Aleni ihanetin resmi
Siyonist Netanyahu`nun, körfez ülkesi Umman`ı ziyareti esnasında Gazze`nin bombalanması ve üç Filistinli çocuğun katledilmesine tepkiler sürüyorken terör rejiminin sözde bakanı Miri Regev`in de, BAE`de mevkidaşı ile samimi pozlar sergileyen fotoğrafı, Körfez ülkeleri yöneticilerinin ihanetlerini alenileştirdiğini ve bu aleniliğin işgalciyi daha da saldırganlaştırdığını ortaya koydu.
İBRAHİM SEVGİLİ / DOĞRUHABER
Siyonist çete elebaşı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz günlerde körfez ülkesi Umman`ı ziyaret ederek Sultan Kâbus Bin Said ile bir araya geldi. Terör rejiminin sözde başbakanlık ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Netanyahu'nun, iki ülke arasında uzun süren telefon görüşmelerinin ardından Umman Sultanı Bin Said'in daveti üzerine Körfez ülkesini ziyaret ettiği aktarıldı. Netanyahu'nun 1996'dan beri ilk defa bu düzeyde bir Körfez ülkesine resmi bir ziyaret gerçekleştirdiği vurgulanan açıklamada, Netanyahu ile Bin Said'in Ortadoğu Barış Süreci'ni ele aldıkları, bölgede güven ve istikrarın sağlanması gibi birçok konuyu görüştükleri ileri sürüldü. Terör rejiminin resmi olarak hiçbir körfez ülkesi ile diplomatik ilişkisi bulunmuyor. Bununla birlikte terör rejiminin başta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olmak üzere bazı Körfez ülkeleri ile perde arkasında iş birliği yaptığı yönünde basına sık sık haberler yansıyordu. Netanyahu'nun yaptığı bu ziyaret Körfez ülkeleri ile terör rejimi israil'in ilk resmi teması olması ve ihanetin artık açıktan yapılıyor olması açısından önem taşıyor.
TERÖR REJİMİNİN MARŞI, İLK KEZ BİR KÖRFEZ ÜLKESİNDE ÇALINDI
Öte yandan, terör rejiminin sözde kültür ve spor bakanı Miri Regev de, Grand Slam judo müsabakalarına katılan işgal rejimi takımına destek amacıyla BAE'nin başkenti Abu Dabi'ye gitti. Miri Regev'in ardından İletişim Bakanı Eyüp Kara da BAE'yi ziyaret etti. Yerel basında yer alan haberlere göre, işgal rejiminin sözde iletişim bakanı Kara, Dubai kentinde düzenlenen telekomünikasyon konferansına katıldı. İşgal rejiminin milli takımı ise geçen çarşamba günü Katar'ın ev sahipliğinde organize edilen Dünya Cimnastik Şampiyonası'na katılmış ve ilk kez terör rejiminin sözde milli marşı bir Körfez ülkesi topraklarında resmen çalınmıştı.
HAMAS'TAN ZİYARETLERE TEPKİ
Hamas, Netanyahu'nun Umman gezisi başta olmak üzere terör rejimine mensup siyasiler ve sporcular tarafından Arap ülkelerine yapılan ziyaretlere tepki gösterdi. Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, "Siyonizm`in başı Netanyahu'nun Umman ziyareti kınanarak, bunun Filistin halkına ve adil davasına yönelik tehlikeli meydan okumalar olduğu" belirtildi. Arap ülkelerinden, Filistin halkına destek verilmesi, Filistin topraklarındaki direnişin güçlendirilmesi, işgal rejimini yalnızlaştırma ve boykot siyasetinin sürdürülmesi istenen açıklamada, terör rejimiyle her türlü normalleştirmeye karşı olunduğu vurgulandı.
TERÖR REJİMİNİN ŞEHİT ETTİĞİ FİLİSTİNLİ 3 ÇOCUK DEFNEDİLDİ
Körfez ülkelerinin terör rejimine karşı değişen bu tavırları, siyonistleri daha da saldırganlaştırdı. Kendilerini Arap körfez ülkelerinin ağırlamasıyla meşruiyet kazandıklarını düşünen terör rejimi, acımasızca çocukları katletmeye devam ediyor. Terör rejiminin geçtiğimiz Pazar günü abluka altındaki Gazze Şeridi sınırına düzenlediği hava saldırısında üç çocuk şehit oldu. Hava saldırısında şehit olan Filistinli 3 çocuğun cenazeleri toprağa verildi. Gazze'nin merkezindeki Vadi es-Selka köyü sakinlerinden Halid Ebu Said (14), Abdulhamid Ebu Zahir (13) ve Muhammed es-Satari (13) için cenaze töreni yapıldı. Törene, aralarında Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin de olduğu Filistinli grupların liderleri ile binlerce Filistinli katıldı. Şehit çocukların naaşları El-Hikme Camisi'nde kılınan cenaze namazlarının ardından köy mezarlığında defnedildi.
SALDIRILARA KARŞILIK VERİLMESİ İSTENDİ
Cenaze merasimine katılanlar, Filistinli gruplardan terör rejiminin saldırılarına karşılık vermesini istedi. Filistin Yasama Meclisi Başkan Yardımcısı Ahmed Bahr, törende yaptığı açıklamada, "Büyük Dönüş Yürüyüşü" gösterilerinde kadın ve erkekleri öldüren işgalci israil'in çocukları da öldürmesinin garip olmadığını söyledi. İslami Cihad Hareketi liderlerinden Halid el-Batş, çocukların kendi tarlalarında avlanırken şehit edildiğini, bunun sınır şeridindeki gösterilerin durması için verilen bir korku mesajı olduğunu ancak buna kanmayacaklarını ve korkmayacaklarını ifade etti. Batş, gösterilere barışçıl yollar kullanarak devam edecekleri mesajını verdi.
AVLANIRKEN ŞEHİT OLDULAR
Ebu Zahir'in annesi Aişe, oğlunun ekonomik sıkıntılar nedeniyle ailesine yardım etmek için kuş avladığını ve çiftçilik yaptığını, o gün de ikindi vakti sınır şeridi yakınında serçe avlamak için evden ayrıldığını belirtti. Oğlunun siyasi ya da askeri hiçbir grupla bağlantısının olmadığını vurgulayan Aişe, "Ebu Zahir, okula gidip gelen bir öğrenciydi, İsrail'in iddia ettiği gibi sınır şeridine patlayıcı madde yerleştirmiyordu." dedi. Anne Aişe, işgal güçlerine bu olayla ilgili soruşturma açılmasını istedi.
OKULDAKİ SIRALARI BOŞ KALDI
Bilal bin Rabah İlkokulu öğrencisi olan 3 şehidin arkadaşları ise olaydan duydukları derin üzüntüyü ifade etti. Aynı okulun öğrencisi İbrahim Ebu Mağsib, Ebu Zahir'le kuş avlayarak sattıklarını ve saldırının gerçekleştiği gün de Ebu Zahir'in kendisine sınır şeridi yakınlarında avlanmaya çıkacağını haber verdiğini anlattı. Ebu Mağsib, kendisinin arkadaşıyla gitmek istemediğini ve onu da dikkatli olması konusunda uyardığını dile getirdi. Okulun müdürü Salim Ebu Garabe de çocukların okulun en başarılı öğrencileri olduklarını ve her zaman hayır işlerine koştuklarını kaydetti. Ebu Garabe, uluslararası topluma ve insan hakları kuruluşlarına Vadi es-Selka bölgesi halkına ve öğrencilerine koruma sağlanması çağrısı yaptı.