Fethullah Erbaş: Beni Öldüreceklerdi
28 Şubat cuntasının mağdur ettiği isimlerden biri olan Refah Partisi eski Milletvekili Fethullah Erbaş, o hengameli süreçte düzenledikleri mitinglerde kalabalığın arasına karışan askerlerin halkı provoke etmeye çalıştıklarını söyledi.
Erbaş, parti etkinliklerinde boy gösterip başlarına yeşil takke geçiren ve şalvar giyen yetiştirilmiş tiyatro oyuncularının da Refah’ın ‘korkunç yüzünü’ halka göstermek için suç unsuru teşkil eden sloganlar attığını belirtti. Erbaş ayrıca ‘Andıç’ olayından sonra, öldürmek amacıyla peşine adam takıldığını anlattı.
DARBEYLE İLGİLİ TANIKLIKLARINI ANLATTI
Ankara’da yürütülen 28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklanan emekli generaller Çevik Bir ile Erol Özkasnak tarafından hazırlanan ve PKK’nın iki numaralı ismi Şemdin Sakık’ın ifadeleri olarak sunulan Andıç belgesinde, “PKK’yla işbirliği yaptığı” iftirasına maruz kalan dönemin Refah Partisi Milletvekili Fethullah Erbaş, dalga dalga yayılan 28 Şubat operasyonuyla ilgili suskunluğunu Akit’e bozdu. 28 Şubat’çıların yargı önüne çıkarılmasını olumlu bulduğunu belirten Erbaş, “postmodern” süreçte şahit olduğu sıra dışı olayları anlattı.
“ASKERLER HALKI PROVOKE ETMEYE ÇALIŞIYORDU”
Refah Partisi olarak tertipledikleri mitinglerde kalabalığı galeyana getirmeye çalışanların arazideki askerler olduklarını kaydeden Erbaş, “Refah-Yol’un gitmesi için ne lazımsa onu yaptılar. İşe fişlemeyle başladılar. Sonra mitinglerde platformdan, üstten seyredince bakıyordum; 20-30 kişilik bir grup miting alanına girdi. Kalabalığın içinde hemen sırıtıyorlardı. Asker oldukları her hallerinden belliydi. Saçları kısa ve esmerlerdi. Çünkü arazide çalışan insanların renklerini biliyorum. Biraz daha esmer oluyorlar. Nizami saç tıraşları vardı. Asker olan bu grup, provokasyon çıkarmaya çalışıyorlardı. Allah’tan millet bunlara yüz vermiyordu. İnsanlar bilinçliydi, provokasyona gelmiyorlardı. Yoksa daha kötü sonuçları olurdu” dedi.
TİYATROCULARI DA KULLANMIŞLAR
Erbaş, organize ettikleri etkinliklere “görevlendirilmiş” tiyatro oyuncularının da katıldığını dile getirerek, “Özellikle Filistin’le ilgili mitinglere geliyorlardı. Başlarına yeşil bir bez bağlayıp, davulcu eşliğinde ortalıkta dönüyorlardı. Bizi zor durumda bırakabilecek sloganlar atıyorlardı” ifadelerini kullandı. Milli Görüş camiasının yıpratılması için farklı yöntemlere başvurulduğunu vurgulayan Erbaş, “Öyle senaryolar uyguladılar ki bizi tanımayan kesimleri korkutmaya çalıştılar. ‘Bunlar şu an az bir farkla iktidar olmuşlar. Ama yarın daha güçlü bir şekilde iktidara gelirlerse bunun sonucu bu olur’ mesajını veriyorlardı. Bakıyorsunuz getirdikleri Ali Kalkancı’ya harem kurdurtmuşlar. Hanımları kışkırtmak, partiye düşman etmek için bu ‘poligami’ dedikleri çok eşlilik konusunu devamlı gündemde tuttular” diye konuştu.
O dönemde medya yöneticilerinin Çevik Bir’in talimatıyla hareket ettiğini kaydeden Fethullah Erbaş, “Andıç olayından sonra Sabah ve Hürriyet gazetelerinde, her gün resmimi basıp altına ihanet mesajları yazıyorlardı. Onlara ‘Ben bu sözleri ne zaman söylemişim’ diye sorduğumda, ‘Zap Kampı’na gittiğinizde Şemdin Sakık’a söylemişsiniz’ diyorlardı. ‘Haber kaynağınız kim?’ diye sorduğum yazı işleri ve haber müdürleri, ‘Kaynağımız gizlidir, veremeyiz’ yanıtını veriyorlardı. Daha sonra bunları Çevik Bir’in yaptığını öğrendik” şeklinde konuştu.
“BİRDAL’DAN ÖNCE BENİ VURACAKLARDI”
PKK yöneticisi Şemdin Sakık’ın ifadesine eklemeler yapılarak servis edilen andıç olayından sonra Ergenekon’un paravan örgütü TİT’in kendisini öldürmeye çalıştığını belirten Erbaş, uzun süre seçim bölgesinde kaldığı için kurtulduğunu anlattı. Akın Birdal’dan önce kendisinin kurban seçildiğini ifade eden Erbaş, olayı şöyle anlattı: “Andıcın ardından öldürmek için peşime adam takmışlar. TİT’çiler 15 gün boyunca Meclis’teki odamın önüne gelip gitmişler. Ben o zaman seçim bölgesindeydim. Silahları da bir milletvekilin arabasının bagajından içeri sokmuşlar. Vekilin arabası aranmıyor diye. Beni bulamayınca gidip Akın Birdal’ı vurdular” dedi.
SAVCI, BİR’E “ÖLDÜRME DE VAR MI” DEMİŞTİ
28 Şubat soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Savcı Mustafa Bilgili, BÇG’nin mimarı emekli Orgeneral Çevik Bir’e “Batı Eylem Planı’nda sivrilmiş fanatik irticai lider ve yöneticilerin pasif hale getirilmesi ifade ediliyor. Pasifize etme çalışmaları arasında öldürmek de var mıdır?” sorusunu yöneltmişti.
Yeni Akit