Diyarbakır Merkez Kayapınar ilçesi Gaziler semtinde ikamet eden Mehmet Karaman, 1999 yılından bu yana kendisinden hiçbir haber alınamayan oğlu Ercan Karaman'ın yolunu gözlüyor.

Oğlunun bir sabah vakti evden çıktığını ve bir daha kendisinden haber alınamadığını söyleyen acılı baba Karaman, devlet yetkililerinden ve oğlunu görenlerin kendisine bir haber verilmesini istedi.

Oğlu için evlilik hazırlıkları yaptıklarını belirten baba Karaman, "Göçmenler Caddesinde oğluma bir daire alıp boyadım. Bir de koltuk takımı almıştım. Oğluma, 'evlenmek istiyorsan seni evlendireyim, evlenmiyorsan da askerliğine 4 ay kalmış dedim. Biz iki sefer askerlik şubesine gönüllü olarak gittik fakat askerlik şubesi askerliğin yaklaştığından dolayı gönüllülüğün olamayacağını söylemişlerdi. Bir gün sabah vakti, saat 10.00 sıralarında evden çıkıp kahveye geldi, beni gördükten sonra oradan ayrıldı. O günden sonra nereye gittiğini bilmiyorum. Eve gelip sorduğumda kahvaltı yapmadan gittiğini söylediler. Birilerimi öldürdü?, Hapse mi girdi?, Dağa mı gitti?, Bir yerlerde mi çalışıyor? Ölü mü sağ mı? Bilmiyorum. Hiçbir delile ulaşamadık." dedi.

Oğluyla hiçbir sıkıntılarının olmadığını söyleyen Karaman, "Hiçbir sıkıntımız yoktu, kendine geziyor, harçlığını veriyordum. Bakımlı ve yakışıklıydı. Herkes onu çok severdi. Oğlumun kiminle oturup kalktığını bilmiyorum. Ondan dolayı soracak kimse yoktu, bulamadım. İyi miydi kötü müydü bilmiyorum fakat ben bir kötülüğünü görmedim. Hırsızlığı, içkisi, kumarı yoktu. Gider kahvede oturur gelirdi." ifadelerini kullandı.

Oğlunu bulmak için çalmadık kapı bırakmadığını söyleyen Karaman, "Savcılığa, askerlik şubesine ve Bağlar Karakoluna dilekçe verdim. Bana 'bir haber alırsan bizimle paylaş' dediler fakat hiçbir izine hâlen rastlamış değilim. Devletten rica ediyorum bu çocuğu bulsun. Milletimiz bu çocuğu bulsun. Her kim görmüşse, neredeyse nerede çalışıyorsa, bana telefonunu göndersinler. Devlet de oğlumun nerede olduğunu biliyorsa bana söylesin. Oğlum 20 sene oldu gideli ve gittiğinde 18 yaşlarındaydı. Şimdi 40 yaşındadır." şeklinde konuştu.

Acılı baba Karaman oğluna seslenerek, "Oğlum eğer yaşıyorsan baban seni bekliyor, yolunu gözlüyor. Bir cevap vermeni istiyorum. Gece gündüz seni unutmuyorum. Sen ciğerimsin, ciğerim yanıyor, er yâda geç bu ateşi söndürmeni istiyorum. Her neredeysen, Türkiye veya Avrupa'daysan bize sadece bir fotoğrafını gönder. Senin fotoğrafın elime geçerse sanki sen gelmişsin gibi sevinirim. Bir kardeşin, 2 de kız kardeşin yolunu gözlüyor. Seni o kadar aramama rağmen, ulaşamadım, ulaşacak yol bulamadım. Ben 3 kez kriz geçirdim, 5 gün yoğun bakımda kaldım, 2 sefer ameliyat oldum. Senin önünde bir yol varken benim önümde 70 yol var. Seni bulmak uğruna evimi sattım. Şu an ben mağdur olmuş, perişan olmuş seni düşünüyorum. Neden babana bir cevap vermiyorsun. 18 sene seni yetiştirdim, gezdirdim. Bugün 20 sene oldu. Sen dağda mısın, hapiste misin, çalışıyor musun neredeysen babana bir haber gönder. Seninle bir kavga gürültümüz yoktu neden bizi terk ettin oğlum. Sen burada olsaydın, şimdi seni evlendirmiştim, 3-4 çocuğun vardı, bir yerde çalışır ekmeğini kazanıyordun. Şayet küsmüşsen hiç olmazsa bir fotoğrafını gönder ki bizim içimiz rahat etsin. Bilelim ki sen yaşıyorsun. Aramadığım, sormadığım yer, çalmadığım kapı kalmadı. Her yere dilekçe verdim. Ama hiçbir izine rastlayamadım. Kimse bana bir yol göstermedi. Kimileri öldü, kimileri ise sağdır diyor, ama bir izine rastlayamadım." diye çağrı da bulundu. (Ramazan Zeren- İLKHA)