• DOLAR 32.456
  • EURO 34.807
  • ALTIN 2445.154
  • ...
``Tesettürünüze moda boyası sürmeyin``
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Doğruhaber / Ramazan Casuk

Tesettür Seferberliği Platformu (TeSSeP) tarafından Adana`da “Tesettür Ahlakı” temasıyla bayanlara yönelik bir program düzenlendi.

Ramazanoğlu Kültür Merkezi`nde düzenlenen programa Zamanın Zeynebi Derneği Başkanı yazar Sabiha Ateş Alpat ve Tesettür Seferberliği Platformu (TeSSeP) Genel Koordinatörü Aynur Sülün konuşmacı olarak katıldı.

 “TESETTÜRÜMÜZÜ ONLAR ŞEKİLLENDİRİYORLAR”

Programda bir konuşma yapan TeSSeP Genel Koordinatörü Aynur Sülün, Tesettür düşmanlarının kadının hayâsıyla savaştığını belirterek, “Tesettür düşmanları bu ülkede 100 yıldır tesettürü kaldırmaya çalışıyorlar. Bu konuda birçok propaganda araçlarını kullandılar. Halen de kullanmaya devam ediyorlar. Tesettürlü bayanları fakirlikle, yoksullukla, cehaletle, hizmetçi olmakla yan yana getirmeye çalıştılar. Bu konuda dizi, filimler, reklamlar ve kampanyalar düzenlediler. Kültürlü olmak, bilgili olmak, görgülü olmak, eğitimli olmak ve hatta huzurlu olmak ta açıklıkla eşleştirildi. İnsanlara açıklığı daha mutlu ve huzurlu bir hayat olduğu zihnimize algılatılmaya çalışıldı. Evet, bu propagandaların sonucunda İslam düşmanları tesettürü ortadan kaldıramadılar. Fakat savaş taktiklerini değiştirdiler. Şimdiki taktikleri eskisinden daha tehlikeli. Eğer bir şeyi değiştiremiyorsan kendine çek ve kendin şekillendir. İşte şimdi tesettürümüzü onlar şekillendiriyorlar. Nasıl giyineceğimizi, neyi tercih edeceğimizi onlar belirliyorlar. Tesettürün ruhundan, anlam ve amacından çok uzak kıyafetleri bize tesettür diye dayatıyorlar. Toplumu bu şekilde alıştırmaya çalışıyorlar. Neden bu kadar savaşıyorlar. Çünkü kadının hayâsıyla savaşıyorlar.” dedi.

“HAK İLE BATILIN SAVAŞI, İNSANLIĞIN YARATILIŞIYLA BAŞLAMIŞTIR”

Daha sonra konuşmalarını yapmak üzere kürsüye çıkan Zamanın Zeynebi Derneği Başkanı yazar Sabiha Ateş Alpat, şeytan ve dostlarının tesettürle olan savaşının Hazreti Âdem ve Hazreti Havva`dan beridir devam ettiğini söyledi.

Alpat, “Âdem Aleyhisselam yaratıldığı zaman, ezeli ve ebedi düşmanlığını ilan eden şeytan ve dostları, o zaman başkaldırarak ‘Ben insana (Âdem`e) saygı duymayacağım. Ben ondan daha hayırlıyım` demiş ve ondan sonra da lanete uğramıştı. Hazreti Allah (Azze ve Celle) Âdem ile Havva`yı Cennet`e yerleştirdiğinde şeytan ve dostları, ‘biz bunların ayaklarını Cennet`ten nasıl kaydırabiliriz` kaygısına girmişlerdi. Şeytan elinden gelen bütün numaraları, propagandaları, organizasyonları sergileyip, Âdem`e yasaklanmış olan ağaçtan yedirtti. Onlar yaptıkları hatayı anlar anlamaz Cennet yapraklarıyla avret yerlerini kapatarak tövbe ettiler. Yeryüzünde de aynı senaryo devam ediyor, kıyamete kadar da devam edecek. Çünkü hak ile batılın savaşı, insanlığın yaratılışıyla başlamıştır.” dedi.

“TESETTÜR SADECE BİR GİYİM DEĞİLDİR”

Kadınların Allah`ın istediği boyayla boyanmak yerine, modanın boyasıyla boyandığını söyleyen Alpat, “Yeryüzünde hayâsızlığın en önemli yolu ahlakı, özellikle de tesettür ahlakını, iffeti parçalamasıdır şeytan ve dostlarının gayesi. Çünkü iffet elbisesini parçaladığı zaman, ahlaki hususları zafiyete uğrattıkları zaman kendi saltanatlarını sürdürmek daha kolay olacak. Oysaki unutmamamız gereken bir husus var. O da Allah`ın bizi din ile mükellef kıldığı temel esaslardır. Bu temel esaslar 3 tanedir. Birincisi imandır, ikincisi ameldir, üçüncüsü de ahlaktır. Bu 3 direk sağlam olmazsa bir kişinin dinini ayakta tutması mümkün değildir. İmani konularımız zayıf düşünce maalesef tesettürümüz yara aldığı gibi, sosyal ve bireysel hayatta İslam`ın rengi üzerimizde silikleşti. Oysaki Allah Kur`an-ı Kerim`de, ‘Allah`ın boyasıyla boyanın. Allah`ın boyasından daha güzel boya yoktur` diye buyuruyor. Tesettür açısından konuşacak olursak emri Allah`tan alıyoruz fakat tesettürümüze moda boyası sürüyoruz. Emri Allah`tan alıyoruz çağdaşlık dedikleri boyayı sürüyoruz. Emri Allah`tan alıyoruz fakat tesettür ahlakına, iffet ahlakına şeytan ve dostlarının söylediği boyaları sürüyoruz. Böyle olunca maalesef duruşumuz zayıflıyor, rengimiz silikleşiyor, rengârenk olma durumuyla karşı karşıya kalıyoruz. Eğer bizim rızaya doğru bir derdimiz olsaydı değil örtü, Allah bize çuval giyin deseydi giyerdik. Neden? Çünkü bizim bir derdimiz var. O da Allah`ın rızasına ulaşmak. Allah`ım yeter ki sen razı ol. Tesettür sadece bir giyim değildir. Giyimin ölçüleri tesettürün sadece bir parçasıdır. Önemlidir ama bir parçasıdır.” ifadelerine yer verdi.

Programda Doğu Türkistan`da doğup büyüyen bir genç kız, komünist Çin`in zulmüne maruz kalan ülkesindeki yaşanan vahim tabloları anlattı. (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir