"Başarıyı yakalamak için eğitimcilerin sorunları çözülmeli"
Yeni eğitim-öğretim yılını değerlendiren Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Deniz, eğitimde başarıyı yakalamak için eğitimcilerin sorunlarının çözülmesi gerektiğini belirtti.
2018-2019 eğitim-öğretim yılının başlamasını değerlendiren Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Deniz, eğitim kalitesinin arması ve başarının yakalanması için eğitimcilerin sorunlarına çözüm bulunması gerektiğini ifade etti.
Mülakatla alımlar, darbe anayasası, ücretli öğretmenlik ve eğitimcilerin darp edilmesi gibi konuları değerlendiren Deniz, eğitim kalitesinin yükseltilmesi için çözüm yollarının geliştirilmesi gerektiği vurgulandı.
Öğretmen, öğrenci ve eğitim çalışanlarına başarı temenni eden Deniz, "Eğitim sisteminin uzun vadede verimli olabilmesi, bütünü oluşturan parçaların birbiriyle uyumuna bağlıdır. Sistemden ve bütünlükten yoksun bir organizmada çelişkiler, hatalar, istikrarsızlıklar ortaya çıkacak; hedefi olmayan, günübirlik değişime giden ama asla köklü adımlar atamayan devasa bir yapı elimizde kalacaktır." dedi.
"Gerçekleştirilen bütün yatırımlara rağmen hâlâ istenilen seviyede olunmamasının temel sebebi, organizasyonsuzluk, sistemsizlik ve bulma arayışlarının bitmemesidir." diyen Deniz, "Müfredat, öğretmen, öğrenci ve okul üzerinden yürütülen bütün tartışmalar yüzeysel kalacaktır. Bu bağlamda yapılması gereken, insan odaklı bir ekol inşa etmektir. Bu uzun soluklu, sabır ve azim gerektiren bir süreçtir." şeklinde konuştu.
"Eğitim çalışanlarının sorunlarına çözüm üretilmeli"
Eğitim çalışanlarının başlıca sıkıntılarına değinen Deniz, şunları kaydetti: "Eğitim çalışanlarının sorunlarına çözüm bulmadan eğitimde yol almak, başarıyı yakalamak mümkün değildir. Bu çerçevede, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının yeniden hayata geçirilmesi, atamaların hâlâ mülakatla yapılması, erkek kamu görevlilerine dayatılan darbe ürünü kılık ve kıyafet yönetmeliğinin varlığı, kariyer basamaklarına ilişkin belirsizlik, ek ders esaslarındaki adaletsizlikler, atama ve yer değiştirme süreçlerindeki istikrarsızlık, yönetici görevlendirme süreçlerinde mahkeme kararlarının doğurduğu sıkıntılar, vaat edilen 3600 ek gösterge konusunda halen adım atılmamış olması, eğitimcilerin şiddete maruz kalması, okullara bütçe gibi, çözüme kavuşturulması gereken sorunların yeni eğitim-öğretim yılı içerisinde aşılmasını bekliyoruz."
"Eğitim çalışanlarının saygınlığı artırılmalı"
Deniz, "Son yıllarda inatlaşarak dayatılan birtakım uygulamalarla öğretmenler moral ve motivasyon açısından çökmüş, eğitim sisteminin köküne dinamit koymakla eş değer adımlar atılmıştır. Yeni dönemde, sorunlu uygulamalar yerine, eğitim çalışanlarının eğitim-öğretim faaliyetlerinin en önemli ve vazgeçilmez unsuru görülüp saygınlığının artırılmasının hedeflenmesini istiyoruz. Nitekim öğretmen şikâyet hattına dönüşen 'alo 147' sorununun çözümü, öğretmen performans değerlendirmesi taslağı ve Öğretmen Strateji Belgesi'nin uygulanmayacağının açıklanması gibi somut adımlar, öğretmenlerin eğitim-öğretime odaklanmalarını sağlamıştır. Beklenti ve talebimiz, eğitim çalışanlarını umutlandıran söylem değişikliğinin çözüm odaklı eylemlerle desteklenmesi ve sürdürülmesidir." ifadelerini kullandı.
"Öğretmen atama ve yer değiştirme süreci tutarlı ve sürdürülebilir olmalı"
Öğretmen açığının basit yöntemler ile kapatılamayacağını dile getiren Deniz, "Yaklaşık 100 bin öğretmen ihtiyacı bulunmaktadır. Ücretli öğretmenlik uygulamasıyla öğretmen ihtiyacının giderilmeye çalışılması ucuz çözüm yoludur. 2016'da çıkarılan KHK ile birlikte sözleşmeli öğretmen uygulamasına tekrar dönülmesi büyük sorunlara kapı aralamıştır. Farklı istihdam şekilleri, sorunları çeşitlendirmiş, yeni sorunlar ortaya çıkarmış, öğretmenlerin aile bütünlüğünü bozmuş, insani mazeretleri ortadan kaldırmış, temel insan haklarına aykırı, cebri bir model olmuştur. Kadrolu ya da sözleşmeli ayırımı yapılmaksızın öğretmenlerin yer değişikliği talepleri karşılanmalı, öğretmen açığının kapatılması ve bölgesel farklılıkların giderilmesi hedefleri bir arada yürütülmelidir. Bakanlık, maddi teşvikler ile norm kadro esaslarının bölge,okul bazlı esnek hâle getirilmesi, kariyer basamaklarında pozitif ayrımcılık gibi uygulamaları bir arada yürütmek suretiyle esnek çözümler geliştirmelidir. İstihdamda güçlük çekilen illerde öğretmen ihtiyacının karşılanması amacıyla getirilen sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmeli ve sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmelidir." şeklinde konuştu.
"Mülakatla öğretmen atama yönteminden vazgeçilmeli"
Öğretmen alımlarında adaletin elden kaçırılmaması gerektiğini söyleyen Deniz, "Tek başına sözleşmeli öğretmenlik uygulaması çok ciddi bir problem iken, atanacak öğretmen seçiminin mülakatla yapılması, yapılan mülakatlar çerçevesinde adayların kazanma ya da kaybetme nedeninin objektif bir şekilde izah edilememesi, yıllarca emek vererek okumuş ve birçok yazılı sınavdan geçmiş öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca bir kaç dakikalık mülakatla elenmesi adalet duygusunun zedelenmesine neden olmaktadır. Mülakatla öğretmen atama yönteminden vazgeçilmeli, toplum vicdanında karşılığı olan kadrolu istihdam modeli tercih edilmelidir." dedi.
"3600 ek gösterge konusunda verilen sözün gereği yerine getirilmeli"
"Öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi başta olmak üzere, seçim sürecinde kamu görevlilerine verilen vaatler ivedilikle yerine getirilmeli; tüm kamu görevlilerinin ek gösterge rakamları 600 puan artırılmalı, yardımcı hizmetleri sınıfı çalışanlarına da (Genel İdare Hizmetleri Sınıfı kadroları için öngörülen en düşük rakamdan aşağı olmamak üzere) ek gösterge hakkı verilmelidir." Diyen Deniz daha sonra şöyle devam etti: "Eğitimcilere şiddete seyirci kalınmamalıdır.
Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, eğitim-öğretim hizmetinin yürütülmesini sekteye uğratacak dereceye varmıştır. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olaylarına karşı caydırıcılık, şiddete uğrayan çalışana da hukuki koruma sağlayacak nitelikte yasal düzenlemeler acilen yapılmalıdır."
Okulların ödenek ihtiyacı karşılanmalıdır vurgusunu yapan Deniz, "İlkokul ve ortaokullara doğrudan ödenek verilmemesi, bu okulları il özel idaresinin kaynak aktarımına ve okul aile birliğinden sağlanacak gelire bağımlı kılmaktadır. Okulların zaruri harcamaları için okul aile birlikleri tarafından üretilmeye çalışılan çözümler, başvurulan yollar yetersiz kalmaktadır. Okul yöneticilerinin eğitim liderliği yapmalarının önündeki en büyük engel olan ödenek sorunu; öğretmeni, yöneticiyi ve veliyi karşı karşıya getirmekte, bundan da en fazla zararı yine öğrenciler ve okul yönetimleri görmektedir. Öğrenci sayısı, okulun büyüklüğü, donanım ihtiyacı gibi faktörler esas alınarak öğrenci başına belirlenecek tutarda doğrudan ödenek aktarımı yapılmalıdır. ifadelerini kullandı.
"Memur, hizmetli ve diğer çalışanların mali ve sosyal hakları iyileştirilmeli"
Deniz, "Millî Eğitim Bakanlığı kadrolarında Genel İdare Hizmetleri Sınıfı, Teknik Hizmetler Sınıfı, Yardımcı Hizmetler Sınıfı ve diğer hizmet sınıflarında çalışanların da eğitim öğretim hizmetinin aksamadan en etkin şekilde yürütülmesi için emek sarf ettiği gerçeği unutulmamalıdır. Şef, memur ve hizmetlilere öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ödenmemesi, eğitim ve öğretim için aynı hedeflere ulaşmak için aynı amaç birliği içinde aynı konuda çalışan kamu görevlileri arasında eşitsizlik ve adaletsizlik kaynağıdır. Öğretim yılına hazırlık ödeneği, öğretmenlerle birlikte eğitim-öğretim hizmetlerinin yürütülmesinde emek sarf eden Bakanlık merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında görevli tüm hizmet sınıflarındaki eğitim çalışanlarına da ödenmelidir. Eğitim kurumlarında çalışan personelin haftalık 40 saati aşan çalışmalarının karşılığı fazla çalışma ücreti ödenmesi ya da personel yetersizliği gerekçesine sığınılmadan fazla çalışma karşılığı izin hakkından faydalanmalarının sağlanması yönünde düzenleme yapılmalıdır." diye konuştu.
"Darbe ürünü kılık kıyafet dayatması kaldırılmalıdır"
Darbe anayasasının dayatmaları ile devam eden anlayışın kalkması gerektiğini de dile getirendeniz son olarak, "Eğitimcileri motive eden bir kariyer sistemi oluşturulmasını ve eğitim yöneticiliğinin profesyonel bir kariyer mesleği haline getirilmesi gerektiğini dile getiren Deniz, "Darbe ürünü kılık ve kıyafet yönetmeliği bir an evvel değiştirilmelidir. Bu dayatmanın kaldırılması için sivil itaatsizlik eylemimiz bu eğitim öğretim yılında da devam edecektir." dedi. (Cemil Özdaş - İLKHA)