SAĞLIKTA HUKUKSUZ TEKLİF
Sağlıkla ilgili hazırlanan 43 maddelik kanun teklifi içerisinde yer alan 5. madde tepkiye neden oldu. 5. maddeye göre FETÖ hafızasıyla yapılan güvenlik soruşturmaları sonucu işinden edilen tabip ve diş hekimleri özelde de çalıştırılmayacak, yazdığı raporlar geçersiz sayılacak. Parti, STK temsilcileri ve hukukçular, insan haklarıyla bağdaşmayan bu teklifin hukuksuz bir düzenleme olacağını belirterek hükümeti uyarıyor.
ENES DURMAZ - DOĞRUHABER
TBMM Başkanlığına sunulan 43 maddeden oluşan sağlıkla ilgili kanun teklifi içerisinde yer alan 5. maddeye tepkiler yükseliyor. Parti ve STK temsilcilerinin yanı sıra hukukçular, insan haklarıyla bağdaşmayan bu düzenlemenin aynı zamanda hukuksuz bir düzenleme olduğunu belirtiyor. HÜDA PAR Sosyal İşler Başkanlığı, teklifteki KHK ve Güvenlik Soruşturmaları ile ilgili 5. Maddenin ciddi insan hakları ihlallerine ortam oluşturacağı uyarısında bulundu. Mazlum Der, sosyal medya hesabından konuyla ilgili “Teklif yasalaşırsa iltisak, irtibat gibi soyut tanımlamalar ve idari kararlarla mahkeme kararı dahi aranmaksızın ilgili tabiplerin hakları ihlal edilecektir. MAZLUMDER olarak, bu girişimi kabul etmediğimizi ve teklifin derhal geri çekilmesini talep ettiğimizi vurgularız.” açıklamasında bulundu. Gazetemize konuşan Av. Hasan Bozdaş, “Sağlıkla ilgili yapılan yasa çalışmasının 5. maddesi ve ilgili düzenleme, hukuk ve siyasi tarihimizde insan hakkı ihlalleri ile anılacak; hukuk nosyonu ve siyasal zekadan yoksun bir girişimdir. Maalesef bu memlekete hekim olarak hizmet etmesi gereken, kazanılması gereken birçok gencimizi ötekileştirecek ve 20 yıllık eğitim öğretim hayatlarını yok saydıracak, vasıfsız hale getirecektir.” ifadelerini kullandı.
HEM KAMUDA HEM ÖZEL SEKTÖRDE İŞ BULMAK ENGELLENİYOR
Av. Bozdaş, “OHAL sebebiyle yeniden gündeme gelen güvenlik soruşturmaları ile birçok üniversite mezununun hayatı basit bir istihbarat notuna bırakılmıştır. Bir mitinge gitmek, bir derneğin faaliyetlerine katılmak, bir kişinin akrabası olmak bu istihbarat notlarıyla terör örgütü ile iltisak ve irtibatlı olmaya yeter karine sayılmış ve insanların hem kamuda hem özel sektörde iş bulmalarına engel teşkil etmiştir. Hukuk, gerçeklerle, sübutla ve delillerle hareket eder ama maalesef uygulamada fişlemeler ve istihbarat kurumlarının hayal gücünü baz almaktadır. Birçok insan, hakkında mahkûmiyet kararı olmadan, hakkında iddianame hazırlanmaya yeter şüphe bulunmadan dahi adeta terörist muamelesi görmektedir. Mahkemeler hukuk yerine istihbarat notlarını esas almaktadır. Bu uygulamaların 28 Şubat döneminde insanların irticacı diye fişlenmesinden hiçbir farkı yoktur. Zira şu anda bir siyasi parti üyesi olmak, bir derneğin seminerlerine katılmak aynı sonucu doğurmakta ve kişilerin iş hayatını bitirmektedir. Kişilerin terör örgütü üyesi olup olmadığına karar verecek merciler mahkemelerdir, istihbarat ve kolluk değildir. Memuriyete engel mahkûmiyet kararları zaten yasal düzenleme olarak mevcuttur. Bir mahkûmiyet kararı olmayan kişilerin özel hastanede hekimlik yapmasını engellemek hangi insani, vicdani ve hukuki temelde dayanak bulmaktadır?” dedi.
NE HAKLA, NE HUKUKLA BAĞDAŞIYOR
Hukukçu olarak bu düzenlemeyi kabullenemediğinin altını çizen Av. Bozdaş, son olarak şunları söyledi; “Bu kanun teklifini hayretle izledim. Zira ilgili zihin yapısı ne hakla, ne hukukla bağdaşıyor. Mevcut düzenlemeler, iktidara gelen her erkin, her ideolojik yapının karşıtlarını ötekileştirmesini kolaylaştırıyor, bunun önünü açıyor, bunun hukuk mantalitesi bağlamında ne kadar sorunlu bir düzenleme olduğu gözden nasıl kaçırılıyor anlamıyorum. Suçun şahsiliği ilkesini ve masumiyet karinesini yok eden güvenlik soruşturmalarının bu ülkeye ne kadar kötülük ettiğini ve edeceğini, şu an göremeyecek kadar ferasetten ve basiretten uzak bir akıl var. İnsan merkezli olmayan her türlü siyaset, iyiyi amaçlamaktan uzaktır. Siyaset, şu anda insan kazanmakla ilgilenmiyor. Ötekiyi nasıl oluştururum ve sonra da ötekiyle nasıl mücadele ederim de bunu pazarlarım stratejisi yürütüyor. Ortaya çıkan sonuç; adeta öteki oluşturma otomasyonu. Bir hukukçu olarak bu düzenlemeleri sindiremiyorum.”
HÜDA PAR: CİDDİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİNE ORTAM OLUŞTURACAKTIR
HÜDA PAR Sosyal İşler Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada ise, "AK Parti'nin Meclis`e sunduğu sağlıkla ilgili 42 maddelik kanun teklifi önemli düzenlemeleri içermektedir. Neslin korunması ve organ nakli ilgili tedbirler (Madde 17-18), sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi (Madde-24), tütün ürünlerinin kullanım alanları ve görüntüleri ile ilgili kısıtlama (Madde 25-26) vb. maddeler olumlu düzenlemelerdir. Ama KHK ve güvenlik soruşturmaları ile ilgili 5. Madde ciddi insan hakları ihlallerine ortam oluşturacaktır. FETÖ ve 28 Şubat`çı güçler tarafından oluşturulan devlet hafızası esas alınarak mesleklerinden men edilen hekimler, şimdi de yıllarca aldıkları eğitim ve emek yok sayılarak açlığa mahkûm edilmek istenmektedir." denildi.
KANUN TEKLİFİNİN 5. MADDESİ TEMEL İNSAN HAKLARINA AÇIKÇA AYKIRIDIR
"Kamuya alınmayan doktorların özel sektörde de çalışmasının önü kapatılmaktadır" denilen açıklamada, "AK Parti tarafından meclise sunulan ilgili kanun teklifinin 5. Maddesi, hukuk devletine yakışmayan bir içerik barındırmakla birlikte temel insan haklarına da açıkça aykırıdır. Kanun değişikliği teklifi ile kamuya alınmayan doktorların özel sektörde de çalışmasının önü kapatılmaktadır. Ayrıca, zorunlu hizmet ataması güvenlik soruşturmasındaki izafi ve yüzeysel istihbari yorumlara dayanarak iptal edilen hekimlerin yaklaşık 600 gün boyunca hiçbir şekilde çalışmayarak zorunlu hizmet sürecinin bu şekilde geçirilmesi istenmektedir." ifadelerine yer verildi.
BU MADDEYİ DEĞİŞTİREREK HUKUKSUZLUĞA ZEMİN OLUŞTURMAKTAN VAZGEÇMELİDİR
Bu yasa teklifinin 28 Şubat dönemindeki hak ihlallerini hatırlattığı ifade eden edilen açıklamada "Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir devlet kendi vatandaşının hele de yıllarca yoğun ve zorlu bir eğitim sürecinden geçmiş vatandaşının böylece harcanmasına izin vermemiştir. Bu kanun teklifi terörle mücadele bağlamından koparılıp devletin içindeki bazı kliklerin intikam fantezilerine dönüşmüştür. Devletin güvenlik gerekçesi ile devlet kadrolarından uzaklaştırdığı personeline özel sektörde de çalışma yasağı getirmesi 28 Şubat dönemindeki hak ihlallerini ve hukuksuzlukları hatırlatmaktadır. AK Parti kanun teklifindeki bu maddeyi değiştirerek hukuksuzluğa zemin oluşturmaktan vazgeçmelidir." denildi.
MAZLUM DER: TEKLİF DERHAL GERİ ÇEKİLMELİ
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği Mazlum Der ise sosyal medya hesabından şu açıklamalarda bulundu; “Bazı AK Parti milletvekilleri tarafından sağlıkla ilgili düzenlemeler içeren bir yasa teklifi TBMM`ye sunulmuştur. Teklifin 5. maddesi tabipler ve diş tabipleri açısından masumiyet ilkesini yok saymakta olup başta çalışma hakkı ağır insan hakkı ihlallerine zemin oluşturmaktadır. Teklif yasalaşırsa iltisak, irtibat gibi soyut tanımlamalar ve idari kararlarla mahkeme kararı dahi aranmaksızın ilgili tabiplerin hakları ihlal edilecektir. MAZLUMDER olarak, bu girişimi kabul etmediğimizi ve teklifin derhal geri çekilmesini talep ettiğimizi vurgularız.”