Dipova, yaptığı açıklamada, Antalya'nın deprem açısından karmaşık bir bölge olduğunu söyledi. Kentte deprem üretecek çok sayıda fay bulunduğunu belirten Dipova, Döşemealtı ve Kumluca açıklarındaki depremin aynı fay üzerinde olduğunu dile getirdi.

Bunun Akdeniz'in ortasından başlayıp kuzeye doğru belli bir açıyla dalan "dalma, batma fayı" denilen bir fay olduğuna dikkati çeken Dipova, iki depremin de büyük olduğunu ancak kenti çok fazla etkilemediğini bildirdi.

Depremin biraz avize sallanmasıyla atlatıldığını aktaran Dipova, "Bunun sebebi de depremlerin çok derinde ve uzakta olması. İlk deprem Döşemealtı diye geçiyor ama 90 kilometre aşağısında yaşanıyor. Sarsıntı sönümlenerek geliyor. Bu sabahki deprem ise çok uzaklarda." dedi.

"Daha büyük, yıkıcı bir deprem beklemiyoruz"

Dipova, bu tür depremlerde öncü ve artçı sarsıntıların yaşandığını ifade ederek şöyle konuştu:

"Bu sabah yaşadığımız acaba büyük bir depremin habercisi miydi?' diye söylentiler oluyor. Bunu söyleyemeyiz. Bu doğru olmaz. Bundan sonra daha büyük, yıkıcı bir deprem beklemiyoruz. Bu fay Antalya'da ya yerleşim yerlerine çok uzak ya da çok derinde depremler üretir. Yerleşim yerlerine geldiğinde çok derinde, yüzeye yakın yerler ise Antalya körfezindedir. O yüzden fazla etkilenmiyoruz. Antalya için deprem çok büyük tehdit içermiyor ancak kuralın dışında inşa edilmiş yapılarda bu etki büyük olur. Zayıf zemin ve zayıf yapıdan kaçınmamız gerekiyor. Antalya'da bu faylar çok büyük depremler üretmez ama sürekli bu ayarda tarih boyunca deprem olmuştur. Liman günlüklerinde, seyyahların günlüklerinde, ticari kaynaklarda kentteki depremlere ilişkin not, mektup vardır. Bu ayarda deprem olmuştur ama Adapazarı, Erzincan gibi yıkıcı deprem tarihimizde yok."

Antalya'nın Döşemealtı ilçesinde 11 Eylül'de 4,8 büyüklüğünde, Kumluca ilçesi açıklarında bugün 5,2 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti.