Bitlis Eren Üniversitesi tarafından düzenlenen "Uluslararası Bitlis Tarihi ve İdris-i Bitlisi Sempozyumu" vesilesiyle kente gelen Selçuk Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Recep Dikici, Türkiye'nin birçok ilinde sempozyumlara katılarak illerin âlim ve devlet adamları üzerinde araştırma yaptığını hatırlatarak, Bitlis'in bu kadar medreselerin olduğu ve mümtaz şahsiyetlerin yetiştiği nadir şehirlerden biri olduğunu söyledi.

İLKHA muhabirine konuşan Dikici, Bitlis'in çok yönlü tanıtılması gerektiğine dikkat çekerek, bu kadim kenti ihmal edenlerden Allah'ın (Cella Cellahü) kıyamet gününde hesap soracağını vurguladı.

İlk kez bu çapta Bitlis'te bir sempozyumun yapıldığından dolayı Eren Üniversitesi Rektörlüğüne teşekkür eden Dikici, şunları söyledi:

"Âlimler önemlidir. Âlimler o bölgenin gerçekten değeridir, lambalarıdır, sıracıdır. O bölgeyi zihnen ve kalben gıdalandırırlar. Bitlis'in muhakkak ki kebapları vardır, değişik yerel yemekleri vardır. Bunlar meşhurdur ama esas Bitlis'in âlimlerinin kaleme aldığı o değerli eserler; tıbba dair, değişik tefsir, fıkıh, tasavvuf, hadis gibi çeşitli alanlarda yazdıkları eserlerdeki bilgilerde, insanların kalplerini, zihinlerinin gıdasını temin etmektedir."

"Gençlerimiz büyük şahsiyetleri tanımaları lazım"

"Büyüklerini tanımayan bir millet yükselemez." sözünü hatırlatan Dikici, "O yüzden gençliğin kesinlikle kendi yörelerinde birinci derecede doğan, Türkiye'ye ve dünyaya bilmen, ilmen ve idari bakımdan hizmet yapan büyük şahsiyetleri, âlimleri, devlet adamlarını tanımaları lazım ve örnek almaları gerekiyor. Gerçekten bu ihmal edilmiş durumda. Çünkü gençler bu bölgeden büyük şahsiyetlerin, devlet görevlerinde bulunan paşaların çıktığını, âlimlerin çıktığını, padişahların saygı duyduğu, değer verdiği insanların Bitlis yöresinde çıktığını öğrenince; 'bizim de geride kalmamamız, onlara yetişmemiz, hatta onları geçmemiz lazımdır' diye imrenecekler. Çalışmalarını da ona göre ciddi şekilde yapacaklardır." dedi.

"Bitlis'i çok yönlü olarak tanıtmak gerekiyor"

Antalya, Afyon, Sinop, Aydın, Kars, Artvin, Tokat, Muş, başta olmak üzere Türkiye'nin farklı illerinde bulunan üniversitelerde yapılan sempozyumlara katıldığını hatırlatan Dikici, buralarda yetişen âlim ve devlet adamlarını araştırdığını dile getirdi. 

Bitlis ve ilçelerinde büyük âlimlerin yetiştiğini anımsatan Dikici, tıp alanında başta olmak üzere hiç akla gelmeyecek konularda yazdıkları eserlerin devlet büyükleri tarafından Türkçeye çevrilmesi gerektiğini, bunun da büyük kültürel, dini ve idari hizmet olacağını ifade etti.

Dikici, "Bitlisli büyük alim ve evliya Müştak Baba Hazretleri bizim Konya'ya gelip, Mevlana hazretleri ziyaret etmişler. Hatta orada Farsça Mesnevi okutmuşlar. İnanılacak şey değil bu! Gerçekten çok harika bir olaydır.  İnşallah gittiğimde de Mevlana toplantılarında, Bitlis'in medarı iftiharı Müştak Baba'nın orada Mesnevi dersleri yaptığını da bahsedeceğim. Yani Bitlis'i çok yönlü olarak tanıtmak lazımdır. Burada inanç turizmi, kültür turizmi, çok önemli bunları gündeme getirmek lazımdır. İhmal etmemek lazımdır. Müştak Baba gibi bir kişi varken, İdris'i Bitlis'i Hazretleri gibi büyük şahsiyetler varken, diğer büyük âlimler varken, tabi bunlar ihmal edilecek şey değil.  Hem bilim, hem kültür, hem de turizm açısından önemli bir şehirdir Bitlis. O halde ilk yapılacak şeylerden bir tanesi de Bitlis'in turizmini kalkındırmak." diye konuştu.

"Âlimler, evliyalar, medreseler çok ama..."

 "İlmin ve kültürün membası olan medreseler, Osmanlı dönemine haiz medreseler, gerçekten başka yerde bu kadar medreseyi görmedim." diyen Dikici, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bitlis'te gerçekten çok sayıda medrese var. Âlimler, evliyalar, medreseler çok. Böyle şahane bir şehri ihmal etmemek lazımdır. Uzman bilim adamı kişilerle irtibat kurmak suretiyle, bu bölgenin âlimlerinin yazdığı eserler tanıtılmalı. Yazdığı eserler Türkçeye çevrilmeli. Aksi takdirde Allah-u Teâlâ Bitlisli yetkilere soracaktır: 'Niye ihmal ettiniz, böyle mübarek şahsiyetleri tanımadınız?' diyeceklerdir. Bunu yapmak suretiyle hem dünya, hem de ahiret saadetini elde etmek mümkün olacaktır." (Şükrü Tontaş-İLKHA)