HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz, geçtiğimiz gün vefat eden  Mehmet ile Sadun Çiğdem'in anneleri Şamsa Çiğdem'in taziyesine katılarak başsağlığı temennisinde bulundular.

Yılmaz'a; HÜDA PAR eski Genel Başkanı olan ve 27'nci Dönem Milletvekili Genel Seçimlerine Diyarbakır'dan bağımsız aday olarak giren Zekeriya Yapıcıoğlu da eşlik etti.

Kayapınar ilçesinde bulunan taziye evini ziyaret eden Yılmaz ve beraberindeki heyet, taziye sahipleri tarafından karşılandı. Merhumeye Allah'tan rahmet, ailesi ile yakınlarına başsağlığı ve sabır dileyen Yılmaz, burada merhume Çiğdem'in eşi Seyfettin Çiğdem ile görüştü.

Ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, bir annenin evladını görme gibi insani bir talebin güvenlik gerekçesi ile reddedilmesinin bahane olduğunu belirtti.

Yasaların ölümcül olan hastaların cezaevinde bulunan yakınlarıyla görüşmesine olanak sağlandığını dile getiren Yılmaz, "Şemsa Çiğdem, çocukları Sadun ve Mehmet Çiğdem'i dünya gözüyle son bir kez görmek istemişti. Bu talebi yetkililere iletildi. Avukatlar aracılığıyla gerekli girişimlerde bulunuldu. Bu talep güvenlik sebebiyle reddedildi. Şu an Diyarbakır'da herhangi bir şekilde asayişi bozacak bir eylem yok ve tamamen kontrol altında olduğu bir durumda dahi güvenlik gerekçesiyle hükümlülerin annesinin ziyaretine getirilmemiş olması bir bahanedir. Bu bir keyfi uygulamadır. Bunu biz geçmişte de gördük. Devletin bazı kurumlarıyla yakın ilişkileri olan, hükümete yakın olan veya devletin üst kademesinde, bürokraside ve derin yapılarla bağlantılı olan kişiler geçmişte hem hastalarını ziyaret ettiler hem de taziyelerine günlerce katılabildiler. Şu an bu talep karşılanmadı ve Şemsa Çiğdem annemiz vefat etti." Dedi.

Annelerini hastanede ziyaret edemeyen hükümlüler Sadun ve Mehmet Çiğdem'in taziyeye katılmaları için girişimlerin olduğundan bahseden Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu sefer de taziyesine katılma için gerekli girişimlerde bulunuldu ve bugüne kadar herhangi bir katılım sağlanmadı. Diyarbakır'da taziyeler genellikle 3 gün sürüyor ve bugün 2'inci gün. Bu bir çifte standarttır, bu adalete mugayir (aykırı) bir durumdur. Yasalar herkes için eşit şekilde uygulanır. Dolayısıyla cezaevinde olan 2 çocuk var, annelerini dünya gözüyle göremediler ve taziyelerine de katılmaları gerekirken maalesef şu anda da bu yönde de talep karşılanmış değil. Bu hukuksuzluğun giderilmesi gerekiyor. Sadece bu şahıslar yönünde değil daha önceki bazı durumlarda da aynı şekilde taziyelere katılım ya 1-2 saat ile sınırlandırıldı ya da katılım güvenlik gerekçeleri ile engellendi. Biz güvenlik gerekçelerinin bahane olduğunu, katılımın engellenme amacıyla yapıldığını düşünüyoruz. Parti olarak da bu cezaevinde bulunan şahısların dönemin şartlarında keyfi uygulama ve yargılama neticesinde cezalandırıldıklarını düşündüğümüzden dolayı bu konuyla ilgili bir çalışma yapıyoruz. Bu mağduriyetler giderilinceye kadar da insani bu tip taleplerin ret edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu mağduriyetlerin son bulmasını temenni ediyoruz."

Şamsa Çiğdem, tedavi gördüğü hastanede, vefat etmeden önce çocuklarını son bir defa görmeyi talep etmişti. (İLKHA)