Milli Eğitim Bakanlığı, olası mağduriyetleri önlemek için özel öğretim kurslarının 2019-2020 eğitim ve öğretim yılından itibaren kapatılmasına ilişkin tüm çalışmalarını tamamladığını açıkladı. Bu kapsamda Bakanlığın 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nda değişiklik öngören çalışmanın yasalaşması sonucunda özel öğretim kursları kapatılacak.

Söz konusu kararı değerlendiren Eğitim Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, eğitim sisteminin her açıdan çağımızın ihtiyaçlarına cevap verebilecek noktada olması gerektiğini belirterek, öğrencilerin okul dışında bir eğitime ihtiyaç duymaması için eğitim kalitesinin artırılması ve sınava dayalı eğitim sisteminden de vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığının, velilere ek bir külfet getirecek dershane, kurs gibi çeşitli eğitim kurumlarına karşı çıkmasını olumlu bulduklarını belirten Gök, ancak bunun için eğitim kalitesinin de artırılmasının önemine değindi.

"Eğitim kalitesinin en yüksek noktaya ulaşması gerekiyor"

Gök, "Biz de velilerimize ek bir yük gelmesini istemeyiz. Biz de çocuklarımızın okul dışında ekstra başka yerlere gidip hem maddi açıdan bir yıpranma hem de çocukların gerçekten bir yarış atı gibi koşturdukları bir süreç görüyoruz. Yani bunun minimize edilebilmesi için atılacak her türlü adımı doğru buluruz. Ama şu anda bizim halen sınav odaklı bir eğitim sistemimiz var. Sınava yönelik bir eğitim sistemimiz var. Yani çocukları gerek sekizinci sınıftan sonra ölçen bir sınav var gerekse de üniversiteye giderken ölçen bir sınav var. Çocuklarımızın buna yönelik hazırlanmaları gerekiyor. Burada öncelikle hem ortaokullardaki hem liselerdeki hem de ilkokullardaki eğitim kalitesinin en yüksek noktaya ulaşması gerekiyor. Örneğin 'ek kaynak alınmasın' deniliyor ama ders kitaplarımızın o ek kaynakları ihtiva edecek bir hale getirilmediğini görüyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı, ders kitaplarına dünyanın parasını harcıyor ve ders kitabı bastırıyor.  Bu kitapların içeriğinin daha da zenginleştirilip ek kaynağa ihtiyaç bırakmayacak bir hale getirilmesi gerekiyor." dedi.

"Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır"

Eğitim sisteminde öğretmenlerin, öğrencilerin ve okulların sahip olduğu imkânlar bağlamında daha kaliteli bir hale getirilmesi gerektiğini belirten Gök, "Yani öğretmenimizin hem maddi hem de manevi açıdan zihninin rahatlatılması gerekiyor. Öğretmenimizin ihtiyaç duyduğu teknolojik imkânların her kademede eşit oranda sunulması gerekiyor. Yani kırsal bir mahalledeki okul ile elit bir mahalledeki okulun aynı imkânlara sahip olması gerekiyor. Oradaki öğretmenlerle buradaki öğretmenlerin de aynı imkânlara sahip olması gerekiyor. Bütün bunlar gerçekleştikten sonra yani eğitimin kalitesinin en üst düzeye ulaşması ya da sınav sisteminin değişmesi yani eğitimin sınava yönelik olmaması gerekiyor. Bu olacaksa herkese eşit imkân verilmesi gerekiyor. Eğer bu sağlanmazsa, bu sağlanmadan bu kurumlar kapatılırsa parası olanın özel eğitim alacak parası olmayanın ise kaderine küseceği bir ortama dönüşebilir. O yüzden yetkililerin mutlaka bunun tedbirlerini almaları gerekiyor. Yani bunu alıp uygulamayı ona göre oturtturup, uygulamaya koymaları gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Bu kurumlarda çalışan öğretmenler mağdur edilmemelidir"

Gök, "Bir başka boyutu da bu özel kurumlarda çalışan öğretmenlerin durumlarıdır. Eğer siz bu kursları kapattığınızda işsiz sayımız eğitim alanında zaten atanamayan sayısız öğretmenimiz var, bunlar da bu kervana dahil olacak. Bunun da mutlaka hesabının yapılması gerekiyor. Bu kardeşlerimizin de mağdur edilmeyecek bir formülün bulunması gerekiyor. Hem mevcut eğitim kurumlarında eğitimin kalitesinin yükseltilmesi hem de bu kurumlarda çalışan kardeşlerimizin mağdur edilmemesi yönünde mutlaka bakanlığımızın adım atması gerekiyor." şeklinde konuştu.

"Veliler çocuklarını ek bir kursa gönderme ihtiyacı duymamalıdır"

Eğitimde ek bir kursa gerek olmaması gerektiğini belirten Gök, "Sadece halk eğitim merkezlerinin yürüteceği çalışmalarla biraz zor olur. Ama bir ara geçiş sağlanmaya çalışılıyor. Bence eğitimde ek bir kursa gerek olmamalıdır. Bu çocuk okula neden gidiyor? Eğitim sistemini kurgulayanlar, bunu neden hesaba katmıyorlar. Siz öğrencilere mevcut eğitim kurumlarında yeterli eğitim vermiyorsanız o zaman okulları kapatın, kurs açın. Yani siz okulun kalitesini en üst seviyeye çıkartmak zorundasınız. Yani 'Halk eğitimde kurs açacağız, belediyede kurs açacağız' bunlar doğru değil. Kursa neden gerek var? Biz önce oturup, bunun cevabını vermek zorundayız. Bu insanlar kursa gerek duymamalıdır. Benim çocuğum ortaokula giderken ek bir yere gidip kursa gönderme ihtiyacı duymamalıyım. Eğitim kalitesi öyle bir noktaya gelmeli ki çocuğumu ek bir kursa gönderme ihtiyacı duymamalıyım. 'Bu kursları kapatacağız ama biz halk eğitim merkezinde kurs vereceğiz.' O zaman merdiven altı kurslara sebep verirsiniz. Şu anda zaten mevcut merdiven altı kurslar var. Yani dolayısıyla zaten eğitimde kaliteyi yükseltirseniz; bu kurslar kendiliğinden kapanır. Kimse çocuğunu kursa göndermez. Sınav sistemini de okulda verdiğiniz eğitime uygun hale dönüştürürseniz zaten kursa kimse gitmez." diye konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)