Diyarbakır merkez bağlar ilçesi Doçent Doktor Ahmet bilgin bulvarında yarım bırakılmış kaldırım çalışmaları vatandaşları mağdur ediyor. Çevre esnafı, yarım bırakılmış hizmet istemediklerini belirterek, çalışmaların bir an önce tamamlanmasını istediler.  

Hatboyu olarak da bilinen caddede Dicle DEDAŞ'ın elektrik çalışması yaptığını ve bozdurulan kaldırımların bozuk olarak bırakıldığını dile getiren esnaflar, "hizmet yapılacaksa güzel bir hizmet yapılsın, yapamayacaklarsa bıraksınlar hizmet edenler çalışsın." diyerek yaşanan duruma tepki gösterdiler.

Ucuzluk pazarı işletmecisi Ruhullah Şenol, kaldırımların durumunun dükkânları açısından görüntü kirliliği yaptığını belirterek, "Arkamda gördüğünüz kaldırımları şöyle bırakıp gittiler. Bir ay boyunca da kimse de gelip kaldırımları düzeltmedi. Geleceğiz deyip oyalıyorlar. Bu kaldırımlardan dolayı dükkânımızın hem görüntüsü bozuluyor hem de işlerimizde eksiklikler oluyor. Müşterilerimiz görünce girmek istemiyorlar." dedi. 

"İş yerimiz çamur içinde kalıyor"

Yağmurlu günlerde dükkânlarının çamur içerisinde kaldığını ifade eden Şenol, "Yağmur yağdığında buralar çamur oluyor, ayakkabılarımızın dibi çamur olup içeri girdikleri zaman bütün dükkân çamur içinde kalıyor. Arabalarımızı park edemiyoruz. Mesela çocuklu anneler gelince geçemiyorlar. Bebek arabası kaldırımdan zikzak çizerek geçiyor. Bu da büyük bir sorundur. Bizim burası metropol şehirdir. Şanlıurfa bizim 10 yıl gerimizde iken şu an bizim 10 yıl ilerimizde. Orada çalışma var ama burada çalışma yok. Buradaki belediyeler çalışmıyor, hiçbir şekilde. Ne kadar kayyum atansa dahi hiçbir şekilde değişme olmuyor, çalışma olmuyor. Ben inanıyorum ki gerçek bir hakikat gelirse, gerçekten bu ümmetin dertlerini dertlerine dert eden gelirse inşallah böyle şeyler düzelir." ifadelerini kullandı.  

"Hatboyunda en büyük sorunumuz kaldırımdır"

Hatboyu Caddesi'nde 20 yıllık esnaf olduğunu ve kaldırımların en büyük sorun haline geldiğini söyleyen Mahmut Ak, "Yaklaşık 15-20 yıldır burada esnafız. Hatboyu'nda en büyük sorunumuz kaldırımdır. Dicle DEDAŞ tarafından ihaleye verildi ve bozdular. Bize, 'Yaklaşık 15 gün içerisinde yeniden yapacağız.' dediler. 2 ay oldu, halen yapmadılar. Bundan dolayı sorunlarımız var. Biz bu sorunları iletiyoruz. Cadde olsun, kaldırım olsun, bayağı bakımsız. Biz, bu caddeye ışıklandırma istiyoruz. Caddeler, kaldırımlar düzgün olmadığında millet yürümez, millet yürümediyse de esnaf iş yapmaz.  Bayanlar bebek arabasıyla karşıya gidip gelemiyorlar. Bu sıkıntıları yaşıyoruz." şeklinde konuştu.

"Hizmet yapılacaksa düzgün bir hizmet yapılsın"

Yanlış çalışmalardan dolayı günlerce elektriksiz kaldıklarını dile getiren esnaflardan Aydın Aydın da şunları söyledi:

"Bundan bir ay evvel gelip dediler ki, 'Kabloları yer altına alıyoruz.' Kablolar yine gökyüzünde... Kaldırımları kırdılar, gittikten sonra öylece bizi çamur içinde bıraktılar. Yaptıkları hizmetten dolayı kabloların hepsi kepçenin ağzı değdiğinden dolayı yara almış. Su değdiği gibi patlıyor, günlerce elektriklerimiz bile olmuyor. Belki bugün mazereti olabilir. Yağmurdur, çamurdur ve kardır. Eğer hizmet yapılacaksa güzel bir hizmet yapılsın, yapamayacaklarsa bıraksınlar hizmet edenler çalışsın. Müşteri geliyor, burası kazıldığı için içeri giremiyor. Girdiği zaman da içerisi hepsi çamur oluyor. İki de bir elimizde paspas ile temizlik yapıyoruz. Biz bu hizmeti böyle istemiyoruz. Hizmet yapılıyorsa düzgün bir hizmet yapılsın."

"Dicle DEDAŞ mağduru muyuz, belediye mağduru muyuz bilemiyoruz"

Mehmet Varsak ise, yapılacak çalışmanın 'bir gün içerinde bitirileceği' vaadinde bulunulduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:

"Burayı kazmadan önce biz izin vermedik. Dediler ki 'Bir gün sürecek, bir gün sonra kapatılacak.' Aradan bir buçuk ay geçti ve bir günlük iş daha da yapılmamış. Biz burada ekonomik kriz neticesinde zaten iş yapamıyoruz. Güneşli havada toz-duman oluyor içerisi, müşteri içeri girmiyor. Bakıyorum ki herhangi bir çalışma da yok. Bu böyle devam ederse belki bir sene daha böyle kalacak. Bu vicdan mıdır? Olacak iş mi? DEDAŞ mağduru muyuz, belediye mağduru muyuz, bilemiyoruz. Buna bir çözüm bulmaları lazım. "(Ramazan Zeren -İLKHA)