Dünyanın birçok ülkesi küresel güçlerin doyumsuz istekleri sonucunda sömürülerek yeraltı kaynakları ellerinden alınıyor.  Sömürge yapamadıkları ülkelerde de iç savaş, mezhep kavgası gibi oyunlarla var olan kaynaklarına bir şekilde el koyarak orada bulunan milyonlarca insanı açlığa, yoksulluğa mahkûm ediyorlar. Küresel güçlerin ahlaki problemlerinden kaynaklanan yoksulluk, büyük bir insani problem olarak adeta vicdansız dünyanın geldiği noktayı tarif ediyor. Bunca sıkıntıya sebep olan küresel güçler kendilerini aklamak ve sözde insan haklarına değer verdiklerini, yoksulları önemsediklerini göstermek adına yılın bazı günlerini yine kapitalizme malzeme yaparak özel gün ilan ediyor.

Yoksullar Haftası hakkında İLKHA'ya değerlendirmelerde bulunan Umut Kervanı Vakfı Genel Başkanı Cengiz Kurtaran, "Malumunuz 12-18 Aralık Dünya yoksullar haftası olarak ilan edilmiş bundan dolayı birçok açıklamalar yapılıyor. Vakfımızın kuruluş amaçlarından birisi de toplumda kendi insani ve zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamayan yoksul, düşkün, ve kimsesizlere sahip çıkarak onlara yardım ulaştırmaktır. Biz yılın 365 günü toplumda ihtiyaç sahibi olan insanlara ulaşmak için gayret sarf ediyoruz." diye konuştu.

Kurtaran, "Batı toplumu bir yandan bunu ilan ederken aslında kendi refahlarını yükseltmek için birçok toplumun ana kaynaklarını sömürerek onları fakirleştirmişler. Onların kaynaklarını sömürerek kendi refahlarını yükseltmişler. Araştırma yapıldığında en çok yoksulluğun olduğu ülkelerin başında gelişmiş ülkeler olduğunu görebiliriz. Refah seviyesi yüksek olan kişiler yoksulları gözetirse, dünyada yoksulluk diye bir şey kalmaz. Batı birçok ülkede sömürü yaptıktan sonra, istedikleri birisini orada yönetici olarak bırakıp orayı sömürge olarak kullanmaya devam ediyorlar. Oradaki insanlar açlıkla boğuşuyorlar." şeklinde konuştu.

"Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe asla iyiliğe eremezsiniz"

Peygamber efendimizin yoksulluktan kurtulmak için dua ettiğini hatırlatan Kurtaran, şunları kaydetti;

"Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vesellem) " Allah'ım yoksulluk fitnesinin şerrinden, küfür ve yoksulluktan Sana sığınırım." Buyurarak yoksulluğu afet ve imtihan görerek bundan Allah'a sığınarak dua ediyor. Biz de onun gibi Allah'a sığınacağız. Ama toplumda bir imtihan gereği olarak yoksulluk varsa da bunun giderilmesi için gayret sarf etmemiz gerekiyor. Çünkü bizim dinimiz "veren elin alan elden üstün" olduğunu söylüyor. Müslüman, toplumda çalışıp gayret ederek veren el olmaya çalışacak ve bununla beraber ihtiyaç sahiplerine el uzatarak onun ihtiyacını gidermeye çalışacak. Toplumda bunlar olursa yoksullar haftası olmaz ve biz hep beraber yoksulları her zaman gözeteceğiz. Çünkü Allah'u Teâlâ Ali İmran suresinin 92. Ayetinde, 'Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne Allah onu bilir.' diyor. Dolayısıyla biz ihtiyaç sahiplerini göz ününde bulundurarak onların ihtiyaçlarını gidermeyi kendimize dert edinirsek toplumda yoksul kalmayacak. Nitekim Raşit halifeler dönemine baktığımızda yardımına gidilecek, doyurulacak, zekât verilecek kimsenin bulunmadığını görüyoruz. Çünkü o toplumdaki düşük seviyede olan insanlar gözetilmişler. Rahat içerisinde olan varlıklı insanlar sıkıntıda olanların dertlerini onların acılarını içlerinde hissederek onlara derman olmak için gayret sarf etmişler."

"Yanı başımızda açlıktan ölen insanları görüyoruz"

Toplumda ciddi anlamda israf yapıldığını belirten Kurtaran, "Allah-u Teâlâ İsra suresinde, 'Akrabaya hakkını ver. Yoksula ve yolda kalmış olanlara da hakkını ver. İsraf ederek saçıp savurma' diyor. Bugün toplumda israf çok fazla. İnsanlığın yaratılışından bu yana en çok refahın olduğu, her şeye kolaylıkla ulaşabileceğimiz bir dönemi yaşıyoruz. Ama buna rağmen yine insanlar muhtaç halde ve yanı başımızda açlıktan ölen insanları görüyoruz." dedi.

"İslam, veren elin alan elden üstün olduğunu söylüyor"

Yoksulların ihtiyaçlarını gidermek için gayret sarf edilmesi gerektiğini belirten Kurtaran, son olarak şu ifadelere yer verdi;

"Biz istiyoruz ki toplumdaki insanlar gerek bizim aracılığımızla gerekse kendileri bu işi dert edinsinler. Yoksullara, fakirlere giderek onların ihtiyaçlarını gidermek için ellerinden gelen gayreti sarf etsinler. Biz yoksulluğun toplumdan kaldırılması ve bununla birlikte topluma faydalı bireyler yetişmesini istiyoruz. İslam veren elin alan elden üstün olduğunu söylüyor. Bizde topluma bunu anlatmalıyız. Zira toplumda yoksulluğu meslek edinenler var. Aslında gidip veren el olmak için gayret ederek çalışsa sorun kalmayacak. İnşallah biz yoksullara el atacağız ve toplumun da yoksulluktan kurtulması için elimizde gelen her türlü gayreti sarf edeceğiz. Varlıklı olan insanların bu konuda gayret sarf etmesini istiyoruz." (Nizamettin Aşkın- İLKHA)