ABUZER ATASOY / DOĞRUHABER

Suudi koalisyonunun, Yemen'in El Hudeyde şehrindeki Beyt el Fakih bölgesine düzenlediği hava saldırısında en az 30 kişi katledilirken, onlarca kişi de yaralandı. Savaşın devam ettiği ve dünyanın adeta seyirci kaldığı ülkede en büyük sorunlardan biri de kıtlık. Dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan Yemen`de yiyecek bulmakta zorlanan insanlar temel insani ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz durumda. Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre Yemen`de 14 milyon insan kıtlıkla karşı karşıya. İç savaşın sürdüğü ülkede halk, bir yandan kolera gibi bulaşıcı ve ölümcül hastalıklarla mücadele ederken diğer yandan da açlıkla boğuşuyor. Yemen`deki içler acısı durumu gazetemize değerlendiren HÜDAPAR Genel Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Başkanı Sait Şahin, uluslararası mekanizmalar ve bazı Batılı devletlerin bu sorunla ilgileniyor gibi göründüklerini ancak hakikatte Yemen`deki insani durumun onları çok fazla ilgilendirmediğini belirtti.

SUUDİ KOALİSYONU PAZAR YERİNE SALDIRDI: EN AZ 30 ÖLÜ

Yemen'in batısındaki El Hudeyde şehrindeki Beyt el Fakih bölgesine yönelik Suudi Krallığının öncülüğündeki koalisyon bombardımanında en az 30 kişinin öldüğü, onlarca kişinin yaralandığı belirtildi. Bir pazar yerine yönelik gerçekleştirilen saldırı sonrası bölgede ağır hasar oluştu. Suudi Krallığı öncülüğündeki koalisyonun Yemen'de çarşı yerlerine, sağlık kuruluşlarına, okullara, cenaze ve düğünlere yönelik düzenlediği hava saldırıları sonucu son üç yılda binlerce sivil katledildi.

14 MİLYON YEMENLİ KITLIK TEHLİKESİYLE YÜZ YÜZE

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mark Lowcock, geçtiğimiz günlerde, "Yemen'i tamamen saran büyük bir kıtlık tehlikesi var" açıklamasında bulunmuş ve bu tehlikeden 14 milyon Yemenlinin etkilenebileceğini dile getirmişti.

BM verilerine göre Yemen'de ülke nüfusunun yüzde 75'i, yani 22 milyondan fazla insan yardıma ve korumaya ihtiyaç duyuyor. Pek çok alanda insani kriz yaşanan ülkede, temiz suya ulaşımın olmaması, yetersiz beslenme, ilaç ve tıbbi malzemelerdeki eksiklikler gibi nedenlerle kolera başta olmak üzere salgın hastalıklar her geçen gün artıyor.

ŞAHİN: KATLEDİLEN ÇOCUKLAR GÜNDEMDE YER ALMIYOR

Yemen`deki durumu gazetemize değerlendiren HÜDAPAR Genel Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Başkanı Sait Şahin, ülkede, tarihte ender rastlanan büyük bir insanlık dramı yaşandığını belirtti.

“Savaşta ölenlerin ve Suudi Arabistan`ın başını çektiği koalisyon güçlerinin gerçekleştirdiği katliamlarda can verenlerin dışında hayatta kalanlar açlığın ve salgın hastalıkların pençesinde can çekişiyor” diyen Şahin, milyonlarca çocuğun yetersiz beslenmeden dolayı ölümle yüz yüze olduğunu vurguladı.

Uluslararası mekanizmalar ve bazı Batılı devletlerin Yemen`deki sorunla ilgileniyor gibi göründüğünü ancak hakikatte Yemen`deki insani durumun onları fazla ilgilendirmediğine dikkat çeken Şahin, “Çünkü onlar bütün İslam aleminde olduğu gibi Yemen konusuna da siyasi çıkarları ve İslam`a düşmanlık konsepti çerçevesinde yaklaşıyorlar. İslam aleminde ne kadar iç çatışma ölüm yaşanırsa, Batı`nın hedefinde olan İslam alemi o kadar güç kaybedecek ve İslam aleminin kötü tablosunu İslam dini ile ilişkilendirerek İslam`ı kendi toplumlarında gözden düşürmüş olacaklar. Yemen konusunda çok kötü bir sınav veriliyor. Cemal Kaşıkçı suikastı ile ilgilendikleri ve bunu gündemleştirdikleri kadar Yemen`de katledilen çocukları, yaşanan öldürücü açlığı ve salgın hastalıkları gündem etmiyorlar.” İfadelerine yer verdi.

“YEMEN`DEKİ DURUM İSLAM ALEMİNDE DE GEREKLİ İLGİYİ GÖRMÜYOR”

“Afganistan ve Irak ile başlayıp Suriye ve Yemen ile devam eden Batı ile ilişkili bu yeni savaş modelleri, Batı`nın İslam alemine yönelik post-Haçlı Savaşlarıdır.” diyen Şahin, “Yemen`deki durum maalesef İslam aleminde de gerekli ilgiyi görmüyor, görünmüyor. İslam alemi Yemen ve Suriye`deki savaşta ikiye bölünmüş durumda. Yemen ve Suriye`yi birbirinin rövanşı olarak görüyor. Bu sebepten dolayı Yemen, Suriye kadar gündeme gelmiyor maalesef.” açıklamasında bulundu.

İslam aleminin, Suriye`de ve Yemen`de yaşananları her türlü mezhebi ve milli çıkarların üzerinde görmesi gerektiğini belirten Şahin, sözlerini şöyle tamamladı: “Meseleye insani ve İslami çerçevede ve sorumlulukta yaklaşmalı. İslam`ın ve İslam aleminin maslahatını her türlü siyasi çıkarların ve hesapların önüne almalı, aralarındaki ihtilaf ve çekişmeleri bir tarafa bırakıp post-Haçlı saldırılarına karşı birleşmeli.”