Her Yıl 2 Milyon Ünite Kana İhtiyaç Duyuluyor
Her yıl 2 milyon ünite kana ihtiyaç duyulduğunu belirten Doç. Dr. Tuncer Özekinci, kan bağışı yetersiz olduğu için kan bulmakta hep zorluk yaşandığını ifade etti.
DİYARBAKIR - D.Ü. Hastanelerinde "Kan Bağışı ve Kan Bağışının Toplumdaki Önemi" konulu seminer düzenlendi. Başhekimli Toplantı Salonunda yapılan ve hastanede tedavi gören hasta refakatçileri ile hasta yakınlarının katıldığı seminerde konuşan Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuncer Özekinci, kan bağışının önemine ve insan sağlığına olan faydalarına değindi.
Özekinci, konuşmasında Diyarbakır'da kan bağışını kabul eden iki kuruluşun olduğuna dikkat çekerek, "Bu kuruluşlar Kızılay Kan Merkezi ve Dicle Üniversitesi Kan Bankası'dır. Kan bağışlamak isteyenler bu iki kuruluştan birine giderek bağışlayabilirler ve buralardan kan temin edebilirler" dedi.
Kan Vermemenin Zararı Yok
Konuşmasında kan bağışının önemine de değinen Özekinci, "Kan vermiyorsak bilmediğimizden vermiyoruz. Vatandaşlarımızın büyük bölümü kan vermenin sağlığa zararlı olduğunu düşünüyor. Oysa kan vermek kesinlikle insan sağlığına zararlı değildir yararlıdır. Eğer kan verirsek vücut yeni kan üretir ve bu vücut için yararlıdır. Şu anda toplumumuzun yüzde 1'i düzenli ve gönüllü olarak kan veriyor. Türkiye genelinde yılda bir milyon 273 bin kişi kan vermektedir İhtiyaç duyulan miktar ise bir milyon 800 bin ünitedir. Kan acil durumlarda aklımıza geliyor. Aslında kan her zaman acil bir ihtiyaçtır. Ancak kan bulmakta hep problemler yaşanıyor.
Kan bağışı sosyal sorumluluk gereği yapılması gereken bir davranıştır. Örnek bir dayanışmadır. Bizim de her an kana ihtiyacımız olabilir. Onun için kan bağışı çok önemli ve süreklilik ister.
Ülkemizde her yıl 2 milyon ünite kana ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç çoğunlukla hastaların yakınlarından ve acil durumda sağlanabilmektedir. İnsanlar yılda üç kez kan bağışı yapılabilir. Sağlıklı kişilerin yılda en az 2 kez kan bağışı yapmasıyla ülke ihtiyacı karşılanabilmektedir. Ancak düzenli olarak kan bağışlayan kişi sayısı çok azdır" dedi.
En Az Kan Bağışçısı Güneydoğu'da
Önceden bağışlanan kan olursa acil durumlarda insanların kan arama telaşına girmeyeceğine vurgu yapan Özekinci, "Düzenli, kan bağışçısında alınan kan daha sağlıklıdır. Daha güvenli kandır. En az düzenli kan bağışçısı güneydoğudadır. Kan bağışladıktan sonra hemen kakmamalı, 30 dakika dinlenmelidir.
Kan bağışı gönüllülük esasına dayanır. 19 -66 yaş arası sağlıklı her kişi kan verebilir. Erkekler 90 günde bir, kadınlar ise 120 günde bir kan verebilirler. İlk kez kan verenler ise 61 yaşından gün almamış olmalıdır. Düzenli kan verenlerin kan verebilme üst yaşı 70'tir. Kan veren insan 30 dakika içerisinde araç kullanmamalıdır. 2 saat sigara içmemelidir. Koruyucu bandı 2 saat çıkarmamalıdır. Kan verilen kolla birkaç saat ağırlık taşımamalıdır. İnsanlar yılda üç kez kan bağışı yapılabilir" şeklinde konuştu.
Sürekli Kana İhtiyaç Duyan Hastalar Var
Kanamalı bir hastada ya da büyük bir ameliyatta 6-8 ünite kana ve 4-5 ünite taze donmuş plazmaya ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Özekinci; "Problemli gebelik dönemi geçiren ya da kanamalı hamile bir kadının yaşamını sürdürebilmesi için kan ve kan ürünlerine gereksinim duyar. Hayatları boyunca kan ve kan ürünlerini almak zorunda olan hemofili ve talesemi hastaları sizlerin kan bağışınızı bekliyor. Yeni doğan ve kanın değişmesi için çok taze kana ihtiyacı olan bebekler sizin kanınızı bekliyor. Ağır böbrek hastalarının yaşamlarını sürdürebilmeleri için kan ve kan ürünlerine ihtiyaçları var. Kan yapılamayan tek ilaçtır. Bir gün siz de kan ve ürünlerine gereksinim duyabilirsiniz" şeklinde sözlerini noktalarken herkesi kan bağışına davet etti. (Ayetullah Turgut - İLKHA)