28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileler İnisiyatifi Adana Koordinatörlüğü yetkilileri, Yusufî mahkûmlar ve yaşanan mağduriyetler hakkında bilgilendirmede yapıp destek talebinde bulunmak üzere sivil toplum kuruluşlarını ziyaretlerini sürdürüyor.  İnisiyatifin ziyaret ettiği sivil toplum kuruluşu yetkilileri, Hükümetin temenni yerine somut adımlar atarak 28 Şubat ve FETÖ yargısı tarafından verilen kararları adalet ekseninde düzeltmesi gerektiğini vurguluyorlar.

Son olarak Ülfet Eğitim ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Gazi Kılıçparlar'ı ziyaret eden İnisiyatif yetkilileri, Yusufi mahkumların özgürlüğe kavuşturulması için sürdürdükleri çalışmalar hakkında bilgilendirme yapıp fikir alışverişinde bulundu.

Ziyarette konuşan 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi Adana Koordinatörü Orhan Erkuş, İslami faaliyetlerinden dolayı yıllardır cezaevinde yatan Yusufî mahkumlara dikkat çekti. 28 Şubat sürecinde uydurma ve düzmece delillerle binlerce insanın İslami faaliyetlerinden dolayı cezaevine atıldığını ifade eden Erkuş, cezaevinde yatan yaklaşık 600 kişi için hala hiçbir adım atılmamış olmasını eleştirdi.

"Adalet kainatın ruhudur, adaletsiz medeniyet olmaz"

Konuşmasında adaletin medeniyet için şart olduğuna dikkat çeken Erkuş, "Adalet kainatın ruhudur, adalet mülkün temelidir. Adaletin olmadığı yerde huzur ve düzen yoktur. Adalet Bakanına ve İçişleri Bakanına sesleniyoruz ve diyoruz ki artık bu zulüm yeter. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ'cü olduğu tespit edilen binlerce yargı mensubu açığa alındı, bu hakimlerce verilen kararların gözden geçirilmesi gerekmez mi? Artık bu mağduriyetleri görün. Yusufî mahkumlarla birlikte anneleri ve çocuklarının çektikleri bir an önce görün. Yusufîler için af değil adalet istiyoruz." diyerek Hükümet yetkililerine Yusufi mahkumlar konusunda çalışma yapılması çağrısında bulundu.

Ziyaretten dolayı memnuniyetlerini dile getiren Ülfet Der  Başkanı Gazi Kılıçparlar ise Yusufî mahkumların özgürlüklerine kavuşması için gündem oluşturulması gerektiğine dikkat çekti.

Hükümetin halkımızla ilgili attığı olumlu tüm çalışmaları desteklemekle birlikte eksikliklerin de olduğunu ifade eden Kılıçparlar, "Evet  ülkemiz son 16 yılda çok önemli değişimler dönüşümler geçirdi. Bunların büyük kısmı da hakikaten 2000 öncesi veya eski Türkiye diye tabir edilen dönemlerde birçok cemiyetin ve sivil toplum kuruluşlarının dillendirdiği önemli alanlarda oldu. Birçok şeyin değişmiş olması güzel bir şey. Birçok sorunumuz mevcut hükümet tarafından sonlandırıldı. Bundan memnunuz ama yeterli mi? Hayır değil. Niye yeterli değil? Mesela bizim mücadelesini verdiğimiz bir başörtüsü ve tesettür dediğimiz şey, şu an oluşan şey değil."diyerek günümüzdeki yozlaşmaya dikkat çekti. Bu noktada bilinçlendirme görevinin STK'lar tarafından yapılması gerekliliğini anlattı.

"Geciken adalet adalet değil sözü bile şu anki pozisyonu ifade etmeye yetmiyor"

FETÖ'nün kumpaslarını ve darbe kalkışmasını, ülkeyi bölmeye yönelik bir girişim olarak değerlendiren Kılıçparlar, "Bizim 15 Temmuz'da yaşamış olduğumuz şey darbe denilen bir olay değil ki. Oradaki süreç iktidarın değişiminden ziyade ülkenin değişimi dönüşümüyle alakalı bir şeydi. Bundan dolayı süreçteki fotograf çok net. İşte malum yapının 28 Şubat döneminde sebep olduğu bir takım mağduriyetler ve telafisi mümkün olmayan yaralar bugün daha net görünür, bilinir hatta delille ispatlanır hale geldi. Bunların telafisi için de bir gayretin olması lazım. Gerek STK'lar gerek siyasi erkin bir çabanın bir gayretin içinde olması lazım. Geciken adalet adalet değil sözü bile şu anki pozisyonu ifade etmeye yetmiyor. Çünkü ortada yılları bulan mağduriyetler var."diyerek gelinen noktayı değerlendirdi.

28 Şubat ve FETÖ yargısının mahkum ettiği mahkumlarla birlikte Sivas davasındaki hukuksuzlukların da mutlaka giderilmesi gerektiğini ifade eden Kılıçparlar, "Adalet anlamında temennilerin ötesine geçecek adımların atılması gerekiyor. Atılmadığı zaman da bunlar insanlık vicdanını kanatmaya devam edecek. 

Ziyaret sonunda 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi'nin hazırlamış olduğu mağdur edilmiş cemaat, grup, vakıf ve şahısların yer aldığı rapor incelemesi üzere Kılıçparlar'a sunuldu.  (İLKHA)