ABD`nin UNRWA baskısının perde arkası
ABD, Filistinlilerin mülteci statüsüyle devam etmesinin Filistin ve İsrail arasında kapsamlı bir barışın sağlanmasının önünde en önemli engellerden biri olduğunu görüyor.
İSTANBUL - (AA) ABD, Filistinlilerin mülteci statüsüyle devam etmesinin Filistin ve İsrail arasında kapsamlı bir barışın sağlanmasının önünde en önemli engellerden biri olduğunu görüyor.
Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA), “Filistinli mültecileri” “1 Haziran 1946 - 15 Mayıs 1948 tarihleri arasında normal ikamet yeri Filistin olan ve 1948 savaşının bir sonucu olarak evini ve yaşam araçlarından her ikisini birden kaybeden” kişiler olarak üzerinde ittifak edilmiş bir tanımla kabul ediyor.
UNRWA, BM Genel Kurulunca 1949'da Ürdün, Suriye, Lübnan, Batı Şeria ve Gazze'deki Filistinli mültecilere yardım amacıyla kuruldu. Hâlihazırda Filistin içinde ve dışında 5,9 milyon Filistinli mülteci bulunuyor.
BM Genel Kurulunun 1948'de aldığı 194 sayılı karar, Filistinli mültecilerden evlerine geri dönmek isteyenlere izin verilmesini, geri dönmemeye karar verenlere de toprakları için tazminat ödenmesini öngörüyor.
UNRWA, yaklaşık 760 milyon dolarlık bütçesiyle Filistinli mültecilere eğitim, sağlık ve sosyal çalışmalar gibi çeşitli alanlarda yardım ediyor.
UNRWA, ABD'nin yapacağı yardımları durdurma kararı nedeniyle hizmetlerinden faydalanan milyonlarca Filistinlinin büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalacağını duyurmuştu.
Washington ve iade hakkı
UNRWA Genel Komiseri Pierre Krahenbühl de ortada 5,4 milyon Filistinli mültecinin olduğunu ve bunların hakları "inkar edilemez ve bu insanlar bırakılamaz" diyerek Filistinli mültecilere ve UNRWA çalışanlarına hitaben yazdığı açık mektupta şunları kaydetti:
"Filistin mültecilerinin ihtiyaçlarını karşılamayı sürdürmek ve sunduğumuz hayati hizmetleri muhafaza etmek için tüm enerji ve özveriyle çalışmayı sürdüreceğiz. Tüm çalışanlarımız görev yerlerinde hazır bulunacak. Tesislerimizi açık ve güvenli tutacağız. Birliğimizi ve amacımıza olan bağlılığımızı en güçlü şekilde ortaya koymalıyız."
Gözlemciler, Washington'un UNRWA kararından sonra diasporada yaşayan ve sayıları 5 milyondan fazla olan Filistinlilerin kendi topraklarına "dönüş hakkını" tamamıyla iptal edeceğini ve bu sayıyı 500 bine indireceğini düşünüyor.
Gözlemciler ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı ve danışmanı Jared Kushner'in, Batı Şeria ve Gazze'deki Filistinlilerin "mülteci" statüsünü kaldırarak, "geri dönüş hakkının" ortadan kaldırılmasına yol açacak böylece İsrail ve Filistin arasındaki barış görüşmelerinin önündeki en önemli engeli ortadan kaldırmaya çalışacağını dile getiriyor.
UNRWA'nın iptali
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Birleşmiş Milletler (BM) Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'nın (UNRWA) feshedilmesi ve görevini Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (UNHCR) üstlenmesi gerektiğini öne sürerek, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana mültecilere UNHCR'nin baktığını belirtti. "Çoğu yerleşik hayata geçmiş Filistinli mültecilerin ise özel bir mülteci komiserlikleri var." görüşüne yer veren Netanyahu, UNRWA`nın İsrail`e karşı kışkırtıcılık yaptığını ve bu kuruluşun feshedilmesi gerektiğini iddia etti.
UNRWA Genel Komiseri Pierre Krahenbühl, ABD'nin UNRWA'ya yardımları kesmesinin arkasında Filistinlilerin “Washington'un Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul etmesini” reddetmelerine karşılık "ceza kesmesi" olarak değerlendirdi.
ABD yönetimi, Avrupa Birliği üyesi ya da Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinden, UNRWA'ya yapılacak "acil finansman" başlığıyla desteklere itiraz etmeyeceği tahmin ediliyor. Bununla birlikte, UNRWA'yı sona erdirme çabalarını baltalayan bu tür desteğin devam etmesini de reddetmesi olası bir ihtimal olarak görülüyor.
"Yüzyılın Anlaşması"
ABD'nin UNRWA'ya mali yardımları durdurma kararının, dış yardım anlaşmasının gözden geçirilmesinin bir parçası olarak Başkan Donald Trump yönetiminin benimsediği bir değişiklik bağlamında geldiği ifade ediliyor.
Aynı zamanda, Washington`un mali yardımları durdurması da Filistin`e yönelik politikasındaki büyük değişim olduğu bağlamında geliyor. Washington'un işgal altındaki Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasının ardından büyükelçiliğini oraya taşıması ve Filistinlileri Tel Aviv lehine haksız imtiyazlar yapmaya zorlayarak ABD'nin üzerinde çalıştığı "Yüzyılın Anlaşması" olarak yansıtılan projeyi baskı kullanarak kabul ettirmeye çalışması da bunların arasında kabul ediliyor.
Vahim sonuçlar
Gazze'de yarım milyondan fazla Filistinli, UNRWA ve diğer insani yardım kuruluşlarından destek alarak yaşamlarını sürdürüyor. Ayrıca Gazze'de işsizlik oranının yüzde 46 civarında olduğu bir zamanda UNRWA Gazze'de 13 bin kişiye istihdam sağlıyor.
UNRWA yılda 270 binden fazla öğrenciyi kabul eden 300 civarında okulun gözetimini üstleniyor. Kapanması durumunda yüz binlerce Filistinlinin BM okullarından yoksul kalması anlamına gelecek. Bunun yanı sıra UNRWA, Gazze, Batı Şeria ve Arap ülkelerindeki Filistinli mültecilere yılda 9 milyondan fazla hastayı tedavi eden 150 sağlık merkezine de hizmet sunmaktadır.
Yaklaşık 1,7 milyon Filistinli UNRWA'dan gıda yardımı alıyor. Kapanması durumunda bu insanlar temel ihtiyaçlarını sağlayamayacak. Böylece Gazze Şeridi bir taraftan İsrail'in bir taraftan UNRWA'nın kapanmasıyla iki abluka arasında sıkışmış olacak.
Filistin İstatistik Merkezi'nin verilerine göre, UNRWA'da kayıtlı 5.9 milyon Filistinli mülteciden 2.1 milyonu Ürdün'de, 1 milyon 445 bini Gazze'de yaşıyor, bunu sırasıyla işgal altındaki Batı Şeria, Suriye ve Lübnan takip ediyor.