• DOLAR 34.609
  • EURO 36.648
  • ALTIN 2934.93
  • ...
150 kiloluk aort damarı yırtılan hastanın yaşama tutunuşu
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İSTANBUL

Kocaeli'de, aort damarında yırtık olduğu tespit edilmesi üzerine, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edilen 150 kilogram ağırlığındaki hasta, hibrit ameliyathanede gerçekleştirilen 6 saatlik operasyonla yaşama tutundu.

Mehmet İpek, 5 yıl önce geçirdiği kaza sonrasında hızla kilo almaya başladı. 46 yaşındaki İpek, aşırı kiloları nedeniyle diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi gibi hastalıklarla da mücadele etmek zorunda kaldı.

İpek, tüm bu hastalıkların yanı sıra bir süre önce aniden gelişen göğüs ve sırt ağrısı şikayetiyle yaşadığı Kocaeli'de hastaneye başvurdu.

İnceleme sonucunda aort damarında yırtık olduğu tespit edilerek Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevki gerçekleştirilen İpek'in, zamanla yarışı da böylelikle başlamış oldu.

Hastaneye ulaşmasının ardından tetkikleri hızla yapılan İpek, hastanenin Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Turan Yılmaz ve ekibi tarafından hibrit ameliyathanede 6 saatte gerçekleştirilen TEVAR (stentle aort yırtık tamiri) operasyonu sayesinde sağlığına kavuştu.

"Yüksek tansiyon aort yırtılmasına neden olabilir"

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Direktörü Prof. Dr. Ahmet Turan Yılmaz, ameliyata ilişkin yaptığı açıklamada, tansiyon yüksekliği olan kişilerde bazen aortta yırtılma oluşabildiğini ifade etti.

İpek'in yapılan tetkiklerinde aort damarında yırtık tespit edilerek, hemen ameliyata alındığını dile getiren Yılmaz, "Burada hibrit metoduyla yani aortun tüm yırtılan bölgelerine erişmek için bir kesiden ziyade, şah damarıyla kol ve beyincik damarları arasına bir küçük kesiyle baypas yapılıp, aortun diğer yırtılan bölgeleri anjiyo eşliğinde stentle değiştirildi. Dolayısıyla hastamız birkaç gün önce ameliyat olmasına rağmen çok iyi durumda. Belki klasik yolla ameliyat edilseydi taburcu süresi çok uzayacaktı. Hastamızı biz bugünden sonra inşallah sağ salim taburcu edeceğiz." diye konuştu.

Prof. Dr. Yılmaz, kalp krizi başta olmak üzere, herhangi bir nedenle oluşmuş kalp yetersizliğinin ve aort anevrizmasının, kalp-damar kökenli üç önemli ölüm nedeni olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"O nedenle göğüs ağrısıyla başvuran hastalarda öncelikle kalp krizi bulguları ve belirtileri, arkasından da hemen bu tip hastalıklar aranmalıdır. Aort yırtığının sık bir insidansı vardır. Hastalar bu sorunla karşılaştıklarında çok ince bir yolda oluyor. Eğer dışarı doğru yırtılma olursa hastanın bize gelme imkanı bile olmayabilir ama hastaneye başvurmuş hastalarda da bu patolojinin altlanmadan tedavi edilmesi lazım. Teknoloji bu şekilde gelişmeden önce yırtığın tüm bölgelerinde bir kesi yaparak, o bölgeleri tamamen açıp oralara suni bir damar yerleştirip, dikiyorduk. Şimdi önemli damarları, mesela beyin, kol ve beyincik damarları diyelim, oraları küçük kesilerle emniyete aldıktan sonra baypas yapıp, aortun diğer yırtılan bölgelerini hibrit ameliyathanedeki anjiyo eşliğinde stentle değiştiriyoruz. Hem kesiler daha küçük hem taburcu süresi daha kısa oluyor. Ayrıca hastayı çok daha az travmatize ederek taburcu etmiş oluyoruz."

"Hibrit sistem, damar içeri müdahalelerine imkan veriyor"

Prof. Dr. Yılmaz, hemen hemen tüm kalp ve damar tedavilerinde hibrit yöntemini uygulayabildiklerini aktararak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Baypas, kapak ameliyatlarında, kalp deliklerinin kapatılmasında, özellikle de damar ameliyatlarında çok verim alıyoruz. Teknoloji geliştikçe onu kullanacak imkanların da hastanede olması lazım. Hibrit ameliyatlarında bizim uğraşım yerimiz damarın içi. Dolayısıyla damar vakalarında çok daha kolay ve rahatlatıcı bir tedavi metodu oluyor. Hibrit ameliyathanede, klasik ameliyathane sistemi içerisine anjiyografi, ultrasonografi ve  transözofajiyal ekokardiyografi yerleştiriliyor. Bu aletler olduğu zaman biz daha zor ulaşacağımız bölgelere ya da ulaşmak için hastayı daha fazla açmamız gereken bölgelere damar içerisinden müdahalelerle tedavi imkanına kavuşuyoruz. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı'nın hemen hemen yeni yapılan tüm müesseselerinde mutlaka bir hibrit ameliyathane yapılıyor. Burada sadece kalp ve damar hastalıkları açısından değil, diğer sistem hastalıkları açısından da ameliyathane ortamında ve bu teknolojiyle müdahale şansı oluşuyor. Biz de yaklaşık 15 yıllık hibrit ameliyathane tecrübemizle vatandaşlarımıza en iyi hizmeti sunmanın gayreti içerisindeyiz."

Gerçekleştirilen operasyonla sağlığına kavuşan Mehmet İpek de "Buraya geldim sağ olsun hocalarım hemen teşhisi koydu ve müdahale etti. Kapıdan girişten odaya gelene kadar çok güzel bir atmosfer var bu hastanede. Tüm personel çok ilgili. Hepsine teşekkür ediyorum. Çok büyük bir ameliyat geçirdiğimi ben de hissettim. Sağ olsun hocalarım canla başla ilgilendi ve beni hayata döndürdü." ifadelerini kullandı.

AA

Bu haberler de ilginizi çekebilir