• DOLAR 34.574
  • EURO 36.659
  • ALTIN 2903.707
  • ...
VİRÜS GİBİ YAYILIYOR
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ABD`nin Suudi Arabistan`da Prens Muhammed bin Selman`la başlattığı “Ilımlı İslam” adlı projeye, Mısır`daki darbe rejiminden destek geldi. Darbeyle yönetimi ele geçiren ve bu uğurda binlerce insanın kanını döken Sisi, birçok Müslümanın davranışının İslam`dan uzak olduğunu iddia etti ve dindeyenilenmenin gerektiğini savundu.

Dış Haberler Servisi

ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve gelmesiyle başlayan ve ilk olarak Suudi Arabistan`da etkisini gösteren “Ilımlı İslam” projesi, Mısır`da dagün yüzüne çıkmaya başladı.

Mısır`da darbeyle yönetimi ele geçiren Abdülfettah el-Sisi, katıldığı bir mevlit etkinliğinde birçok Müslümanın davranışının İslam`dan uzak olduğunu iddia etti.

İslam dünyasının şu anki sorununun Sünnetin uygulanıp uygulanmaması olmadığını savunan Sisi, asıl meselenin dini yanlış anlamada olduğunu söyledi.

Dinde, yenilenmenin olmasını istediğini açıklayan darbeci Sisi, ülkedeki bazı alimlerin şiddetin kaynağı olduğuiddiasında bulundu.

Mısır`ın seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi`yi askeri darbeyle deviren ve binlerce insanı katleden Sisi`nin,“İslam`ın yanlış yorumlanması” yorumu da “pişkinlik” olarak görülse de “Ilımlı İslam” projesinin ilk adımları olarak yorumlandı.

KİMLİKLERDE DİN HANESİ KALDIRILACAK

Sisi'nin, "yenilikler" adı altında attığı ilk adım kimliklerde oldu. Buna göre, Mısırlıların kimliklerinde artık din hanesi yer almayacak.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan darbeci Sisi, "Bütün vatandaşların istedikleri gibi ibadet etme ya da hiç ibadet etmeme hakkı var" ifadelerini kullanmıştı.

İLK ADIMI BİN SELMAN ATMIŞTI

ABD`nin desteklediği “Ilımlı İslam” adlı proje, ilk olarak Suudi Arabistan`da uygulamaya geçmişti. Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, "Ilımlı İslam" adı altında, ülkede bazı değişiklikler yapmıştı.

Geçen yılın Ekim ayında bir konuşma yapan bin Selman, ülkesinin “radikal düşünceleri derhal yok ederek 1979 yılı öncesinde olduğu gibi ılımlı İslam`a ve normal yaşama” döneceğini söylemişti.

“Yıkıcı” diye nitelendirdiği düşüncelerin Suudi Arabistan`a “dini uyanış” projesi içinde 1979 yılının başlarında girmeye başladığını ifade eden Bin Selman, “Biz, daha önce olduğu gibi tüm dünyaya, geleneklere, halklara ve dinlere açık olan ılımlı İslam`a dönüyoruz.” ifadesini kullanmıştı.

Suudi Arabistan`da son zamanlarda bir dizi kararlar alınmış ve ilk kez devlete ait kültür kanalında konserler yayınlanmaya başlanmıştı. Kral Selman bin Abdulaziz`in imzaladığı kararnameyle de ülkede kadınların araç sürmesi önündeki yasal engel kaldırılmıştı.

ALMANYA`DA ‘SEKÜLER İSLAM` KONFERANSI

Öte yandan Avrupa`nın bazı ülkelerinde de İslam`a müdahaleve“işbirlikçi İslam” projeleri tüm hızıyla devam ediyor.

Alman devletinin başlattığı“İslam Konferansı”nın dördüncüsü, gelecek hafta çarşamba günü Berlin'de düzenlenecek.

Konferansa katılacak isimler oldukça dikkat çekiyor.Din karşıtlığı tescillenmiş Yeşiller Partisi eski Eş BaşkanıCem Özdemir, Almanya`da İslami değerlere saldırmasıyla ün yapmış sosyolog Necla Kelek, “kadınlarla erkeklerin birlikte ibadet edebileceğini” savunan ve açtığı ibadethanede kendi cemaatini kurarak imamlık yapan Seyran Ateş adlı şahıs, konferansa katılacak olan isimlerden sadece bir kaçı.Alman devletinin bu gibi isimlerle nasıl bir proje hedeflediği ise merak ediliyor.

MACRON, “FRANSIZ İSLAM`I” ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR

Alman devletinin İslam üzerine yaptığı çalışmaların bir benzeri de Fransa`da yapılıyor. Fransa basınında yer alan haberlere göre, Cumhurbaşkanı EmmanuelMacron “Fransa İslam`ı Toplantıları” ile Müslümanları temsil edecek yeni bir kurumun hazırlıklarını yapıyor. Fakat Müslümanlar asıl hedefin Müslümanları kontrol altına almak olduğunu düşünüyor.

Bu proje üzerinde çalışan Hakim El Karoui`nin hazırladığı ve Macron`asunduğu raporda,“Fransa İslamı`nın finansmanı”, “imamların Fransa`da Fransızca eğitim alıp yetiştirilmesi”, “İslami kurum ve kuruluşlar ile camilerde yabancı ülkelerin etkisinin azaltılması”, “temsil gücü yüksek bir derneğin oluşması” gibi birçok konuda radikal değişiklikler yer alıyor.

Raporun en garip olan ve en çok eleştirilen bölümü ise “Fransa İslam`ının” nasıl olması gerektiği hakkında olanıydı. Buna göre “Müslümanlar gitgide İslamlaşıyor”, “sosyal medya İslamcıların elinde bulunuyor” ve “İslamcılar, Müslümanları etkiliyor”.

Raporda ayrıca FETÖ, Avrupa için “zararsız” bir grup olarak tanıtılıyor.

Öte yandan, raporda dikkati çeken en önemli konulardan biri, kurumlar ve şahısların doğrudan hedef alınarak “İslamcı üreten fabrikalara” benzetilmesi olarak değerlendiriliyor. Gençlerin gün geçtikçe internette daha çok dini sohbet dinlemeleri “İslamizm örneği” olarak gösteriliyor.

Tunus`ta devrik diktatör Zeynel Abidin Bin Ali`nin danışmanlığını yapmışHakim El Karoui, yazdığı bir kitapta “İslam`da başörtüsü yoktur”, “Cuma namazı farz değildir”, “dinde helal et kavramı yoktur” ifadelerini kullanarak İslam hakkındaki görüşünü yansıtmıştı.

Bu haberler de ilginizi çekebilir