Rusya ile Japonya`nın barış anlaşmazlığı
İkinci Dünya Savaşı`ndan bu yana Kuril adalarının egemenliği konusunda Rusya ve Japonya arasındaki anlaşmazlık sürüyor
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Ruslar tarafından "Kuril adaları", Japonya tarafından “Kuzey Bölgeleri” olarak adlandırılan toprak parçası konusundaki uyuşmazlık nedeniyle Rusya ile Japonya arasında barış antlaşması imzalanması için yapılan görüşmelerde taraflar sonuca ulaşamıyor.
Son yıllarda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Japonya Başbakanı Şinzo Abe'nin barışın sağlanabilmesi için irade ortaya koyması imzanın atılması için yeterli olmadı.
Her iki ülkenin dışişleri bakanlarının ay ortasında yaptığı görüşme, geçen yılın son 6 ayında 4 defa yüz yüze görüşen iki liderin bu yöndeki girişimlerinin daha başlamadan sona erdiğinin ipucu oldu.
Japonya Dışişleri Bakanı Taro Kono ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un 14 Ocak'taki görüşmesinden sonra ortak basın toplantısı iptal oldu. Lavrov, tek başına açıklama yaparak önemli anlaşmazlıkların sürdüğünü söyledi.
Son olarak 22 Ocak'ta Putin ile Abe'nin, Moskova'da 3 saati aşan görüşmesinden netice çıkmadığı, yapılan açıklamalara yansıdı.
Barış görüşmelerinde 1956'dan bu yana çok fazla bir yol alınamadığı Putin'in "Rusya olarak Japonya ve Sovyetler Birliği'nin 1956'da imzaladığı deklarasyonu temel alan bir barış anlaşmasına sıcak bakıyoruz." ifadeleri ile ortaya kondu.
Abe ise Japonya ve Sovyetler Birliği'nin 1956'da imzaladığı deklarasyonu temel alan bir barış anlaşması için müzakerelerin devam edeceğini belirterek, bu yönde iki ülke arasında barış görüşmelerinin süreceği mesajını verdi.
Anlaşmazlık 74 yıl önce başladı
Rusya ve Japonya'nın gelecek yıllarda ikili ilişkilerinde gündemlerini meşgul etmeye devam edecek Kuril adaları anlaşmazlığı 74 yıl önce başladı.
İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda Sovyetler Birliği, Japonya'nın Pasifik Okyanusu ile Ohotsk Denizi'ni birbirinden ayıran yaklaşık bin 300 kilometre boyunca uzanan Kuril adalarını 1945'te ilhak etti.
Japonlar, adalar zincirinin en güneyinde bulunan Iturup, Kunaşiri, Şikotan ve Habomai adaları üzerinde hak iddiasından vazgeçmedi.
Sovyetler Birliği, 8 Eylül 1951'de müttefik kuvvetler ve Japonya arasında düzenlenen San Francisco Barış Antlaşması Konferansı'na katılarak, Japonya'nın 4 ada üzerindeki hak iddiasından vazgeçmesini talep etti ancak bunun kabul edilmemesi üzerine Sovyetler Birliği, San Francisco Barış Antlaşması'nı imzalamadı.
Söz konusu antlaşmada Japonya'nın ele geçirdiği pek çok bölge ile hak devirleri yer almasına rağmen söz konusu 4 ada ile ilgili net ifadelerin yer almaması iki taraf arasındaki tartışmanın temeli oldu.
Moskova, ihtilaflı adaların İkinci Dünya Savaşı'nda elde ettiği galibiyetin sonucu olarak Sovyetler Birliği'ne katıldığı görüşünü savunurken, Tokyo ise tarihi ve hukuki açıdan bu adaları Japon toprağı olarak görüyor.
Rusya açısından stratejik olarak önemli olan Kuril adaları, Rus donanmasının Pasifik Okyanusu'na çıkışı için stratejik bir konumda bulunuyor. Rus denizaltılarının da açık okyanuslara çıkışını sağlayan bu adalar, Rus donanmasının harekat kabiliyeti ve bölgesel güvenliği açısından önemli bir bölge olarak değerlendiriliyor.
Müzakereler 2014'te Ukrayna krizi nedeniyle dondurulmuştu
Sovyetler Birliği ve Japonya arasında bir barış antlaşması imzalanamamasına rağmen 1956'da diplomatik ilişkiler kuruldu ve Japonya-Sovyet Ortak Deklarasyonu imzalandı.
Bu ortak deklarasyon temelinde barış anlaşması yapılması için başlayan müzakereler, 2014'te Ukrayna krizi nedeniyle dondurulmuştu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin eylül ayında 4. Doğu Ekonomi Forumu için Rusya'nın Vladivostok şehrinde Abe ile görüşmüş ve anlaşmazlığa ilişkin her iki ülkeye de uygun bir çözüm bulmaya hazır olduklarını bildirmişti.
Japonya Başbakanı Şinzo Abe ise "Her iki tarafın da hukuki pozisyonu ihlal edilmeden gerekenler yapılabilir." ifadesini kullanmıştı.
Singapur'da geçen yıl kasım ayında düzenlenen Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) zirvesinde bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Putin ile Japonya Başbakanı Abe, 1956 tarihli ortak deklarasyon temelinde bir barış anlaşması yapılmasına ilişkin müzakereleri artırma konusunda mutabık kalmıştı.