• DOLAR 34.6
  • EURO 36.655
  • ALTIN 2901.49
  • ...
Cumhurbaşkanı Erdoğan`dan "Yargıya olan güven düştü" iddiasına yanıt
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Denizli'de toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisinin Türkiye'de yargıya olan güvenin düştüğü iddiasına ilişkin "Vesayetten ve FETÖ'den arındırdığımız yargı teşkilatımızın itibarının her geçen gün daha da yükseldiğini görüyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Denizli'de yapımı tamamlanan projelerin toplu açılış törenine katıldı. 15 Temmuz Delikliçınar Meydanında düzenlenen törende Cumhurbaşkanı Erdoğan Denizlililere hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, altı aylık aranın ardından Denizli'de olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek açılışı yapılan ve toplam yatırım bedeli bir milyar 349 milyon lira olan 275 kalem eserin hayırlı olması temennisinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Türkiye'nin yükselişinin herkes tarafından görülüp kabul edildiğini belirterek, "Sadece ana muhalefet partisi bu gerçeklere kör, sağır ve lal'dir" dedi. Bu partinin geçmiş 14 seçimde olduğu gibi 31 Mart seçimlerinde de tek projesinin kendilerine saldırmak ve iftira atmak olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için terör örgütleriyle iş birliği yapmaktan, darbe çığırtkanlığına, ülkede kaos çıkartma çağrısından Türkiye'yi dünyaya şikâyet etmeye kadar her türlü rezilliği sergilemekten geri durmadıklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, parlamentoda kendilerine akıl verdiklerini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: "Diyorlar ki, arkadaşlarımızı vurdular. Ya sizin arkadaşlarınız değil mi vatandaşımızı birbirine kırdıran? Ya benim Kürt kardeşlerimi sokağa dökenler bunlar değil miydi? Şimdi bir tanesi içeride yatıyor. Diyorlar ki 'Böyle böyle bu kadar zamandır içeride yatıyor, çıkması lazım.' Adaletin gereği neyse onun bedelini ödeyecek ve bölücü terör örgütünün başıyla ilgili yaptıkları ortada."

"Şehir hastaneleriyle sağlıkta modern bir yapılanma getirdik"

Ana muhalefet liderinin geçtiğimiz günlerde mecliste yaptığı konuşmada  hastanelerde tedavi yapılamadığını iddia ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Senin Genel Müdürlüğün dönemindeki hastaneler artık yok, onlar mazi oldu. Artık benim halkım gerçekleri biliyor, rahatlıkla hastanesine gidiyor. Öyle senin dönemindeki gibi kuyruklarda ölenler yok. Hastanenin morguna rehine olarak alınanlar yok, onlar senin genel müdürlüğündeydi. İlacı alamıyordu benim vatandaşım, ama şimdi ilacını hastanenin eczanesinden almaya gerek yok, istediği eczaneden gidip ilacını alabiliyor, şimdi buradayız. Şimdi birde şehir hastanelerini yapmaya başladık. Şehir hastaneleriyle sağlıkta modern bir yapılanmayı getirdik. İnşallah bütün halkımız özellikle de büyük şehirlerde bu şehir hastanelerindeki huzuru da yaşayacaklar." şeklinde konuştu.

Yargıya olan güvenin düştüğü iddiasına yanıt

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisi liderinin Türkiye'de yargıya olan güvenin düştüğü iddiasına yönelik olarak da şunları kaydetti: "Bunu neye göre, hangi araştırmaya dayanarak ifade ettiği meçhul. Avrupa Komisyonu başta olmak üzere uluslararası kuruluşların araştırmalarında ülkemizde yargıya olan güvenin diğerlerine göre oldukça yüksek seviyede seyrettiği görülüyor. Öyle ki, ihtiyari arabuluculuk ve ihtiyari tahkim sistemlerini hayata geçirmiş olmamıza rağmen milletimizin büyük bir bölümü hâlâ anlaşmazlıklarını yargı kanalıyla çözmeyi tercih ediyor. Şayet yargıya güven düşmüş olsaydı bu tür yöntemler çok daha revaçta olurdu."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Vesayetten ve FETÖ'den arındırdığımız yargı teşkilatımızın itibarının her geçen gün daha da yükseldiğini görüyoruz, müşahede ediyoruz. Ülkemiz ve yargımız böylesine bir ölümcül virüsten temizlenmişken çıkıp yargının güvenilirliğini sorgulamak terör örgütlerinin değirmenine su taşımaktır. Tabii bunların o gönlündeki yargı 12 Eylül'ün bir sağdan, bir soldan diyerek gençleri darağacına gönderen 28 Şubat'ın cuntacılarından brifing alan hakim savcıların yargısıdır. Hiç kusura bakmasınlar Bay Kemal, o dönem kapandı. Ülkemizde artık adalet sistemi sadece ve sadece Türk milleti adına görev yapacaktır." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisi liderinin "Türkiye'de bir darbe varsa o da 20 Temmuz darbesidir" ifadesine yönelik olarak şöyle konuştu: "20 Temmuz'da ne olmuş onu da söyleyeyim. FETÖ ihanet çetesinin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi 20 Temmuz'da toplanıp hükûmetin ülkede olağanüstü hâl ilanı kararını onaylamıştır. Bu zat, kendisinin de içinde yer aldığı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iradesini darbe olarak niteliyor, bu ne anlayıştır ya. Bunların demokrasiye, millî irade, milletin ve onun temsilcilerinin tercihlerine saygısı işte bu kadardır. Tek parti döneminin faşist uygulamalarını ve ülkemizdeki askerî darbeleri her fırsatta özlemle yâd edenlerin Meclis kararına darbe demesi kadar tabii bir şey olamaz. Çünkü demokrasi ve millî iradenin üstünlüğü bunların fıtratına terstir."

Cemal kaşıkçı cinayeti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında Cemal Kaşıkçı cinayeti konusunda muhalefetin tutumuna yönelik değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ana muhalefet partisi liderinin Türkiye'nin ilkeli ve ahlaki duruşuyla tüm dünyada takdir topladığı Cemal Kaşıkçı cinayeti konusunda, Türkiye'nin cinayeti işleyenlerin kaçmasına göz yumduğunu iddia etmesine yönelik olarak,  konunun ayrıntılarını değişik platformlarda defalarca anlattıklarını, eldeki bilgi ve belgeleri tüm dünya ile paylaştıklarını belirterek şöyle konuştu: "Katillerin ülkemizi terk ettikleri saatlerde daha olayın tam olarak ne olduğu dahi bilinmiyordu. Eğer bu konunun peşini sıkı bir şekilde takip etmemiş olsaydık cinayetin ortaya çıkması da neredeyse tamamen aydınlatılması da mümkün olmayacaktı. Ne oldu? Şimdi 22 kişiyi gözaltına aldılar, ama hâlâ takip ediyoruz, kovalıyoruz, kovalayacağız. Dünyanın tamamının gördüğü ve takdir ettiği bir hususu Bay Kemal görmüyorsa bu da kendi meselesidir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisinin hapisteki gazeteciler iddiasına yönelik olarak şunları kaydetti: "Bunların adı gazeteci, bunlar gazetecilik faaliyeti sebebiyle cezaevinde değil. Bunlar ne yazık ki gazeteciliği bırakıp terör örgütleriyle beraber olanlar. Ülkemizdeki savcılıklarda ve mahkemelerde takibi yapılan milyonlarca dosyayı mesleklerine göre ayırt etmek bizim aklımıza hiç gelmedi. Buna rağmen iddianın gerisindeki gerçeklere baktığımızda mesleğini gazeteci olarak belirtenlerin bir kısmının terör örgütleriyle ilişkileri, bir kısmının da adi suçlar sebebiyle cezaevinde bulunduğunu görüyoruz. Cezaevinde olma sebepleri teker teker ortada olan bu kişileri Türkiye'de gazeteciler cezaevine atılıyor yalanına malzeme yapmak ancak ülkemize ve milletimize husumet meselesi olabilir."

"10 yılda 9 milyon vatandaşa çalışabileceği iş sahası temin ettik"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında işsizliğin arttığına yönelik iddiaları da cevapladı. Türkiye'de iş gücü arzının sadece son 10 yılına bakıldığında 23 milyondan 33 milyona çıktığının görüleceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, istihdamın 20 milyondan 29 milyonun üzerine çıkarmayı başardıklarını vurguladı. 10 yılda 9 milyon vatandaşa çalışabileceği bir iş sahası temin ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üstelik bu başarıyı 2008 küresel finans krizine, son beş yıldır yaşadığımız onca badireye ve özellikle de geçtiğimiz aylarda maruz kaldığımız ekonomik saldırıya rağmen ortaya koyduk." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut işsizliği ortadan kaldırmak için yatırım yaptıklarını, yurt dışı küresel sermayeyi ülkeye çekmeye çalıştıklarını belirterek, "İstikrar lazım, güven lazım, teşvik uygulamaları lazım bunları da yapıyoruz, ama CHP'nin muhalefet tarzında böyle bir şey yok. Bir defa millî ve yerli olmak yok, nerede ülkemizin aleyhine bir iş varsa CHP orada. Nerede Türkiye'ye karşı özellikle bir girişim varsa CHP orada, bir saldırı varsa CHP orada. Millî çıkarlarımıza yönelik bir sabotaj varsa CHP orada. Nerede Türkiye'yi karalamaya yönelik bir kampanya varsa CHP orada. İşte Fransa'da sarı yelekliler var CHP orada, PKK orada." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gezi olaylarını hatırlatarak, "Şimdi yine bunların hazırlığı içerisindeler, boşuna bekliyorsunuz. Bu yollara tevessül ettiğiniz zaman bu ülkede bunun bedelini sizlere çok ağır ödetiriz." şeklinde konuştu.

"Son düzenlemeyle bin liranın altında emekli maaşı kalmadı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisi liderinin tahrik etmeye çalıştığı bir başka kesimin de emekliler olduğunu söyleyerek Türkiye'de emeklilere AK Parti kadar değer veren, onların hayat seviyelerini AK Parti kadar yükselten bir başka hükûmetin olmadığını söyledi. İktidara geldiklerinde 66 lira alan emeklilerin olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son düzenlemeyle bin liranın altında emekli maaşı kalmadığını bildirdi. Bu yıl başlayan uygulamayla bayramlarda emeklilere biner lira ikramiye verildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilere verilen maaşları ise 25 kat arttırdıklarını söyledi.

"Genel sağlık sigortası vatandaşların yüzde 99'unu kapsıyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğrencilerin kalacak yurtları olmadığı iddiasının da doğru olmadığını belirterek, Türkiye'de 2002 yılında yurtların yatak kapasitesi 182 bin iken şimdi bu rakamın 689 bine çıkarıldığını bildirdi. Bunun yanında 214 bin yatak kapasitesi artışını sağlayacak çalışmalarla ilgili ihale süreçlerinin de devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel sağlık sigortasının da vatandaşların yüzde 99'unu kapsadığını sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 16 yılda Denizli'ye 22,5 milyarlık yatırım yaptıklarını aktararak sözlerini şöyle tamamladı: "Sizlerin karşısına çıktığımızda bizim için bundan daha büyük mutluluk olur mu? Ve artık daha bu yatırımları saymaya gerek yok, sizler zaten hepsini biliyorsunuz. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan tarıma tüm hizmetleri günlük hayatımızın her anında bizzat yaşıyor ve görüyorsunuz. 31 Mart 2019 günü bir kez daha hizmet siyasetiyle, istismar ve yalan siyaseti arasında tercihinizi yapacaksınız." dedi. (İLKHA)








 

Bu haberler de ilginizi çekebilir