Edirne'de 2016 yılında 29 bin 670, 2017 yılında 47 bin 731 göçmen yakalanırken, bu sene ise 11 ayda yakalanan mülteci sayısı 70 bini aştı. 

- Yunanistan'ın uluslararası sözleşmelere aykırı davrandığı iddiası

Son aylarda sınır hattında yarı çıplak halde bulunan mültecilerin ifadeleri ve Edirne'de dün üç sınır köyünde 3 mültecinin yarı çıplak şekilde donarak hayatını kaybetmesi, geri itme (push back) vak'alarını yeniden gündeme getirdi.

Güvenlik kaynakları, Yunanistan hudut güçlerinin son aylarda yakaladıkları göçmenleri Cenevre Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşmesi'ne aykırı olarak, Meriç Nehri üzerinden Türkiye'ye geri gönderdiklerini belirtti.

Kaynaklar, Yunanistan'ın uluslararası sözleşmeye göre toprağına ayağını kaçak basan kişileri kayıt altına alması gerektiğini ifade etti.

İl Göç İdaresi, sosyal çalışmacı ve sosyologlarının yakalananlarla tek tek yaptığı mülakatta, Kasım ayında yakalanan 7 bin göçmenden 2 bin 490'ının Yunanistan tarafından Türkiye'ye zorla geri gönderildiği belirlendi.

Mülakat yapılan göçmenlerden 300'e yakını da Yunanistan'dan darbedilerek ve elbiselerine el konularak yarı çıplak zorla Türkiye'ye geri itildiklerini ileri sürdü. 

- "Yunan askerleri bizi botla Türkiye'ye gönderdi" 

Donarak ölen göçmenlerin cesedinin bulunduğu köylere yakın yerde jandarma ekiplerince yakalanan Afganistanlı Cemaleddin Malangi (29), yaşadıklarını basın mensuplarına anlattı. 

Yunanistan'a Meriç Nehri'ni aşarak geçtiklerini ve ormanda 3 gün saklandıklarını belirten Malangi, "Ormanlık alana yakın olan köye doğru ilerledik. Yunan köylülerinin kapılarını çalıp yardım istedik, o sırada birileri polisi aramış olmalı ki Yunan polisleri gelip bizi yakaladı. Önce bizi polis merkezine götürdüler. Sonra bir araçla nehrin yanına getirildik. Orada iki tane bot vardı. Sistematik bir şekilde gidiş-dönüş yapılıyordu. Onlara bindirilerek geri itildik." diye konuştu.

Malangi, cesedi bulunan 3 kişiden birini tanıdığını söyledi.

Ülkelerinde yaşadıkları zorluktan kaçtıklarını ancak karşılaştıkları kötü muamelenin acı verdiğini dile getiren Malangi, "Yunan askerleri bizi botla Türkiye'ye gönderdi. Yunan askerlerinin merhameti bulunmuyor. Türk askerleri ise çok merhametli." dedi.

- Köylüler sahip çıkmıştı

Yunanistan'dan darbedilerek yarı çıplak halde zorla Türkiye'ye gönderildiklerini iddia eden göçmenler, 20 gün önce Edirne'nin Uzunköprü ilçesine bağlı Kiremitçisalih köyü kahvesine sığınmıştı.

Yarı çıplak ve sırtlarında darp izleri görülür halde köye sığınan 14 göçmen, kahvehanede soba başında ısınıp, köy halkının ikramları ve kıyafet yardımları sonrası jandarma aracılığıyla kaldırıldıkları hastanede tedavi altına alınmıştı.

Bu göçmen grubundan gazetecilere açıklamada bulunan Faslı Yasin Şidri (25), demir çubuklarla darbedilmeleri sonrası elbiseleri, telefonları ve paralarına el konularak Meriç Nehri üzerinden Türkiye'ye gönderildiklerini iddia etmişti.

Cezayirli Abdülkadir Fikraş (23) da Yunanistan topraklarına geçmeleri sonrası kendilerini sınır polisinin yakaladığını ve nezarete götürüldüklerini anlatmıştı. 

Nezarette bir süre kalmalarının ardından nehir kenarına getirilip darbedildiklerini aktaran Fikraş, "Polis bizi nehir kenarına getirdi, maske takmışlardı. Telefon, para ve kıyafetlerimizi aldı. Sonra da zorla Türkiye tarafına gönderdi. Türkiye`de sığındığımız köylüler ve diğer görevliler bize çok iyi davrandılar, çektiğimiz acıyı unutturdular, Türkiye`ye şükranlarımızı sunuyorum." demişti.

Faslı Cevad Tiri (26) ise Türkiye'nin merhamet ve şefkat ülkesi olduğunu ifade etmişti.

- Göçmenlerin Türkiye tarafına dönüşü kameraya yansımıştı

Geçen yıl Aralık ayında sınırda kaydedilen görüntülere, Yunan sınır polisi tarafından geri gönderildiği öne sürülen 5 Suriyeli'nin balıkçı kayığıyla Meriç Nehri'nden Türkiye tarafına dönüş anları yansımıştı.

54. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'na bağlı hudut birliği askerlerince kayıktan indirilen 5 Suriyeli, karınları doyurulduktan sonra İl Göç İdaresi'ne teslim edilmişti.

- Ayağının kırıldığını iddia etmişti

Geçen yıl Temmuz ayında tekerlekli sandalye kullanan, ayakları alçıda olan ve vücudunda morluklar bulunan göçmen Cezayirli Amar Mattai, gazetecilere yaptığı açıklamada, Sakız Adası'na geçtiğini, önce İskeçe'deki, daha sonra da Drama'daki mülteci kamplarında kaldığını anlatmıştı.

Daha sonra kendisinin yasalara aykırı şekilde ve darbedilerek Türkiye'ye geri gönderildiğini iddia eden Mattai, "Kamplardan sonra bir polis merkezine nezarete götürüldüm, buradan 'artık gidiyorsun' diye çıkardılar. Polis merkezinden çıkınca bir araç önümü kesti, Yunan polisi kıyafeti olan birkaç kişi beni zorla arabaya bindirdi. Darbederek, kıyafetlerimi ve paralarımı alarak botla beni gece nehrin ortasında bıraktılar. Sabah Türk askerleri bana yardım etti, hastaneye götürdü. Türk askeri bulmasa ölürdüm." ifadelerini kullanmıştı.

Cezayirli Valid Zorari ve Fas uyruklu Halis Ahmed de Yunanistan'ın kendilerini zorla Türkiye'ye geri gönderdiğini iddia etmişti.

- Yunanistan iddiaları kabul etmiyor

Yunanistan Kamu Güvenliği ve Sivil Savunma Bakanı Olga Gerovasili, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geri itme iddialarına ilişkin, "Böyle bir olay kesinlikle tarafımızdan yapılmadı. Kesin bir dille yalanlıyorum." diye konuştu.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK Yunanistan Ofisi ise Yunanistan'ın göçmenleri Türkiye'ye geri ittiği iddialarına ilişkin, "Bu tür ihbarlar kesinlikle endişe verici ve BMMYK, daha önce bu meseleyi Yunan makamlarının gündemine getirdi ve önleyici tedbirler alınması çağrısında bulundu. BMMYK'ya yılbaşından bu yana birkaç yüz kişiyi etkilediği ileri sürülen, nehir üzerinden toplu geri gönderme vak'alarına ilişkin birçok beyan geldi. BMMYK, Yunan makamları tarafından geri itme iddialarına ilişkin güvenilir ihbarlar almaya devam ediyor." açıklamasında bulundu.