• DOLAR 34.35
  • EURO 37.44
  • ALTIN 3023.262
  • ...
BUNUN SORUMLUSU BİZİZ!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

M. ERKAN YAVUZ- DOĞRUHABER

Yüzbinlerce kilometre öteden gelerek topraklarımızı işgal eden emperyalistler, sadece bununla da kalmayarak kültürlerini de bize dayatmaktan geri durmuyor. Camilerimizi, evlerimizi, sokaklarımızı savaş alanına çeviren zalimler, bunun yanı sıra batıdan getirdiği tamamen yabancı olduğumuz, değerlerimize zıt kültürlerini de bize dayatmaktan, empoze etmekten geri durmuyor. Son günlerde medyaya düşen yıkılmış camiler, evler arasında gezen ‘Noel Baba` kıyafetli ucubeler, görenlerin yüreğini burkuyor. Görüntüleri gazetemize değerlendiren Gazeteci Yazar Kemal Öztürk, bu görüntülerde Emperyalistlerin olduğu kadar birbirinin kanını dökmekten çekinmeyen Müslümanların da sorumluluğu olduğunun altını çizdi.

MÜSLÜMANLAR OLARAK BİZİM SARSICI BİR ÖZELEŞTİRİYE İHTİYACIMIZ VAR

Öztürk, “Bugüne kadar Amerika`nın, İsrail`in, İngiltere`nin ya da batı toplumlarının bizlere karşı yapmış olduğu hem fiziksel, hem kültürel asimilasyon, hem fiziksel işgal, konularını tartışıyoruz. Ben kendimi bildim bileli bu konular tartışılıyor. Fakat buradan yola çıkarak bir mesafe kat edemiyoruz. Yani tartışmamız ve eleştirmemiz gereken şey Amerika`nın ya da İsrail`in kültürel asimilasyonu ve işgalini nasıl yaptığından çok biz neden bir şey yapamıyoruz? Ya da ne yapmamız gerekiyor konusuna daha çok odaklanmamız gerekiyor. Benim kanaatim İslam dünyasının kendi içerisinde ciddi bir öz eleştiri yapması gerekmektedir. Bugüne kadar Amerika`nın zulümlerini anlatan yüzlerce kitap, binlerce makale yayımlandı. Sonuç değişmiyor, değişmedi. Müslümanlar olarak bizim sarsıcı bir özeleştiriye ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.

NEDEN İTTİFAK YAPAMIYORUZ?

“Bizim iktidarlarımız, devletlerimiz neden bir araya gelemiyorlar? Neden ittifak yapamıyorlar? Toplumlarımız neden cahil kalıyor? Neden sefalet, fakirlik ve açlık içindeyiz?” sorularını yönelten Öztürk, “Yani İslam dünyasının kendi içine dönmesi lazım. Noel babanın bir çocuğu oyuncakla kandırması yeni bir şey değil. Onlarca türünü gördük bugüne kadar. Biz, o çocuk için veya o yıkılan cami için ne yapıyoruz? Camiyi de başkası yıkmadı. Müslümanlar yıktı. Irak ve Suriye`deki Sünni camilerini Şiiler, Şii camilerini de Sünniler yıktı. Bunu saklamamıza gerek yok. Suriye`de ölen bir milyon Müslümanın katili, öbür Müslümanlar. Esad de literatürde Müslüman diye geçiyor, Haşdi Şabi de, DEAŞ da… Peki, bunu kim doğuruyor? DEAŞ örgütünün kurucusu CIA ve MOSSAD olabilir de bu örgüte katılan on binlerce çocuk ve genç, Müslüman. Anası ve babası Müslüman, kendisi de Müslüman. Tetiği çeken de Müslüman. Bu acı gerçeği görmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.

İSLAM DÜNYASI VAHHABİZM İLE ŞİİZM ARASINDA BİR BOĞULMA NOKTASINA GELDİ

Öztürk, “Peki, DEAŞ`ı doğuran nedir? O çocukların oraya katılmasını gerektiren nedir? Bu bir öz eleştiriyle ortaya çıkarılmalıdır. Bu, kriminal bir mesele değildir. Bu bir ilahiyat meselesidir. Bir inanç sorunu var. DEAŞ`a inanan çocukların inanç problemi var. Bunlar neden inandı? Ya da Haşdi Şabi`nin içerisinde bulunanlar… Bunu sorgulamak, bunun çaresini bulmak zorundayız. Başka türlü istediğimiz kadar Noel baba fotoğrafı bulalım, yayımlayalım, eleştirelim, hiçbir çare bulamazsınız. Şu anda İslam dünyası DEAŞ`la Haşdi Şabi arasında sıkışıp kaldı. Yani Vahhabizm ile Şiizm arasında bir boğulma noktasına geldi. Alternatifi yok mu? Bunları üretmemiz ve bulmamız lazım.” dedi.

SUUDİ ARABİSTAN NEDEN İRAN`LA ANLAŞAMIYOR? BAE NİYE TÜRKİYE`YLE ANLAŞAMIYOR?

“Cemaatler de bir araya gelemiyor. Buradan başlamak lazım.” diye konuşan Öztürk son olarak şunları söyledi; “Siz, kişisel olarak bir başka grubun, cemaatin insanlarına veya fikirlerine mesafeli misiniz, fikirlerini dışlıyor musunuz, yoksa onlarla birlikte hareket edip onları Müslüman kardeşiniz olarak görüp her şeyinizi paylaşıyor musunuz? Bu soruyu herkesin bireysel olarak kendine sorması gerekir. Daha sonra Suudi Arabistan neden İran`la anlaşamıyor? BAE niye Türkiye`yle anlaşamıyor? sorusunu sorun. Ama önce ben bir Müslüman olarak, diğer cemaatlere, tarikatlara, gruplara, örgütlere bir Müslüman gibi mi yoksa öteki gibi mi yaklaşıyorum, sorusunu yanıtlamamız gerekiyor. Bu soruyu sorunca ortaya bir şey çıkacak. Onu bulmamız lazım.”

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir