• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

İSTANBUL

 Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, Enerji Verimliliği Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, enerji ihtiyacının yüzde 75`inin ithalat yoluyla karşılandığı ve tüketilen toplam enerjinin yüzde 40`a yakınının binalarda kullanıldığı Türkiye`de, yeni binaların yanı sıra mevcut binalarda sağlanacak enerji verimliliğiyle cari açığın düşürülebileceğini bildirdi. Enerji verimliliğini artırmak için "Enerji Performansı" hesaplama yöntemlerinin geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, “Enerji Performans Sözleşmeleri enerji verimliliği ya da yenilenebilir enerji projeleri sayesinde elde edilen maliyetteki azalmaları kullanarak, bu tür projeleri finanse edebilmek için sermaye oluşturmayı sağlayan bir finansman yöntemidir. Örneğin Almanya`da enerji performans sözleşmelerinin yüzde 75`i, ABD`de ise yüzde 82`si kamu tarafından uygulanıyor.” ifadelerini kullandı.

KENTSEL DÖNÜŞÜM SÜRECİ BİR FIRSAT

Erdoğan, kentsel dönüşüm sürecinin konutlarda enerji verimliliğinin artırılması açısından büyük bir fırsat sunduğunu aktararak, şunları kaydetti: "Özellikle enerji performansının Türkiye`de hızla benimsenerek yaygınlaşması için kamu, özel sektöre örnek olmalı. Ayrıca tüm stratejilerin ülke genelinde yaygınlaştırılması amacıyla özel sektörü de kapsayacak bir Enerji Verimliliği Ajansı`nın yapılandırılması, sistemin başarısı için ilk uygulamalar arasında görülmeli. Kentsel dönüşüm projelerini yapan ve anlatan, önemli projelerin sözcüleri ile konuştuğumuzda dahi, bunların büyük çoğunluğunun iklim değişikliği, enerji verimliliği ve sera gazı salımı konularını birer pazarlama aracı olarak kullandıklarını görüyoruz. ‘Peki, o halde nasıl yaptınız? Binalar dönüşmeden önce ne kadar enerji tüketip havaya ne kadar sera gazı salıyorlardı? Sizin projeniz sonrası durum nedir?` sorularına tatmin edici bir yanıt alamıyoruz. Özellikle belediyelerin yaptığı dönüşümlerde, binaların, konutların Enerji Kimlik Belgesi konusunda karşılaştığımız tablo üzücü. Dolayısıyla ülkemizde hala bu konuda bilgi eksikliği var. Başta uygulamacılar olmak üzere mimarlar, mühendisler ve müteahhitlerin de içinde olduğu sektör temsilcilerine yönelik, enerji verimliliği konusunda güncel bilgi ve gelişmeleri aktarmaya ağırlık vermeliyiz.”

"ENERJİNİN VERİMLİ KULLANILMASI ÖNEMLİ"

Erdoğan, imalat sanayisinin ve hizmetler sektörünün en önemli girdilerinden birini enerjinin oluşturduğuna dikkati çekerek, “Ülkemiz enerjide büyük oranda dışa bağımlı. Toplam enerji tüketiminin sadece yüzde 25`i yerli kaynaklardan elde edilmektedir. Yüzde 75`i doğalgaz petrol gibi ithalata dayalı. Sanayimiz yüzde 25, konutlarımız yüzde 35 olmak üzere toplam enerjinin yüzde 60`ını tüketmektedir. Keza sera gazı salınımlarını da düşündüğümüzde, ülkemizin her geçen gün artan enerji talebinin yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması, enerjinin verimli kullanılması, sürdürülebilir ekonomik büyüme ve istikrar için son derece önemlidir. Örneğin, ülkemizde konutlarda ortalama enerji tüketimi yıllık 350 kWh/m2`dir. Enerji verimliliği gelişmiş ülkelerin standardı olan yıllık 100 kWh/m2 altına düşürüldüğünde bir enerji verimliliğinden bahsedebiliriz. Bu uygulama toplam enerji ithalatında en az yüzde 20 tasarruf sağlayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

BİNALARDAKİ ENERJİ VERİMLİLİĞİNDE TERMİNOLOJİ SORUNU

"Enerji tüketiminde verimliliğe gösterdiğimiz hassasiyeti, enerji üretirken de göstermeliyiz. Bu doğrultuda gereken tedbirler alınarak doğru planlama ve doğru modelleme ile enerji üretimindeki verimlilik de önceliklerimiz arasında yer almalıdır.” diyen Erdoğan, enerji verimliliği konusunda en yoğun çalışma yapan sektörlerin başında seramik, demir-çelik, çimento gibi yüksek enerji tüketimi olan sanayi sektörlerinin olduğunu, buna rağmen enerji arzında yaşanan sorunlar ve iklim değişikliği nedeniyle özellikle enerji tüketimi yüksek olan sektörler için enerji verimliliğine yönelik politikaların hayata geçirilmesinin önem kazandığını aktardı. Binalarda enerji verimliliğinde terminoloji sorunu yaşandığına dikkati çeken Ferdi Erdoğan, “Yeşil Bina`, ‘Sıfır Enerjili Bina`, ‘Pasif Ev` ve diğer benzer tanımlar net değil. Birbirinin yerine kullanılan bu tanımlar netleşmeli, herkes aynı dili kullanmalı. Eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları aralıksız sürmeli.” ifadelerini kullandı.

“YENİLEME PAZARININ TEKRAR CANLANMASINI İSTİYORUZ”

Erdoğan, kentsel dönüşüm kapsamına girebilecek öncelikli bölgelerin net olarak belli olmadığını, birçok konut sahibinin konutlarının yıkılacağı beklentisi ile mecbur olmadıkça yenilemekten kaçındığını belirterek, "Onlar, kentsel dönüşüm rüzgarıyla kendi binasının da yıkılıp yeniden yapılacağını hayal ederek kapısını çalacak ‘Beyaz atlı müteahhidini` bekliyor. Oysa hem her bina yeniden yapılmayacak hem de müteahhitlerin her binayı yenileyip eski sahiplerine bedelsiz verebilecekleri bir planları yok. Bu nedenle Türkiye İMSAD olarak konut sahiplerinin kendi konforları, sağlıkları ve enerji-su-atık giderlerini yönetmek için evlerini yenilemelerinin daha rasyonel olacağına inanıyoruz. Bunu da elimizden geldiğince her platformda dile getiriyoruz. Türkiye`de 30 bine yakın satış noktası var. Tahsilat ve nakit akışının doğru yönetilebilmesi adına yenileme pazarının tekrar canlanmasını istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.