Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) tarafından tertiplenen "Hafızlık Yarışması Erkekler Türkiye Finali", Diyarbakır tarihi Ulu Cami'de yoğun katılımla gerçekleştirildi.

7 farklı ilden katılımla gerçekleştirilen yarışmaya; Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen, İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır, Büyükşehir Belediye Başkanı Cumali Atilla, yarışmacıların aileleri ve hocaları ile vatandaşlar katıldı.

Kur'an-ı Kerim'i ezberleyerek yarışmaya katılmanın heyecan ve mutluluğunu yaşayan hafızlar, güzel sesleriyle okudukları haşır ile katılımcıları cezbettiler.

"Etkinliklerdeki amaç teşviktir"

Yoğun bir katılım ve coşkuyla geçen yarışmadan önce katılımcılara hitap eden Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen, bu tür etkinliklerdeki amaçlarının Kur'an'a teşvik olduğunu söyledi.

"Hafızlık yarışmaları, çocuklarımızın Kur'an-ı Kerim'e olan yönelişlerini ve sevgilerini arttırmak için teşvik edici olması bakımından çok önemlidir" diyen İşliyen, "Her sene hafızlık, ezan ve Kur'an-ı Kerim'i güzel okuma yarışmaları düzenleniyor. Bu etkinliklerdeki amaç teşviktir. Kur'an-ı Kerim'i öğrenmeye, anlamaya ve ahlakımızın Kur'an ahlakı olmasına yönelik teşviktir. Yoksa Kur'an-ı Kerim'e karşı vazifemizi topluluk önünde yarışma yaparak, güzel sesle okuyarak yerine getirmiş olamayız. Bizim Kur'an-ı Kerim'i okumamızdaki maksadımız anlamak ve yaşamaktır." şeklinde konuştu.

"Diyarbakır denilince, artık molotof atan çocuklar akla gelmeyecek "

Diyarbakır'ın her köyünde dahi cami ve medreselerin bulunduğu nurani bir şehir olduğunu dile getiren İşliyen, Diyarbakır denilince, artık molotof atan çocukların akla gelmeyeceğini kaydetti.

İşliyen, şunları söyledi:

"Diyarbakır denilince, molotof atan çocuklar akla gelmeyecek artık. Diyarbakır denilince, dünyadaki en eski mabetlerden biri olan Ulu Cami gelecek akla. Her köyünde ve her karış toprağında medreselerin bulunduğu, İslami ilimlerin tahsil edildiği yer olarak akla gelecek. 500'ü aşkın sahabe ile Halid Bin Velid'in oğlu Süleyman Bin Halid adına yapılan cami akla gelecek. Anadolu İslam toprağı olsun diye savaşıp da şehit olan sahabe gelecek akla."

"Diyarbakır fethedildiği günden beri ezansız kalmamıştır"

Programda kısa bir konuşmada yapan İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır ise Diyarbakır'ın ta ezelden beri vahye aşina olduğunu ve nice peygamberlere ev sahipliği yaptığını belirtti.

Karabayır yaptığı konuşmada, "Bu topraklar Hazreti Muhammed'in canı ciğeri olan arkadaşları tarafından, vefatından çok kısa bir zaman sonra fethedildi. Diyarbakır sahabeye de aşinadır. Diyarbakır sahabe çocuklarıdır. Kim ne derse desin bu mana Diyarbakır'ın özüdür ve olmazsa olmazıdır. Diyarbakır fethedildiği günden beri hiç ezansız kalmamıştır ve namahrem eli hiç değmemiştir. Diyarbakır'ın içerisinde 500'e kadar sahabe var. Diyarbakır'ın surlarında nice nebiler sürekli dua etmişlerdir. Bu mana sökülmedi, sökülmeyecektir." ifadelerini kullandı.

"Vahyin muhatabı olan yeni bir gençlik yetişecektir"

Vahyin muhatabı olan yeni bir gençliğin yetişeceğini vurgulayan Karabayır, "Yine bu topraklarda vahyin muhatabı olan yeni bir gençlik yetişecektir ve buna da kimse mani olamayacaktır inşallah! Çocuklarımız günden güne Kur'an'ı öğreniyorlar elhamdülillah. Ama biz istiyoruz ki Kur'an ahlakı da yayılsın ve herkes Kur'an ile konuşsun. Kur'an bizim ana kıtamız olsun, eskiden olduğu gibi. Kur'an yeniden gönlümüze nazil olsun. Çocuklarımız yeniden dünyaya örnek ve önder olsun." dedi.

Yapılan konuşmaların ardından 7 farklı ilden yarışmaya katılan ve çoğunluğu yaşı küçük olan 7 hafız, jüri üyeleri önünde yarıştılar.

Yapılan yarışma sonucunda, Amasya'dan Esat Gökçe 1'inci, İstanbul'dan Mustafa Şirin 2'inci ve Düzce'den Hamza Öztaş ise 3'üncü oldu.

Ödül töreninden sonra program, yapılan dua ile son buldu. (Emrah Deniz, Muhammed Said Aksoy - İLKHA)