Suriyeli anne-kız zindanı unutamıyor
Suriye`de rejim güçlerince konuldukları cezaevinde fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kalan anne ile kızı, yeni bir hayat kurdukları Türkiye`de yaşadıkları acı dolu günlerin izlerini taşıyor. Suriyeli 74 yaşındaki Hiyem Ramazan: - İki yıl boyunca hayatımın en zor günlerini yaşadım. İlaçlarım verilseydi ve fizik tedavime devam edebilseydim yürüyebilecektim, şimdi felç kaldım, dedi. Annesiyle aynı cezaevinde kalan sınıf öğretmeni Rafide Zeytun ise: - Küflü ekmek yedik, tuvalet suyu içmek zorunda bırakıldık. Yıkanamadığımız için bitlendik, ifadelerini kullandı.
HATAY
Suriye'de, rejim güçlerince konuldukları cezaevinde türlü eziyetler yaşayan ve uğradıkları işkencelerin izlerini vücutlarında taşıyan anne ve kızı, Türkiye'de yeni bir yaşam kurmaya çalışıyor.
Şam kırsalında, 4 yıl önce rejim uçakları tarafından atılan varil bombalarının evlerine isabet etmesi sonucu ağır yaralanan 74 yaşındaki Hiyem Ramazan, tedavisinin yapılabilmesi için ailesi tarafından bir hastaneye götürüldü.
Tedavisinin ilk haftası dolmadan askerlerin hastaneye baskın yaparak akrabaları rejim karşıtı eylem yaptığı gerekçesiyle yakaladığı Hiyem Ramazan ve kızı Rafide Zeytun tutuklandı.
Şam'da cezaevine konulan anne ve kızı, iki yıl boyunca kabus dolu günler yaşadı. Aç bırakılan, çoğu zaman küflü ekmek ve kirli su verilen Suriyeli iki kadın, çeşitli işkencelere de maruz kaldı.
"Bana bunları yaşatanları asla affetmeyeceğim"
Hiyem Ramazan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cezaevinde acı dolu günler geçirdiklerini söyledi.
Uçaklardan atılan varil bombasıyla hayatının tamamen değiştiğini anlatan Ramazan, "O gün sanki mahşer yeri gibiydi, ortalık toz duman olmuştu. Kendime geldiğimde hastanedeydim, kızım yanımdaydı. Daha sonra rejim askerleri bulunduğumuz hastaneye baskın yaptı ve bizi götürdü." dedi.
Ramazan, akrabaları rejime karşı durduğu için daha tedavisi bitmeden cezaevine konulduğunu dile getirerek şöyle devam etti:
"Burada türlü eziyetler yaşadık, çektiğim acılar yüzünden günlerce uyuyamadım, kızım da başka hücreye konulduğu için tek başıma kaldım.Uzun süre hareketsiz kaldım. İki yıl boyunca hayatımın en zor günlerini yaşadım. Eğer ilaçlarım verilseydi ve fizik tedavime devam edebilseydim yürüyebilecektim, şimdi felç kaldım ve bundan sonra tekerlekli sandalye ve yatağa mahkum bir yaşam süreceğim, bana bunları yaşatanları asla affetmeyeceğim. 2 yılın sonunda rejimle muhaliflerin anlaşmasıyla cezaevinden çıktık ve Türkiye'ye geldik."
Reyhanlı'da yeni bir hayata adım attıklarını anlatan Ramazan, "Kızımla birlikte kendimize yeni hayat kurduk, o acı dolu günleri unutmaya çalışıyoruz. Benim yanımdan biran olsun ayrılmıyor. Allah bu günlerimizi aratmasın." dedi.
"Küflü ekmek yedik, tuvalet suyu içmek zorunda bırakıldık"
Annesiyle aynı cezaevinde kalan 39 yaşındaki sınıf öğretmeni Rafide Zeytun da yaşadıkları kötü günleri unutmaya çalıştıklarını vurguladı.
Cezaevinde hakarete uğradıklarını, fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kaldıklarını anlatan Zeytun, "Küflü ekmek yedik, tuvalet suyu içmek zorunda bırakıldık. Yıkanamadığımız için bitlendik, çok şükür hayatta kalmayı başardık. Yaşadıklarımıza sebep olanlar aynı acıları yaşasınlar. İki çocuğum var, eşim anneme baktığım için bizi terk etti. O Suriye'de kaldı. Biz şimdi burada tek başımıza hayatımızı sürdürüyoruz." ifadesini kullandı.
Zeytun, Türkiye'de hayırseverlerin desteğiyle yaşamlarını sürdürdüklerini sözlerine ekledi.
AA