Arab dilinde "Mimli masdar" adı verilen ve "doğum zamanı, doğum yeri, doğmak" mânâlarında kullanılan "mevlid", halk arasındaki teâmül dikkate alındığı zaman, "Hz. Muhammedin doğum zamanı" mânâsında kullanılmaktadır.

Mevlid, doğum zamanı ve doğum yeri anlamındadır. Zamanla doğum tarihini kutlamak anlamı kazanmıştır. Mevlid gecesi, Rebiul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)`in doğum günü, bütün Müslümanların bayramıdır.

Âlemlere Rahmet olarak gönderilen gözümüzün nuru, iki cihanın serveri Hz. Muhammed Mustafa S.A.V.`ın ‘`Kutlu Doğum``u, Nisan ayı boyunca yoğun bir şekilde ve bereketle geçti. Nisan ayı; Allah`ın C.C. Habibi ve Sevgilisi`nin ‘`Kutlu Doğumu``yla dünyanın ve mahlûkatın şereflendiği aydır. Türkiye`nin ve dünyanın birçok yerinde kutlanan ‘`Kutlu Doğum`` programları, her geçen yıla oranla bu yıl daha bir yoğun ve daha bir bereketli geçti. ‘`Kutlu Doğum`` etkinliğine katılmak, ‘`Peygamber Sevdalısı`` halkımız için bu Resulullah s.a.v.`e bir biattır. Bu ‘`Kutlu Doğum`` programlarının finali ise ‘`Diyarbakır``da yapılan ‘`Kutlu Doğum`` etkinliğiyle kutlandı.

Malumunuz olduğu gibi Diyarbakır`da yapılan ‘`Kutlu Doğum`` programları, (son dönemlerde) ‘`PEYGAMBER MEYDANI`` olarak anılan ‘`İstasyon Meydanı``nda yapılıyor. MaşaAllah, BarekAllah ve Elhamdulillah dedirten ‘`Diyarbakır Kutlu Doğum`` etkinliğine, her geçen yıla oranla daha fazla teveccüh oluyor ve katılanlar Resulullah s.a.v.`in Şefaatine nail olma bilinciyle katılıyor. Şeriatta her ne kadar rüya delil olmasa da, ‘`Allah Erleri``nin gördüğü ‘`Sadık Rüyalar`` ‘`Peygamber Sevdalıları`` için büyük bir şevk kaynağıdır diye itikat ediyorum. Bakın ‘`Peygamber Sevdalısı`` küçük bir kız kardeşimiz geçen yıl gördüğü rüyayı heyecanla anlatırken şöyle diyor:

‘` DİYARBAKIR - Server-i Enbiya Hz. Muhammed Mustafa`nın (Sallallahü Aleyhi ve Selem) Kutlu Doğum`u münasebetiyle Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Diyarbakır İstasyon Meydanı`nda bir milyon kişinin katılımıyla düzenlenen programda, küçük bir kız çocuğu gördüğü rüyasını bizimle paylaştı.

Rüyayı 23 Nisan 2011 Cumartesi akşamı gördüğünü belirten ‘`Zehra Abdulhadioğlu,`` rüyasını şöyle anlattı: "Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.av) toplanan bir kalabalığa bakıyordu, kalabalık ta ona bakıyordu… Ben de o kalabalığın içindeydim. Bir anda kalabalığın içinden çıkıp, Efendimizin yanına vardım. Ve ayaklarına kapanarak, `Ya Resulullah, beni yanına kabul eder misin?` dedim. Peygamber Efendimiz ise şöyle cevap verdi, `yarın Diyarbakır İstasyon Meydanı`nda benim için bir program düzenlenecek ve ben de orada olacağım. Eğer sen de programa katılırsan hem seni ve hem de oradaki herkesi yanıma alacağım` dedi ve mübarek elleriyle beni ayağa kaldırıp, alnımdan öptü."  İLKHA Haber Ajansı)``

Evet; 5-6 yıldır Diyarbakır`da kutlanan etkinlik, her geçen yıl katılımcıların artarak çoğaldığını görüyoruz. 2011 yılında 1 Milyon civarında kişi katılmıştı. Bu yıl ise, 1.5 Milyona yakın ‘`Peygamber Sevdalısı`` katıldı. Bu da dünyanın en kalabalık ‘`Kutlu doğumu`` demektir. Zira ‘`Peygamber Meydanı``na açılan tüm caddeler dolmuş ve caddelerin en sonunda bile platformu görememesine rağmen, Peygamber aşıkları sadece duydukları seslerle iktifa ediyorlardı.

Ayrıca hemen her yıl olduğu gibi, bu yıl da meydanın tam üstünde, gökyüzünde bulutlarda ‘`LAFZATULLAH`` (Allah c.c.`ın adı) eksik olmadı. Bu durumu da orada olan hemen herkes gördü ve görüntüledi.

‘`Peygamber Sevdalıları`` ‘`Kutlu Doğum``u kutladıkları günden bu güne kadar, gerek Türkiye`de ve gerekse de dünyanın birçok yerinde ‘Peygamber (s.a.v.) Sevdası`` çığ gibi büyümeye ve artmaya başladı.

Şimdi bazı nasipsizler çıkmış ve: ‘`Kutlu Doğumu kutlamak bid`attır.`` Diye Müslümanlar arasına fitne fesat tohumu ekmeye çalışıyorlar. Tek dayanakları da ‘` bütün bidatler dalalettir ve her dalalet te ateştedir`` Hadis-i Şerif`ine dayanıyor. Evet, biz de katılıyoruz ve diyoruz ki: ‘`Peygamber s.a.v.`in yapmadığı şeyler bidattir.`` Ancak burada İslam fakihleri şu şerhi düşüyorlar, ‘`bid`at iki türlüdür. Biri ‘Biday-ı hasene` (güzel olan bid`at) diğeri de ‘`Bid`ay-ı seyyi-e`` (günah olan bid`at).`` Bu fıkhi açıklama, hemen tüm fıkıh kitaplarında ve kendine has bölümlerde yer alır. "Onlar yeryüzünde durmadan fesat çıkarmaya koşarlar." (Mâide: 64)

"Kendilerine: `Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın!` denildiği zaman: `Biz ancak ıslah edicileriz.` derler." (Bakara: 11)

Mademki yapılan bu ‘`Kutlu Doğum`` çalışmaları ‘`Bid`ay-ı Hasene``dir, yani ‘`güzel olan bid`attır`` o halde bu yaygara niye? ve bu kin neden? Herhalde ‘`Peygamber Sevdalıları``nın bu çalışmalarına gösterilen teveccüh ve bu teveccühün etrafında kenetlenmek, birilerini rahatsız etmeye başladı. "Size bir iyilik dokunursa bu onları üzer. Başınıza bir musibet gelse buna da sevinirler." (Âl-i imrân: 120)

Hani İmam-ı Şafii r.a. hazretleri şöyle demişti: ‘`eğer Ali`yi (r.a.) sevmek rafizilik ise, dünya şahid olsun ki be en büyük rafiziyim.``

Biz de diyoruz ki: ‘`Peygamber s.a.v.`i sevmek ve O`nun doğumunu kutlamak bid`at ise, herkes bilsin ki biz en büyük bid`atçıyız.`` Bid`atımızı seviyoruz çünkü Peygamberimizi s.a.v. seviyoruz. Biz bu etkinliklere katılmakla ‘`bid`at`` değil ‘`Biat‘` tazeliyoruz. Resulümüze aşığız ve ona hasretiz. Her yıl da bu aşkımız ve hasretimiz artarak devam edecek inşallah.

Cahil ile dost olma İlim bilmez, İrfan bilmez, Söz bilmez, Üzülürsün

Saygısızla dost olma Usul bilmez, Adap bilmez, Sınır bilmez, Üzülürsün

Aç gözlü ile dost olma İkram bilmez, Kural bilmez, Doymak bilmez, Üzülürsün

Görgüsüzle dost olma Yol bilmez, Yordam bilmez, Kural bilmez, Üzülürsün

Kibirliyle dost olma Hal bilmez, Ahval bilmez, Gönül bilmez, Üzülürsün

Ukalayla dost olma Çok konuşur, Boş konuşur, Kem konuşur, Üzülürsün

Esselatu vesselamu aleyke Ya Resulallah, Esselatu vesselamu aleyke Ya Habiballah, Esselatu vesselamu aleyke Ya Nebi Allah

selam ve dua ile