Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP) İstanbul Güngören'de "Aileden Topluma Mahremiyet Ölçüleri" konulu bir seminer düzenledi.

Güngören Kültür Merkezinde gerçekleştirilen seminere konuşmacı olarak TESSEP Genel Koordinatörü Aynur Sülün katıldı.

Allah'ın her şeye bir sınır çizdiğini belirten Sülün, mahremiyetin de belli sınırlarının olduğunu ve her yerde gerektiği şekilde bu ölçülere riayet edilmesi gerektiğini vurguladı.

Mahremiyete dikkat edildiği oranda sağlıklı bir birey, sağlıklı bir toplumun meydana geleceğini belirten Sülün, "Bugün ölçülerin yıkıldığı, tarumar edildiği bir dönemde yaşıyoruz. Bir ahir zaman fitnesi içerisinde yaşıyoruz. Dolaysıyla ölçüsüzlüğe doğru yönlendiriliyoruz." dedi.

Batı medeniyetinin ölçüsüz olduğunu ve özel alan bırakmadığına dikkat çeken Sülün, "Batının bütün ölçüsüzlükleri İslam medeniyetine dayatılıyor. Yaklaşık yüz yıldır batının ahlaki, kültürel, felsefi, ekonomik, siyasi tahakkümü altındayız. Hayasızlığa, iffetsizliğe yönlendiriliyoruz. Bizler kendi mahremiyet alanlarını koruyan, kendi ailesini hayâ ve iffetin kalesi yapan anneler, genç kızlar olmak zorundayız. Bizler bu hususlara dikkat ettiğimiz oranda hayâ ve iffetsizlik taarruzuna karşı muhafaza etmiş olacağız. Eğer biz hayâlı, iffetli bireyler yetiştirebilirsek, bu zamanın cihadını yapmış oluruz. Galibiyet hayâ ve iffetin kurtuluşuyla olacaktır. Çünkü hayâ, bütün ahlaki kuvveleri besleyen, güçlendiren bir ağacın kökleri mesabesinde olan bir kuvvettir. Nasıl ki ağacın kökleri, dalları, yaprakları ve meyveleri besliyorsa; hayâ da annenin şefkatini, inceliğini, sadakat ve iffeti besler. Hayâ çürüdüğünde kadın, kökü çürüyen ağaç gibi olur. Müslüman kadın, anne olmakla beraber kendinde olan gücün farkına varmalı ve evlatlarını iffet kalesi olan evinde yetiştirmelidir." şeklinde konuştu.

Kadının ev içerisinde, anne babasına, kardeşine, akrabasına karşı ölçüleri olduğu gibi dışarıda da ölçüleri olduğunu ifade eden Sülün, şunları kaydetti: "Anneler çocuklarını bu ölçülerle yetiştirmeli. Özellikle kız çocuğunun erkek kardeşinin yanında, babasının yanında giyim, kuşam ve davranışlarının ayarını öğretmelidir. İffetli olmayı öğretmeli ki çocuk, ergenlik çağına girdiği zaman bu öğretiler kendisinde davranış haline gelsin." (Nizamettin Aşkın- İLKHA)