Engellilerin ortak talebi: İş
3 Aralık Dünya Engelliler Günü münasebetiyle mikrofon uzattığımız engelli bireylerin ortak talebi iş oldu.
Engelli bireylerin haklarına, yaşadıkları zorluklara ve sorunların çözüm yollarına dikkati çekmek amacıyla 1992 yılından beri 3 Aralık "Dünya Engelliler Günü" olarak kutlanıyor.
Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre, dünya nüfusunun görülmemiş hızla yaşlanması ve kronik hastalıklardaki artış engelli sayısını her geçen gün artırırken, engelliler "Dünyanın en ötekileştirilmiş grupları" arasında yer alıyor.
7 milyardan fazla olan dünya nüfusunun 1 milyardan fazlasında çeşitli engellilik durumu bulunuyor. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15'ine denk gelen bu rakam her geçen yıl artıyor. 100 milyondan fazla engelli çocuk bulunuyor. Dünyadaki 466 milyon işitme engellinin 34 milyonunu 15 yaş altı çocuklar oluşturuyor.
"Mardin'de 87 bin engelli var"
Mardin'de de engelli oranının hayli fazla olduğu görülüyor. Türkiye Sakatlar Derneği Mardin Şube Başkanı Hasan Anuk, Mardin'de 87 bin engellinin bulunduğunu, sadece sakatlar derneğine üyeliği bulunan engelli sayısının ise 15 bin olduğunu söyledi.
3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle İLKHA mikrofonlarına konuşan engelliler, yaşadıkları sorunlarını anlatırken, ortak taleplerinin iş olması, engellerini aştıklarının açık bir göstergesi olarak yorumlandı.
"Tek hayalim memur olmaktır"
Bugün kendi günleri olan "3 Aralık Dünya Engelliler Günü" olduğu için çok mutlu olduklarını söyleyen Diyar Aslan, "İnşallah sadece Dünya Engelliler Günü değil, her günümüz böyle güzel geçer. EKPS'ye (Engelliler Kamu Personeli Sınavı) girdim ama şimdi boştayım. Sayın yetkilerden rica ediyorum. Benim terk bir hayalim var oda memur olmak." diye konuştu.
"Sabit bir işimiz yok"
Engellilerin boşta olduğunu ve iş talebinde bulunduklarını söyleyen Servet Şimdi, "Engellilerin çoğu boştadır. Sabit bir işimiz olmadığı için çoğu engellerle karşılaşıyoruz. Ben de boştayım yetkililerden iş talebinde bulunuyorum." dedi.
"Bugün çok mutluyum"
Engelsiz yaşam atölyesine gittiğini ve orada resim yaptığını söyleyen Musa Ertaş, "Hocalarımız sayesinde her şeyi öğreniyoruz. Engelsiz Yaşam Atölyesi'nin kapatılmasını istemiyoruz. Bugün günümüz olduğu için çok mutluyuz." şeklinde konuştu.
"500 kişilik kadro için 59 bin kişi sınava girdik"
Devletin engellilere karşı daha duyarlı olması talebinde bulunan Hasan Vural da "Engellilere 2 bin 500 kadro çıkartılmış, bu da azdır. Bizde sadece lise düzeyi 59 bin kişi sınava girdik, 500 kişiyi alacaklar, çok azdır. Birçok kişi evlenmiş, çocukları var, geçimlerini sağlayamıyorlar. Ayda 500 TL kendilerine veriliyor o da ev kirasıdır. Ne yiyecek ne giyecek, ailesini nasıl geçindirecek? Devletten ve vatandaşlardan isteğimiz engellilere yönelik daha çok duyarlı davranmalarını istiyoruz. Engelsiz yaşam atölyesine gidiyoruz. Bugün arkadaşlarımız yaptığı resimlerin sergisi de var. Kaymakamımız bu konuda duyarlıdır, kendilerine teşekkür ediyoruz." ifadelerini kullandı.
"Bazı özel sektörler bizi dışlıyor"
Sadece bir gün değil her gün hatırlanmaları istediklerini söyleyen Vural, "insanlarımızda var olduğumuzun bilincinin oluşmasını istiyoruz. Bazı özel sektörlere gidiyoruz, bizi dışlıyorlar. Engellilerin sıkıntıları çoktur. Özellikle geçim sıkıntısı çoktur. Onların yarın bizim gibi engelli olabileceği akıllarına gelsinler. Çünkü engelli olmak kimsenin elinde olan bir şey değil, Allah'ın (Celle Celaluhu) elinde olan bir şeydir. Bizden daha beteri olan da var. Bunun için çok şükür halimizden memnunuz. Trafikte, şehir içinde yürürken sıkıntı çekiyoruz. Bizi fazla dikkate almıyorlar. Direk önümüze geçiyorlar. Bu konuda da daha duyarlı olmalarını istiyoruz." diye konuştu.
"Her engeli aşarız, yeter ki bize engel olmasınlar"
Engelli olmalarına rağmen tüm engelleri aşabileceklerini ama kendilerine engel olanların olduğunu ifade eden Doğan Kalkan, şunları söyledi:
"Bazı insanlar araçlarını kaldırımlarda park ediyorlar. Çarşılarda kaldırımları işgal ediyorlar, bundan dolayı yürüyemiyoruz, çok sıkıntımız var. Bize engel olmasınlar. Biz engelli olarak her engeli aşarız ama yeter ki onlar bize engel olmasınlar. Ben iş kazasından dolayı malulen emekliyim ama birçok arkadaşımız iş arıyor ama bulamıyorlar bu konuda sıkıntı çekiyorlar. Kendilerine sahip çıkılsa iyi olur."
"Bize balık yemeği değil balık tutmayı öğretsinler"
Kurumlar tarafından sadece 3 Aralık'ta hatırlandıklarını, bunun da yanlış olduğunu kaydeden Mustafa Sessiz, özellikle iş konusunda büyük sıkıntılar yaşadıklarını belirtti. Sessiz, "Bize daha çok sahip çıkılması lazım, bizler engelli bireyler olarak çalışabiliriz, üretebiliriz ama genelde bize balık yemeği öğretiyorlar, bize balık yemeği değil tutmayı öğretmeleri gerekir. Engelliler için EKPSS çıktı, memur alımları oldu, ancak kontenjan çok az. Türkiye'de 8 milyona yakın engelli var, bunların yüzde 50'si çalışabilecek engellilerdir. Ben de çalışabilecek bir engelliyim, yetkililerden tek isteğimiz bu kontenjanı artırmalıdır." dedi.
"Çarpık kentleşme ve işgal edilen kaldırımlar bize engel teşkil ediyor"
Sosyal hayatta çarpık kentleşmenin kendilerine engel teşkil ettiğini dile getiren Sessiz, son olarak şunları söyledi:
"Özellikle tekerlekli sandalyede yaşayan arkadaşlarımız daha çok sıkıntı çekiyor. Kızıltepe düz bir ova, engelliler için çok rahat bir şehir. Engelliler tekerlekli sandalyesiyle, değneğiyle Kızıltepe'nin her yerini dolaşabilir ama çarpık kentleşme, belediyelerin sorumsuzca yaptığı kaldırımlar, esnafların kaldırımlara, caddelere sürüklediği malzemeler bunlar bize engel teşkil ediyor. Bunların düzenlenmesini istiyoruz." (M. Salih Keskin, Mehmet Aslan - İLKHA)