliği hem de Suriye'deki süreç açısından büyük önem arz ediyor."

Akdeniz'deki doğal gaz arama çalışmaları

Akdeniz'deki doğal gaz arama çalışmalarına da değinen Kalın, şunları aktardı:

"Türkiye'yi Antalya körfezine hapsetmeye çalışan yaklaşımların kabul edilebilir olmadığını ifade etmek istiyorum."

Güvenli bölge konusu

Kalın, ABD ile "güvenli bölge" konusunda anlaşma olduğu yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını bu konuda müzakerelerin devam ettiğini bildirdi. 

ABD ve Rusya'nın INF'den çekilmesi

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, ABD ve Rusya'nın 'INF' olarak da bilinen orta menzilli nükleer kuvvetler anlaşmasından çekilmesinin Türkiye için de endişe verici bir gelişme olduğunu söyledi.

FETÖ ile mücadele

İbrahim Kalın, FETÖ ile mücadeleyi de değerlendiren, Kalın, şu açıklamalarda bulundu:

"Beyhude çabalarla artık ölmekte olan o yapıyı ve ölmesi gereken o yapıyı ayakta tutamayacaklarından hiç kimsenin şüphesi olmasın."

Kalın, FETÖ'nün Türkiye'de bir operasyon yapma kabiliyeti kalmadığını ve kamuoyunda bir karşılığı asla olmadığını belirtti.

Suriye'deki kriz

Türkiye'nin Suriye'de güven ve istikrarı sağlayacak adımların atılması için çalıştığını kaydeden Kalın, şu ifadeleri kullandı.

"Biz, Suriye'nin toprak bütünlüğü çerçevesinde güven ve istikrarını sağlayacak adımların atılması için Cenevre ve Astana sürecinde de bulunduk, bulunmaya devam ediyoruz."

"Bize göre Esed rejimi, meşruiyetini yitirmiş ve geleceği vadetmekten uzak olan bir rejimdir." diyen Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İstihbarat birimlerimiz Türkiye'nin güvenliği çerçevesinde ve Suriye sahasındaki yürüttükleri operasyonların emniyeti ve selameti açısından zaman zaman farklı merkezlerle buna Şam'da dahil, Haseke, Kamışlı'daki rejim unsurlarıda dahil olmak üzere bir takım temaslarda bulunabilirler. Bunda şaşıracak bir durum yok ama bu direkt rejimin meşruiyetini tanıma anlamına gelmez."

Kaynak, AA

Bu haberler de ilginizi çekebilir