Trump`ın çelik-alüminyum tehdidinin karşılığı yok
ABD Başkanı Donald Trump`ın Türkiye`den çelik ve alüminyum ithalatına uygulanan ek verginin sırasıyla yüzde 50 ve yüzde 20`ye yükseltileceğini açıklaması her iki sektörün ihracat kompozisyonu açısından bir anlam ifade etmiyor.
ANKARA - AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden derlediği bilgilere göre, bu yılın ocak-haziran dönemi itibarıyla çelik ürünleri ihracatı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 20 artarak yaklaşık 7 milyar dolardan 8,4 milyar dolara yükseldi.
Bu dönemde ABD'ye yapılan ihracat bu ülkenin Türkiye'nin de aralarında bulunduğu ülkelerden ithalata ilave yüzde 25 gümrük vergisi uygulanması kararının etkisiyle yüzde 41,3 azalarak 439 milyon dolara geriledi.
Söz konusu gerilemeye karşın ABD'nin toplam sektör ihracatı içindeki payının yüzde 5,2 gibi düşük bir seviyede kalması nedeniyle toplam çelik ihracatı ABD'nin aldığı vergi kararından fazla etkilenmedi.
Son 5 yılın verileri değerlendirildiğinde ise 2013-2017 döneminde Türkiye bu alanda kümülatif olarak 68,6 milyar dolarlık ihracat yaparken bu tutarın sadece yüzde 8,6'sına karşılık gelen 5,9 milyar dolarlık kısmı ABD'ye yapıldı.
Alüminyumda da durum aynı
Trump'ın Türkiye'den ithalatında ek verginin yüzde 20'ye çıkartılacağını duyurduğu alüminyum ticaretinde de iki ülke arasındaki ilişkiler çelikten farklı bir görünüm sergilemiyor.
Bu yılın ocak-haziran döneminde Türkiye'nin toplam sektör ihracatı yüzde 25 artış göstererek 1,5 milyar dolara yükseldi.
Haziran sonu itibarıyla ABD'ye yapılan ihracat 77,5 milyon dolar düzeyinde kalırken, bu ülkeye yapılan dış satımın toplam ihracat içindeki payı yüzde 5,2 düzeyinde gerçekleşti.
Alüminyum sektörü 2013-2017 döneminde 12 milyar dolar ihracat yaptı. Bu dönemde ABD'ye yapılan ihracat 208,8 milyon dolar olarak kayıtlara geçerken, toplam ihracat içinde ABD'nin payı yüzde 1,7 olarak hesaplandı.
"Acilen tedbir alınmalı"
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, ABD'ye çelik ihracatının geçen yıl korumacı tedbirlerinde etkisiyle, miktar olarak 1 milyon 807 bin ton, değer olarak 1 milyar 127 milyon dolar seviyesine* gerilediğini hatırlattı.
Yayan, ABD Başkanı Donald Trump'ın vergi oranlarını iki katına çıkarmasının objektif gerekçelere dayanmadığını ve uluslararası hukuk kurallarına aykırı olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Başkanı Roberto Azevedo'nun da belirttiği gibi dünyayı ticaret savaşına sürükleyebilecek önlemler almak kadar, bu gelişme karşısında ses çıkarmamanın da serbest ticarete zarar verebileceği hususu göz önünde bulundurularak, ilk önlemlere verilen karşılıkta olduğu gibi, yeni önlemlere de çelik sektörümüze zarar vermeyecek şekilde, mukabele edilmesi önem taşımaktadır. Dünyadaki korunma önlemleri neticesinde, açık pazar haline gelen ülkemizde 2017 yılında 16,3 milyon ton ve 12,4 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen ithalatımızın, 2018 yılında 17,5 milyon ton ve 14, 5 milyar dolar seviyelerine ulaşabileceği hususu da dikkate alınarak, yurt içi üretim kabiliyetlerinin değerlendirilmesini mümkün kılacak tedbirlerin acilen alınmasına ihtiyaç duyulmaktadır."
"Hukuksal bir dayanağı yok"
Çelik Federasyonu (ÇELFED) Başkanı Namık Ekinci de ABD yönetiminin aldığı kararın "siyasi bir blöf" olduğunu belirterek, bu nedenle Türkiye'nin de tetikte olması gerektiğini söyledi.
Ekinci, ek vergi kararının DTÖ kurallarına tamamen aykırı olduğunu ifade ederek, "Koruma önlemlerini alırken ABD'nin bütün dünya ülkelerine eşit olması lazım. Daha önce uygulanan yüzde 25'lik vergi kararı bütün dünya ülkelerine yönelikti. ABD, sadece iki ülke ve AB'yi bunun dışında tutmuştu. Mayıs ayı içinde de anılan ülkeleri tekrar yüzde 25 vergiye tabi tutuldu. Şu anki durumda yalnızca Türkiye'ye yönelik bir uygulamada bulunulması kasıtlı bir durumdur. Bunun hiçbir gerekçesi yok." değerlendirmesinde bulundu.
Vergi uygulamasının gerekçesi olarak gösterilen "Section 232" düzenlemesinin ABD'nin ulusal güvenliği ile ilgili olduğuna dikkati çeken Ekinci, "Ne oldu da Türkiye, ABD'nin ulusal güvenliğine zarar verecek bir hale geldi? Bana göre, Türkiye'nin mayıs ayında AB ve diğer iki ülkenin yüzde 25 vergiye tabi tutulmasıyla tekrar harekete geçmesinden ABD'deki sanayiciler rahatsız oldu. Özetle, Türkiye'yi devre dışı bırakmak istiyorlar. Bu kararın hukuksal bir dayanağı yok." dedi.
Ekinci, ABD'nin kendi çelik sanayicisine olan seçim sürecinden kalan diyet borcunu ödemek için böyle bir adım attığını belirterek, ABD'deki çelik tüketicilerinin sıkıntı çektiklerini ve adeta feryat ettiklerini dile getirdi.
ABD hükümeti, Türkiye'den ithal ettiği çelik üzerindeki gümrük tarifesi oranını iki katına çıkararak yüzde 50'den uygulamaya 13 Ağustos'ta başlayacağını duyurdu.