Suudî`nin `pasaport` kararına sert tepki
Suud rejiminin yaklaşık bir milyon Müslümanın hac ve umre ibadetini engelleme yönündeki `pasaport` kararına sert tepki gösterildi.
Suudi'in, yaklaşık bir milyon Müslümanın hac ve umre ibadetini engelleme yönündeki 'pasaport' kararına sert tepki gösteren Van İl Müftüsü Nimetullah Arvas ile İnzar Hac ve Umre Organizasyonu Van Temsilcisi Nedim Songül, söz konusu kararın kabul edilemez olduğunu belirterek, mescitlerde ibadet etmeyi engellemenin büyük bir zulüm olduğunu vurguladılar.
Filistinli Müslümanlar, kutsal topraklarda hac ve umre ibadetlerini yerine getirebilmek için Ürdün pasaportunu kullanıyorlardı. Suud rejiminin aldığı karar ile artık Filistinli Müslümanlar, Ürdün pasaportuyla kutsal topraklara gidemeyecek. 1 milyon Filistinlinin kutsal topraklarda ibadet etmesinin önüne geçmek için alınan karara tepkiler gelmeye devam ediyor.
Konuyla ilgili İLKHA'ya değerlendirmelerde bulunan Van İl Müftüsü Nimetullah Arvas ile İnzar Hac ve Umre Organizasyonu Van Temsilcisi Nedim Songül, alınan karara sert tepki göstererek, kararın Müslümanlar tarafından tanınmayacağının altını çizdiler.
Mescitlerin İslam'daki yeri ve önemine değinen Arvas, haccın İslamiyet'in 5 temel esaslarından biri olduğuna dikkat çekerek, her müminin ömründe bir defa hacca gitmesinin farz olduğunu söyledi.
Arvas "Kâbe-i Muazzama, Mescid-i Haram ilk inşa edilen mescittir. Bunlardan bir tanesi Mescid-i Haramdır. Diğeri Kutsi Şerif'tir. Yani Mescid-i Aksa'dır ki Mescid-i Haramdan kırk sene sonra yapılmıştır. Birde Mescid-i Nebevidir. Mescid-i Haram aynı zamanda Müslümanlarında kıblesidir. Dünya Müslümanları, farz namazlarında ona yönelerek namazlarını eda ederler ki oraya dönmeden kılınan namaz caiz değildir. Mescid-i Haram'a saygı göstermek Kur'an-ı Kerim'de teşvik edilmiştir." dedi.
"Allah'ın mescitlerinde onun adının yasak edilmesi için çalışanlardan kim daha zalim olabilir"
"İnsanların mescitlere gitmesini engellemek büyük bir zulümdür." diyen Arvas, Kur'an-ı Kerim'in Bakara Suresi'nin 114'üncü geçen 'Allah'ın mescitlerinde onun adının yasak edilmesinden ve onların yıkılması için çalışanlardan daha zalim kim olabilir.' Ayet-i Kerimesini hatırlattı.
Arvas, konuşmasında, "Demek ki mescitleri engellemek, Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve Mescidi Nebi'yi engellemek büyük bir zulümdür. İnsanlar, orada Allah'ın ismini zikrediyor. Ayeti kerimede de buna işaret ediliyor. Her hangi bir turizm maksadıyla değil, Allah'ın adının orada anılmasına engel olmak demektir. Orayı ziyaret etmeyince ve mahrum bırakınca zamanla Kâbe yıkılmaya yüz tutacak. Mescid-i aksaya engel olmak ve diğer mescitlere engel olmak en kötü zulümdür ve herkes bunu bilmektedir. Mescitlere gitmeyi engelleyenlerle ilgili ayeti kerimede, 'Bunları yapanlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük bir azap vardır.' diye buyurulmuştur." ifadelerini kullandı.
"Bütün Müslüman ülkelerin bu karara karşı çıkmaları gerekir"
İnzar Hac ve Umre Organizasyonu Van temsilcisi Nedim Songül ise tüm Müslüman ülkelerin söz konusu karar karşı çıkmaları gerektiğini vurguladı.
Müslümanların Hac ibadetlerinin engellemeye dönük bütün girişimlerin ortadan kaldırılması gerektiğini dile getiren Songül, "Müslüman veyahut bir insanın ibadetini özgürce yapabilmesi insanı bir haktır. Ülkelerin, kendi iç çekişmelerini veya ülkeler arasındaki siyasi çekişmelerden dolayı insanların ibadetlerini yapmasına sınırlama veya kota getirmesine karşıyız. Bu tür sorunları ülkeler kendi aralarında çözmelidirler. Basit çıkar ve hesaplar üzerinden insanlara bu haksızlığı yapmamaları gerekir. Müslümanların, özellikle Ürdün'deki, Filistin'deki Müslümanların uğradığı bu haksızlığa karşı direnmeleri gerekir. Bütün Müslüman ülkelerin buna karşı çıkmaları gerekir. Başta ülkemiz olmak üzere bütün Müslüman ülkelerin Suudi Arabistan'a gereken cevabı vermesi gerekir." şeklinde konuştu.
"Müslüman coğrafyasını olumsuz etkilemektedir"
"Yeni veliaht prensin siyasi olarak aldığı kararlar, Müslüman coğrafyasını olumsuz olarak etkilemektedir." diyen Songül, son olarak şunları kaydetti:
"Bugüne kadar Filistinli Müslümanların Ürdün pasaportu üzerinden Arabistan'daki hac ve umre ibadetlerini yerine getirmelerinde herhangi bir sıkıntı yoktu. Fakat bu şekilde engel getirilmesi Müslümanlar arasında bir infiale yol açar ve bu yarın Türkiye içinde başka ülkeler içinde söz konusu olabilir. Onun için Müslümanların ibadetlerinin, ülkelerin kendi siyasi çalkantıları veyahut siyasi anlaşmazlıkları üzerindeki engelleri ile karıştırılmaması gerekiyor. Bu konuda devletler, kendi aralarındaki siyasi anlaşmalarını yerine getirip, Müslüman halkların kendi ibadetlerini yerine getirmeleri için huzurlu bir ortam oluşturmaları konusunda anlaşmaları lazım." (Yunus Tuğrul-İLKHA)